18. Bölüm

22K 893 83
                                    

Birileri beni dütüktüklüyordu. Bırakın beni ya! Bir uyutmadınız.! Bu işlemi biraz daha sürdüğünde bir hışımımla yerimden fırladım. Karşımda ki kadın galiba bir hostesti kıyafetleri bana onu gösteriyor.

-Ne oluyor ya.?

-Hanım efendi uçağımız iniş yaptı da onun için uyandırmıştım.

-Peki. Teşekür ederim.

Ayağa kalkıp uçaktan çıkmak için hareketlendim. Uçaktan indiğim de temiz havayı bol bol içime çekmiştim.

Hemen hava alanına gidip bavulumu aldım. Şimdi ilk yapmam gereken şey Onur'u arayıp nereye gitmem gerektiğini sormaktı. Cebimde ki telefonu çıkardım ve Onur'u aradım.

Onur ile konuştuktan sonra artık nereye gideceğimi biliyordum. Hava alanının çıkışına yöneldim. Kapıda ki taksiyi görünce yüzüm de bir gülümseme oluştu. Hemen ellimle durdurup içine bindim. Bavulum yoktu aslında. Sadece Onur'un bana verdiği bir sırt çantası o kadar.

Taksiciye ingilizce nereye gideceğimi söyledim ve arama yaslandım. En azından biraz da olsa ingilizcem vardı. Arkama yaslanıp dışarıyı izlemeye başladım. Hayat ne kadar acımasızdı böyle. Hep acı çeken niye bendim?

Gözümden bir yaş daha süzüldükten sonra bir kez daha nefret ettim beni bu hâle getiren adama. Nefret...

*****Savaş******

Bu sabah enerjik kalkmıştım nedense ? Artık daha iyi anlıyorum ben Yağmur'a deli gibi aşıktım. Başka kadının olmayı denedim ama olmadı. Bu kalp bir kere doluyormuş onu anladım dün gece. Zaten o sürtüğü de hemen gönderdim yanımdan.

Yağmuru çok özlemtişim. Kokusunu herşeyini. Kalkıp onun odasına gittim. Kapısını açtığım da odada yoktu. Direk kaşlarımı çattım. Saat daha çok erkendi kalkmazdı o bu saatte.

Odadan çıkıp aşağıya indim mutfağa baktığım da orada da yoktu. Neredeydi bu kız!

Her yeri aradım yok yok! Allah kahretsin! Neredesin Yağmur!

Hızlı bir şekilde merdivenleri çıkıp odama girdim. Üstüme bir şeyler geçirip dışarı çıktım. Korumaların başını çağrıp bağırmaya başladım. Kimse görmemiş! Nasıl olur bu? Nasıl nereye gider ?

Sinirlerimin son kademesine geldiğim de önümde lo adamın kafasına sıkmıştım bile. Tüm gücümle bağırarak konuştum.

-Bana Yağmuru bulun lan! Yoksa sonunuz bu it gibi olur!

Gözlerinde ki korkuyu görebiliyordum. Hepsi aynı anda dağılırken bende direk Emre'yi aradım.

-Alo Emre nerdesiniz!

-Şirketteyiz ama bir şey mi oldu?

-Emre Yağmur yok her tarafı arayın tarayın bu akşam yanımda istiyorum onu.!

-Nasıl yok abi? Tamam biz heryeri arayacağız sen sakin ol. Bulucaz onu.

-Bul Emre bul onu! Bulmadan da yanıma gelme!

Yüzüne telefonu kapanmıştım. Garaja doğru koşup hemen arabama anladım. Bende onu aramalıydım. Ne olursa olsun bulacaktım onu!

Ah be güzelim nerdesin sen?!

*****3 Hafta Sonra Yağmur*****

Burası çok güzeldi. Neredeyse bir düzenim de olmuştu burada. Kalacak bir yer ve bana göre mükemmel bir işim vardı. Küçük şirin bir pastane de çalışıyordum. Her şey çok güzel gidiyordu. Onur ile neredeyse her gün konuşuyorduk. Hatta yazın buraya geleceğini bile söylemişti. Tek bir sorun vardı oda kızlar...

Onları çok özlemiştim. Kim bilir beni nasıl merak etmişlerdir. Ama onlar ile görüşemezdim. Eminim ki Savaş onlar ile iletişime girdiğim an beni hemen bulur. Acaba o ne yapıyordu? Beni arıyor mudur ki? Aramıyordur ya! Onun bir sürtüğü var nasıl olsa. Onunladır şimdi! Hatta gününü gün ediyordur! Gerçekten de böyle midir? Unutmuş mudur beni...?

Her neyse ya. Artık umrum da bile değil o! Artık hayatında ben yoktum nasıl olsa. İstediğini yapsın. Beni kaybetti nasıl olsa artık kendisi düşünsün...

********Savaş*******

Neredesin be güzelim...

3 hafta tam 3 haftadır yok o burada. Boşlukta hissediyordum belki de kendimi. Ölüyordum belkide. Onuz yaşam olmaz zaten. Tam solumda bir boşluk var o yokken de dolmaz orası. Acı çekiyordum ben. Onsuz bir gün zehir bana.

Neredesin be güzelim...

Gözlerim kızarmıştı. Koltukta oturup dışarıda yağan yağmura bakıyordum. Yalnızdım tektim ben hep mahkumdum yalnızlığa. Oda beni terk etmişti. Ama bulacaktım ve sonsuza kadar benim yapacaktım onu. Gidemeyecekti yanımdan. Zaten hep yanım da o kalbimde hep.

Gözlerim dolmuştu. Annemin ölümünde bile ağlamayan ben ölüyordum şuan canım yanıyordu. Her yere bakmıştım. Sadece İstanbul değil... Bütün şehirlere ama yoktu! Hiç bir yerde yoktu!

Aşağıda ki sesler ile düşüncelerim den sığrıldım. Yine neler oluyordu böyle? Sinirlenmiştim. Hızlı adımlarla odadan çıkıp aşağıya indim. Ahh olamaz kızlar. Birde bunları çekmek zorundayım.

-Gene ne oluyor lan!?

Sorduğum soruyla bütün bakışlar bana çevrilmişti. Ceren cevap verdi.

-Ne mi oluyor? Arkadaşımız yok. Neredeyse 1 ay oldu hâlâbulama- dın onu hani nerede! Keşke ona kaçalım dediğim de beni dinleseydi gitseydik buradan kurtulsaydık sizden!

Bu kız haddini aşıyordu! Kollarından tutup onu yere fırlattım. Birde sevgilimin aklına kaçma planları sokmuş. Çıldıracağım şimdi! Diğer arkadaşı onun yanına koşarken ben konuştum.

-Ne demek kaçmak lan! Bulurdum sizi ve sen pişman olurdu emin ol. Şimdi bir şey söyleyecek isen önce düşün sonra söyle!

Kapıdan hızla birinin girmesi ile hiddetli bakışlarımı o tarafa çevirdim. Gelen bir adamımdı adı "Oktay'dı ve çok güvenilir bir adamdı.

-Ne var? Ne oldu!

-Abi bulduk. Yağmur Hanım'ın yerini bulduk.

Duyduğum şey beni sevindirirken tek düşündüğüm şey bir an önce sevgilime kavuşmaktı...

Merhaba! Bölüm umarım güzeldir.

Öncelikle vote ve yorum sınırını kaldırıyorum. Ben vaktin de yazan bir yazar değil ilham melekcikleri beni bulunca yazan bir yazarım. Aslında yazar bile değilim o ayrı bir konu.

Her neyse artık bir sınır yok ama yine de voteleri ihmal etmeyelim hele o bana içimde ilham pıtırcıklarını oluşturan yorumlarınız.

Çok konuştum sanırım. Bir sonra ki bölüme kadar mutlu olun...

Mafyanın Güzel AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin