BİLİNMEYEN HAYATIM

29. BÖLÜM

İYİ OKUMALAR

BERÇEMİN AĞZINDAN
Uyuyacağım demiştim değil mi ? Sabaha kadar yatağımda bir sağa bir sola dönüp durmuştum. Ben ne yapacaktım ? Aralla daha ne kadar küs kalacaktık. Gururum ona gitmemi engelliyordu. Aralın dünkü söylediklerini düşündüm. Beni hala sevdiğini bas bas bağırarak söylemişti. Bunların hepsi o kızı sevmediğini gösteriyordu. Sabahtan beri odamda kös kös oturuyordum. Kızlar sevgilileriyle beraber çıkmıştı. İdilde kendine gezmeye çıkmıştı. Öğleden sonra olmasına rağmen kimse gelmemişti. Kafe bir haftadır kapalı olması belkide tek iyi olan şeydi.Biraz nefes almak için balkona çıktım.Yan tarafta o kız ve Aralı görünce hemen saklandım. Al işte yine o kızlaydı. Merakıma yenik düşerek onları dinlemeye başladım.

-"Aral ?"

-"Yeter Ayça git diyorum sana. Sesini duymak bile kulaklarıma zarar o yüzden beni yormada kendin defol!" Aral arada öksürüyordu.

-"Hayır hiçbir yere gitmiyorum. Ben seni çok seviyorum seninde beni sevdiğini biliyorum. Böyle konuşma benimle." Şeytan diyo git ağzını burnunu kır ama Aralın ne diyeceğini merak ettiğimden beklemeye başladım.

-"Ben seni sevmiyorum. Sen ne ara bu kadar sürtük oldun ? Sana zaten sinirliyim daha fazla karşıma çıkıpta midemi bulandırma. Senin yüzünden sevdiğim kız beni terketti. Onu aldattığımı düşünüyor . Oysa ben senin oyununa geldim. Eğer o gün beni arayıp sevgilim peşimde beni öldürecek ........ kafesindeyim gel kurtar beni diye yalan söylemeseydin ve benim iyi niyetimi kullanmasaydın en azından gözümde bu kadar düşmezdin. Sen benim için hiçsin. Senden iğerniyorum ."

-"O kız daha mı iyi zannediyorsun ? Ben seni sevdiğim için öyle yaptım. Suç senin sevgilinde. Aptal gibi inandı oyunuma. Sana güvenseydi bırakmazdı. Hem dün o yanındaki çocuğa sırnaşıyordu. Asıl sürtük olan o
Baksana seni çoktan unutmuş yoksa senin bu kadar kendini affetirme çabana yanıt verirdi. Ya seni kimse benim kadar sevemez . O kız da olupta bende olmayan var nee! Neden ben değilde o kız."

-"O hala beni seviyor ve o yanındaki çocuk kim olduğu önemli değil. Berçemin onu sevdiği filanda yok. Seninle onun arandaki fark ne biliyor musun ? O çok masum. Ben onun herşeyini seviyorum. Işıl ışıl parlayan gözlerini seviyorum brni rahatlatıyor. Dudaklarını seviyorum. Her kelimesi , her seslenişi kalbimi yerinden çıkarıyor. Kokusunu seviyorum beni sakinleştiriyor. En çokta kalbini seviyorum . O tertemiz kalbini. Sen o olamazsın. Berçem benim dünyam sense hiçsin. Şimdi anladın mı?"

Daha fazla dinlememe gerek yoktu. Bu kadarı yetiyordu. Onu çoktan affetmiştim. O benim onu sevdiğim gibi beni seviyordu. Bu ayrılık fazla uzun sürmüştü. Ve şimdi bu ayrılığı bitirecektim. Hızla evden çıkıp karşı kapının zilini çaldım üst üste. O kıza da ödetecektim. Kapıyı o kaşar açınca daha o konuşmadan saçlarını elime dolayıp çektim. O tiz bir çığlık atarken bu çığlı benim hoşuma gidiyordu. Saçını biraz daha çekip onu içeri sürükledim. Salona geldiğimde Aral bir bana bir o kıza şaşkınca bakıyordu. Daha sonra yüzünde bir endişe belirdi.

-"Be-berçem bak yemin ederim onu ben çağırmadım. "

Ona gülümseyerk baktım.

-"Biliyorum sevgilim. Senin hiçbir suçun yok. Şuan seni deli gibi özledim ama önce şu kaşarı halletmem lazım. "

Ben bunu söyleyince Aral şaşkınlıkla bana baktı. Bende şu elimdeki mikropu alıp balkona çıktım.

-"Bana bak peynirgillerden kaşar yavrusu benden de sevgilimden de uzak duracaksın. 10 metre hatta gerekirse yapabildiğin kadar uzak dursan senin yararına olur. Ha eğer durmam diyorsan sana yapacaklarımdan sonra topuklarını vura vura kaçarsın."