14. BÖLÜM

110 11 0
                                    

İyi Okumalar

Rüzgarın Ağzından
Uzun bir yürüyüşün ardından sonunda kulübeyi gördüm. Hızla yürüyerek kapının önüne geldim. Yansımı kucağımda taşıdığım için ayağımla kapıya vurdum. Kapıyı Poyraz açtı. Bizi görünce ağzı şaşkınlıkla açıldı. Böyle olması gayet normal çünkü Yansım kucağımda her yeri yara bere içinde ve ikimizin de dudakları soğuktan morarmış , yüzümüz bembeyazdı. Dişlerim birbirine değiyordu . Poyraza
-" Çabuk anahtarları al ve hastaneye gidelim. Durumu iyi değil. " düzgün konuşmam bile şaşırtıcıydı. Poyraz başını sallayıp içeri gitti. Az sonra hepsi beraber geldi. Arabalara binip hastaneye doğru yola çıktık.
Hastaneye geldiğimizde onu hemen odaya aldılar . Benim üşümem geçmişti. Ama o olmayınca daha soğuk hissediyordum. Biraz sonra doktor çıktı. Ayağa kalkıp yanına gittik . Gazel
- " Doktor bey durumu nasıl? İyi değil mi kardeşim ?"
-"Merak etmeyin durumu gayet iyi. Yanlız tam zamanında gelmişsiniz. Hasta soğukta uzun süre kalmış . Kafasına darbe aldığı için emar çektik. Şuan uyandı. Emar sonuçları 2 saat sonra çıkar. Geçmiş olsun " dedi.
-"Peki onu görebilir miyiz ?."
-"Görebilirsiniz. Fakat fazla yormayın. Tekrar geçmiş olsun" dedi ve gitti. Bizde birlikte prensesimin odasına gittik.

Yansımın Ağzından
Başım çatlıyor ve heryerim ağrıyordu. Kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki . Zorda olsa gözlerimi açtım. O sırada bir doktor içeri girdi. Bana bakıp
-"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
-"Yorgun ve halsiz. Birde başım çok ağrıyor. :
'"Başınızın ağrıması gayet normal. Başınızı sert bir cisme vurmuşsunuz. Her ihtimale karşı emar çektik. "
-"Peki ne zaman çıkabilirim ?"
-"2 saat sonra sonuçlarınız çıkar. O zaman konuşuruz " dedi ve odadan çıktı. Az sonra kapı açıldı ve bizimkiler gözüktü. Hepsi içeri girince Aral kapıyı kapattı. Kızlara bakıp burukça gülümsedim ve
-"Kızlar özür dilerim " dedim. İkisinin de ne kadar perişan olduğu belliydi. Bana kızgın ve kırgınlardı. Onlara bakıp konuşmaya devam ettim
-"Benimle konuşmayacak mısınız? Ya da sarılmayacak mısınız? " Gazel
-"Bizi ne kadar korkuttun bir bilsen. Hayatımda bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Sakın bunu bir daha yapma . Anladın mı sakın ?"
-"Özür dilerim . Sizi korkutmak istemedim. "
-"Tamam cadı" dedi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Ayrılınca Berçeme döndüm
-"Berçem "
-" Gazel ben biraz hava almaya çıkıyorum. Hastaneden çıkınca gelirim. " dedi ve Aralın elini tutup kapıya doğru gitti . Aral ona
-"Berçem burda kalalım hem sizde konuşursunuz ."
-"Konuşmak mı? İyi de kiminle ? Gelmiyorsan sen bilirsin ama benim burada kalmamı sağlayacak ne biri ne de konuşacak konu var. Gazel , gidince ararsın " dedi ve kapıya doğru gitti. Kapıyı açacağı sırada
-"Bende mi yokum ? Berçem lütfen yapma böyle " bana dönerek sinirle
- " Ne yapıyorum ben ya ne yapıyorum. Biz sana kardeşimiz dedik , dostuz dedik. Ama sen ne yapıyorsun en ufak bir şeyde bizi bırakıp kendi başına kalıyorsun. Neden canın sıkıldı diye , neden yanlız kalmak için. Sen varya bencilsin. "
-"Berçem şuan beni ne kadar kırdığını farkında mısın ?"
-'Kırılıyorsun öyle mi ? Seni bulamayınca ne kadar korktuk haberin var mı ? Ama sen sadece kendini düşünen bencilin tekisin" dedi kapıyı açıp dışarı çıktı kapıyı kapatıp gitti. Bu kadar mı korkuttum onları.
-"Özür dilerim. Sadece sizi de bunaltmak istemedim. Biraz olsun kendim tek başıma halletmek istedim. Ama elime yüzüme bulaştırdım. "
-"Berçemi bilmiyor musun ? Çok korktu sana birşey olacak diye. Üzülme gelir sarılır sana birazdan ."
- " Çok mu korktunuz? "
-"Evet. Yani baya aradık seni ama bulamadık. Eve dönünce Berçem bayıldı. Uyanınca seni göremedi tekrar ağlamaya başladı. Sabahleyin Rüzgar seni buldu. Seni berbat bir halde görünce de korktu. O yüzden yoksa o ne seni ne beni kıramaz" dedi Gazel .
-"Ben bir Berçeme bakayım "dedi Aral. O sırada Arala dönüp
-"Onu buraya getirir misin konuşmak istiyorun . Lütfen onu ikna et "
-"Tamam " dedi ve gitti.
-"Biz dışarıda bekliyoruz . Siz konuşun . " dedi Gazel ve beraber dışarı çıktılar . Az sonra Aral Berçemi getirdi . Bir bahane bulup odadan çıktı. Berçeme dönüp
-"Hala kızgın mısın bana ?"
-"Evet. "
-"Özür dilerim. Yanlız kalmaya ihtiyacım vardı . Böyle olacağını ve sizi bu kadar korkuttuğumu bilsem yapmazdım. "
-"Seni bulamayınca çok korktum. Bir daha böyle bir şeyi yaparsan........."
-"Yapmayacam. İyi miyiz ,"
-"Ben küsemem ki size. İyiyiz " dedi ve kalkıp bana sarıldı bende ona sarıldım. O sırada kapı aniden açıldı ve içeri bodoslama bir Gazel daldı. Bize bakıp
-"Ohh be sonunda, Bende sarılmak istiyorum. Bensiz sarılmanın cezası kötü olur. "
-"Of gel buraya " dedik ve ona sarıldık. İçeri çocuklar geldi ve koltuğa oturdular. Rüzgar bana bakmıyordu. Poyraz
-"Korkuttun bizi turuncu kafa ."
-" Ben de korktum. Ama şuan iyim. "
-"Rüzgar olmasa kim bilir ne olurdu . Ama kötü düşünceleri kovuyoruz ."
-" Teşekkür ederim Rüzgar " dedim bana bakmadan
-"Önemli değil " dedi. Benimle konuşmak hatta yüzüme bile bakmak istemiyor. Gazel
- " Berçem lavaboya gidelim mi ?"
-"Tamam " dedi ve odadan çıktılar. Poyraz da Arala
-"Aral ben acıktım yürü kantine gidelim ."
-"Olur bende acıkmıştım " dedi ve onlarda odadan çıktılar. Rüzgara baktığımda bana bakmıyordu. Ayağa kalkıp pencerenin önüne gitti . Konuşmuyacak mıyız ? 15 dakika sonra dayanamadım ve konuşmaya başladım.
-"Beni kurtardığın için teşekkür ederim. "
- " Az önce de söyledim önemli değil. "
-"Peki neden hala soğuk konuşuyorsun. "
-"Olması gerektiği gibi konuşuyorum. "
-"Öyle konuşma. Çünkü her öyle konuştuğunda canım acıyor. "
-"Umrumda gibi mi gözüküyor. "
-"Umrunda değilsem neden beni yanlız bırakmadın . Neden beni kurtardın. "
-"Ben seni kurtardım çünkü benim yüzümden oraya gittin ve benim yüzümden bu hale geldin. "
-'Senin hatan değildi. "
-"Ne ise bundan sonra benden uzak dur "
-"Ne " dedim . Ondan uzak durmak mı ? Bu kadar kolay mı sanki ? İstesemde uzak duramıyorum ki.
-"Duydun işte benden uzak dur. Bak seninle açık konuşacağım . Ben sevmem sevemem . Eylül ve Ayşe sultan hariç hiçbir kadın hayatıma girmedi ve girmesini de istiyormuyum bilmiyorum. Hiçbir kadına güvenim yok. "
-"Bunu bana neden söylüyorsun?"
-"Çünkü sen de beni seviyorsun . Yalan mı ?" Ne söyleyecektim yalan değildi . İnkar etmeyecektim bu defa söyleyecektim. Ona bakıp konuşmaya başladım
- " Değil yalan değil. Evet seni seviyorum hemde çok seviyorum. İnkar ettim , belki geçer dedim ama hayır geçmedi tam tersine sana hergün daha çok bağlandım. Belki sende beni ......"
-"Sevdiğimi mi düşündün. Yapma ben kimseyi sevemem. Onları hep kullandım. Seni sevmiyorum bu yüzden uzak durman en iyisi .
-"Hiç mi ümit yok ,"
-Hiç yok " dedi ve gitti. Az önce onu sevdiğimi söylemiştim. Beni sevmiyordu öyle mi ? Madem sevmiyor neden kıskanıyor , neden kıyafetlerime , kiminle konuştuğuma , çalışıp çalışmayacağıma karışıyor. Oda beni seviyor ve ben bunu ona gösterene kadar pes etmeyeceğim. Beni sevdiğine inanıyorum umarım yanılmıyorum umarım oda beni seviyordur.
2 saatin sonunda sonuçlar çıkmıştı. Hepimiz odadaydık ve doktoru bekliyorduk. Rüzgar bana bakmamaya çalışıyordu. Ama Rüzgar Demirkan senin beni sevdiğini sana göstermeden pes etmeyeceğim . Kaçmak çözüm olmayacak. Sonunda doktor geldi bana bakıp
-"Şimdi nasılsınız Yansım hanım ?"
-'İyiyim . Peki ne zaman çıkabilirim ?"
- " Sonuçlarınız temiz çıktı. Fakat her ihtimale karşı bu 24 saat içinde muüşhade altında kalmanız gerekiyor ."
-"Ben burdan çıkmak istiyorum. "
-"Ama uyumamanız gerekiyor. O yüzden ...."
-"Bakın ben burada kalmam . Evde de uyumam burada durmak istemiyorum. "
-"Peki siz bilirsiniz . Bu 24 saat içinde uymadığınız sürece sıkıntı olmaz "
-"Peki Teşekkürler . "
-"Geçmiş olsun " dedi ve odadan çıktı. Çocuklar da çıkış işlemlerini halletmek için çıktılar. Bende kızların yardımıyla giyindim. Nihayet hastaneden çıkıp eve gelmiştik. Şuan ise koltukta sıkılmış bir şekilde televizyon izliyordum. Koltuktan kalkıp mutfağa gittim. Kızlar yemek hazırlıyorlardı. Onlara
-"Benimde yapabileceğim bir şey var mı ? Her ise razıyım çünkü sıkıntıdan patlamak üzereyim ."Gazel
-"Pasta yapabilirsin Aman önce salataya yardım et ."
-"Tamam " dedim ve ise koyuldum. 2 saatin sonunda herşeyi bitirmiştik. Balkona çıkıp kızlarla oturduk. Sigaramı yakıp konuşmaya başladım
-"Kızlar ben Rüzgara onu sevdiğimi söyledim " dedim. İkiside ufak bir çığlık attı. Gazel
-"Eee o ne dedi ? Seni sevdiğini söyledi o da değil mi? "
-"Hayır ondan uzak durmamı , beni sevmediğini , hayatına bu zamana kadar kız sokmadığını ve böyle de devam etmek istediğini söyledi ." Berçem
-" Hadi canım. O da seni seviyor zannediyordum ."
-"Bende buna inanıyorum. O yüzden pes etmeyeceğim. Ama o lafları çok kırıyor. Eğer bir ümidim olmasa unutmaya çalışırdım. Ama içimden bir ses onun da beni sevdiğini söylüyor ve bende bu sesi dinliyorum. "
-"Biz hep yanındayız bunu unutma " dedi Gazel . Sigaramı söndürüp beraber içeri geçtik. Kızlar aşağı inerken bende elimi yüzümü yıkayıp odama geçtim. Leptobu alıp yatağıma oturdum.
İnternette Ankarada 1995 yılı ile ilgili kayıp bebek haberlerine baktım. Ama o yılda bir bebek kayıp haberi bulamadım ümidimi kesmiştim ki bir haber dikkatimi çekti. Şöyle yazıyordu
Son Dakika
2 aylık küçük Y.Yalçın adlı kız bebek kayboldu. Ailesi ile pikniğe giden küçük bebek ortaklıklardan kayboldu. 2 aylık Y.Yalçın bebek için arama yapıldı . Fakat şuan hiçbir ize rastlanmadı. Bulanların 05.................... adlı numarayı araması rica edilir.
Babam beni 2 aylıkken bulduğunu söylemişti. Acaba olabilir mi? Aradan baya yıl geçti ama bir ümit olabilir mi ? Ayağa kalkıp telefonumu aramaya başladım . Yok nereye baktıysam yok. Hızla odadan çıkıp aşağı indim . Aşağı indiğimde herkesin gözleri beni buldu. Kızlara dönüp
-"Telefonum nerde biliyor musunuz ?"
-"Mutfakta da ne oldu ?" Dedi Gazel
-"Sanırım ailemle ilgili bir iz buldum. "
-"Ne demek iz buldum ."dedi bu sefer Berçem
-"Anlatacağım ama önce şunu halledeyim " dedim ve hızlı bir şekilde mutfağa gittim. Telefonumu masanın üstünden alıp odama doğru gittim . Hepsi arkandan geliyordu. Odama gelince laptopu aldım . Numarayı yazıp aradım.
Aradığınız numara kullanılmamaktadır . Ne demek bu ya ? Bu kadar yakınlaşmışken kaybedemezdim. Sinirle
-"Allah kahretsin numara kullanılmamaktadır diyor. Belki onlar benim ailem ama yok ben ne yapacağım. "
-"Gazete ismine ve adresine bak oradan bulamaz mıyız ? " dedi Poyraz ve bilgisayarı eline aldı. Az sonra
- " Adresi buldum. "
-"Hemen gidelim ne olur ?" dedim . Hepsi kabul edince hazırlanıp dışarı çıktık. Arabalara binip Poyrazın söylediği yere doğru yola çıktık. Allahım ne olur onları bulayım . Artık dayanmak zor geliyor. Zaman geçmiyor sanki . Kalbim her an daha hızlı atıyor. Onlar olma ihtimali beni mutlu ediyor. Yayın yerine gelince arabadan inip oraya doğru yürümeye başladım. İçeri girince orta yaşlı bir adam beni karşıladı . Koltuğa oturdum oda kendi yerine oturup konuşmaya başladı.
-"Nasıl yardımcı olabilirim size?"
-"Şey bundan 19 yıl önce ile ilgili bir gazete haberi için geldim. 1995 yılında ."
-"Aradan uzun zaman geçti. Siz neden soruyorsunuz ,"
-"Bakın bu benim için çok önemli. Haberin fotoğrafı var " dedim ve telefonumu adama uzattım. Okuduktan sonra
-"Sanırım hatırladım. Genç bir aileydi . Çocuklarını her yerde aramışlardı ama bulamamıştılar. Ben haberi yayınlanmıştım. "
-"Peki buldular mı bebeği ,"
-" Bilmiyorum . "
-"Benim onları bulmam lazım. "
-"Neden arıyorsunuz ?"
-"Bu uzun bir hikaye ama size şunu söyleyeyim. Ben ailemi arıyorum ve onlar olma ihtimali var. Bu yüzden eğer birşey varsa lütfen söyleyin. "
-"Ben ev adreslerini almıştım. Hala orada oturuyorlar mı bilmiyorum.Bir yere yazmıştım lütfen bekleyin ."
-"Tamam " dedim az sonra adam elinde bir kağıtla geldi. Kağıdı bana uzattı
-"Umarım ailenizi bulursunuz ."
-"Umarım . Herşey için teşekkürler" dedim ayağa kalkıp adamın elini sıkıp dışarı çıktım. Arabaya binip Rüzgara adresi gösterdim. Fotoğrafı çekip diğerlerine mesaj attım. Burayı bilmiyordum adresi başkalarına sora sora gelmiştik. Arabadan inip kapının önüne geldim ve zile bastım. Tekrar ve tekrar bastım. Az sonra kapı açıldı orta yaşlı bir bayan bana bakıp konuştu
-"Buyrun. "
-'Size birşey sorabilir miyim ?"
- " Tabi dinliyorum. "
-"Soyadınız Yalçın mı ?"
- " Evet."
- " Peki bundan 19 yıl önce yani 1995 yılında bebeğinizi kaybettiniz mi ?"
-"Evet siz bunları neden soruyorsunuz ?"
-"Bakın nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Baya uzun bir hikaye ."
-"Buyrun içeri geçin orada konuşalım ."
-"Teşekkür ederim" dedim . Ayakkabımı çıkarınca bana terlik uzattı giyip onu takip ettim. İçeri geçince koltuğa oturdu. Ben de oturunca konuşmaya başladı."
-"Sizi dinliyorum. "
-" Bakın bundan 19 yıl önce babam beni ormanda bulmuş. Alıp evine götürmüş. Annemle beraber bana bakmışlar . Babam karakola gitmiş. Ama ailem bulunamadı. Kim olduğunu bilmiyorum. Ben de yeni öğrendim ve ailemi arıyorum. Gazetede sizin kayıp haberinizi gördüm. Bir umut aradım ve buraya kadar geldim. "
-'Anladım. Sizin için çok üzüldüm . Evet bebeğimizi kaybetmiştik. Yasemin benim küçük meleğim. Pikniğe gittiğimiz zaman kaybettik. O yüzden gazeteye ilan verdik. Ama bulduk. Onu kaçırmışlar. Bizi aradılar para istediler biz de polise haber verdik ve en sonunda yasemini bulduk. " O sırada içeri benim yaşlarında bir kız girdi .Annesine sarılıp öptü . Daha sonra beni farketti
-"Anne misafirimiz kim ? "
-" Herşey için teşekkürler . Kızınızı bulmanıza sevindim.
- " Umarım sizde ailenizi bulursunuz ." dedi .
-"Ben kalksam iyi olur " dedim ve ayağa kalktım . Onlar beni geçireceği sırada gerek olmadığını söyledim. Evden çıkıp arabaya bindim.
-"Ne oldu ?"dedi Rüzgar
-"Hiçbir şey eve gidebilir miyiz artık " dedim o da uzatmadan arabayı sürmeye başladı. Eve gelince olanları anlattım ve yukarı çıktım.
24 Saat Sonra
Sonunda 24 saatim dolmuştu artık uyuyabilirdim. Hepsi benim için uyumamıştı. En sonunda zaman dolunca onları odalarına gönderdim. Erkeklerde ne kadar söylesem de otele gittiler. Ben de dişimi firçalayıp odama geçtim. Yatağa oturup günlüğümü yazmaya başladım
Bazen hayat sana adil davranmaz. Şuan bende aynı bu durumdayım ? Ne yapacağım veya nasıl yapacağım hakkında bir fikrim yok. Biliyor musun canım çok yanıyor? Ailem Nerede ,ne yapıyorlar , özlüyorlar mıdır ? Ben ne yapacağım. Her an umudum tükeniyor. Bütün şanssızlıklar beni buldu. Aşk konusunda da öyle . Rüzgar kalbimi çalan beni her an kıran dengesiz insan ama bir o kadar da huzur bulduğum. İlk kez seni seviyorum dedim . Uzak dur Dedi . Sevmiyorum seni kalbime alamam beni sevme dedi. Kalbim sen de nasıl gidebilirim ki ? Kalbimde bir umut yeşeriyor . Senin beni sevdiğini umut ediyor. Peki ya yanlışa işte o zaman yeşeren umut solar , senin için atan kalbim Parçalanır . Seni sevdiğim gibi sana baktığım gibi sende beni sever misin ?
Günlüğü kapatıp yatağıma yattım ve herseyin güzel olmasını hayal ederek uykuya daldım

EVET BIR BÖLÜM SONU. OKUYUCU SAYISI ARTTIKCA ÇOK MUTLU OLUYORUM. BEGENI VE YORUMLARINIZI BEKLİYOR OLACAGIM BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. :):):):):):):):):):):):):):)):):):):):)

BİLİNMEYEN HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin