39. BÖLÜM

34 6 1
                                    

İYİ OKUMALAR

YANSIMIN AĞZINDAN
Önceleri daha kötü şeyler olmaz derdim. Ben acıya dayanırım ama hiçte öyle olmuyormuş. Özellikle o acı senin sevdiğinden geliyorsa hiç olmuyormuş. Peki ben bu acıya daha ne kadar dayanacaktım ? Bir gün , bir saat , bir hafta bu manzara kalbimi parçalarken o atmaya daha ne kadar devam edecekti. Şimdi bu hastalığın beni alıp götürmesini o kadar istiyorum ki hemde hemen şimdi. Rüzgar banuya sarılmışken ben öylece seyrediyordum . Bu adalet miydi ? Bu nasıl bir adaletti ki bir tarafın yaralarını sararken diğer tarafı kanatıyordu. Benim için sevdiğini başkasıyla görmek en büyük adaletsizlikti . Dahada beteri onu benim kendi ellerimle vermemdi. Bir dava olmuş ben suçlu bir mahkum Rüzgar şikayet eden olmuştu. Hakim kararı vermiş ve beni yanlızlık müebettine çarptırmıştı. Hüküm verilmişti ve ben yanlızlığımla kalmıştım. Bazen kalbim bana isyan ediyor. Senin yüzünden ben tükeniyorum git anlat herşeyi ona sarıl ve hiç bırakma diyordu. Ama beynim herzamanki gibi buna karşı geliyordu. Yakında sen olmayacaksın peki o zaman ne yapacak diyerek söylememi engelliyordu. Daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım ve kendimi evden dışarı attım. Beni büyüten ailemi ziyaret etme vaktim gelmişti hatta geç bile kalmıştım. Uzun bir yürüyüşün ardından mezarlığa gelmiştim. Babamın mezarına diz çöküp oturdum. . Mezarının üstünde olan artıkları temizleyip konuşmaya başladım.

-"Yine ben geldim baba. Kızın yani senin deyiminle cadın geldi. Ben seni çok özledim baba. Şuan yanımda olsan o kadar iyi olurdu ki. Sana çok ihtiyacım var. Bana akıl vermen lazım çünkü ben artık düşünemiyorum. Yada herşey geçecek benim cadım desen o bile iyi gelirdi. Beni çok erken bıraktın. Ama sana kızgın değilim. Çünkü senin annemi sevdiğin gibi bende birini seviyorum. Eskiden anneme olan aşkını anlayamazdım ama şimdi seni çok iyi anlıyorum . Umarım mutlusundur. Seni seviyorum baba."

Mezarlıktan çıkıp beni sakinleştiren ormana geldim. Burası benim huzurlu hissettiğim yerlerden biriydi. Geçen defa Rüzgarla oturduğumuz ağaca gelip yaslandım. Rüzgarla ilk yakınlaşmamızın olduğu yerdi burası. O günden sonra burayı çok sevmeye başladım. Rüzgarın kendini bana ilk açtığı yerdi. Bizim sevgi tohumları burda yeşermeye başlamıştı. Etrafa baktığımda Rüzgarı gördüm. Arkasını dönmüş yürüyordu . Beni görünce geri dönüyordu. Ama anladığım birşey vardı oda onun ne olursa olsun beni unutmadığıydı. Ayağa kalkıp koşarak ona yetiştim ve kolunu tuttup kendime çevirdim. Bana döndüğünde gördüğüm bir adet gözleri kızarık Rüzgardı. Ne yani ağlamış mıydı benim için? Elim istemsiz bir şekilde yanağına gitti ama daha yüzüne değmeden ellerimi sert bir şekilde itti. Allah aşkına ne yapıyordum ben ? Hani ondan uzak duracaktım ?

-'' Özür dilerim . Seni ağlattığım için , seni üzdüğüm için , en çokta sana bunları yaşattığım için özür dilerim . ''

-''Cİddi misin Yansım ? Zaten sen özür dileyince herşey bitti değil mi ? Senin yapabildiğin sadece özür dilemek mi? ''

-'' Oturup konuşalım mı ? İkimizinde buna ihtiyacı var .''

Beni şaşırtarak o ağacın oraya geçip oturdu. Hastalığım kendini göstermeye başlamıştı tekrar ama yinede Rüzgarın yanında olmaması için dua ederek bende onun yanına geçip oturdum.

-'' Hiçbir lafım senin yaralarını sarmayacak belki. Milyonlarca kez özür dilesem bir faydası da dokunmayacak . Biz olamadık Rüzgar. Ben aptalca bir duygu için seni bırakamadım ve bu çok yanlıştı. Bana ne dersen de tek kelime etmeyeceğim. Senin kalbini kırmak en son istediğim şey bile değil ama kırdım ve bunun geri dönüşü yok. Seninle çok güzel günler geçirdim ve benim için her anımız özeldi . Ben aşkı sende tatmak isterdim ama olmadı. Sana Çakırı sevdiğimi söylemek istedim ama korktum ve sustum. Bana sürtük de , orospu de , ne dersen de yine konuşmam. Ben seni sevmiyorum. Seni sevmediğim ve seninle oynadığım için özür dilerim. "

BİLİNMEYEN HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin