30.bölüm

10.8K 388 96
                                    

*Yazar*

Genç kadın adam ile hırsla konuşuyordu. İntikam canından çok istiyordu bunu o Yağmur denen sürtüğün acı çekmesini istiyordu, Savaşın onun olmasını istiyordu. Bunu tek başına yapamazdı, biliyordu Onur denen bu adam yardım ederdi ona. Belki bu yolda bu adamı da ayartıp altına girerdi. Adam cidden çok yakışıklıydı çünkü.

Masanın başında oturan adam ile göz teması kurarak sexksi bir şekilde dudaklarını dişledi. Hemen hemen her avında böyle yapardı, işe yarardı da.

Adam sertçe kadına bakıp amacını anlamıştı, basitti işte, böyle kadınlardan iğreniyordu da. Zaten onun kalbi tek biri için atıyordu, sonuza kadar da öyle kalacaktı.

**Yağmur**

-Unutma gerçekten sevenin ahı tutar. Gururla oynayının toprakta yeri yok."

Kısık bir sesle şarkıyı mırıldanıyordum, bir yandan da kahvaltı için salatalık doğuyordum. Savaş daha uyanmamıştı bende uyandırmaya kıyamadığım için tek başıma kahvaltı hazırlıyorum.

Salatalıkları da bir tabağa koyduktan sonra masaya yerleştirdim. Her şey hazırdı, ama Savaş yoktu masadan bir sandalye çekip şarkıyı mırıldanmaya devam ettim.

-Oysa ne hayaller vardı, uğruna deliren ben, her sözüne güvenen inandığım kahrettin bizi yaktın yeniden.

Şarkıyı söylerken bir yandan da ayaklarımı sallayarak ritim tutuyordum. Çok önceden dinlerdim bu şarkıyı şimdi ise dilime dolanmıştı işte.

-Gideceksen niye geldin? Elimi tutup söz verdin. Ağlamadık mı beraber, ne olur susma cevap ver?

Birden sandalye çekilme sesi ile kapattığım gözlerimi açıp karşı tarafıma baktım, Savaş uyanmıştı işte.

-Günaydın hayatım!

Ben ölürüm bu adama, biterim.

-Günaydın.

Hızlıca kahvaltıya başladığın da biraz onu izlemiştim, ardından bende kahvaltı etmeye başlamıştım.

-Yağmur sana bir şey söyleyeceğim.

-Evet?

Acaba ne söyleyecekti merak etmiştim şimdi.

-Ben bir kaç günlüğüne tatile çıkalım mı diyecektim, ilimize de çok iyi gelir eminim.

Ellerimi çırpıp konuştum. "Çok güzel olur nereye gideceğiz? " sesim çok neşeli çıkmıştı çok sevinmiştim çünkü bu habere!

-İstediğin her yer olur bitanem.

-Gerçekten mi, peki Paris olur mu?

-Olur tabi. Diyerek bana çok güzel bir gülümseme bahşetmişti. Çok seviyordum ya ben bu adamı. Sevgim tarif edilemezdi.

-Ne zaman yola çıkıyoruz peki?

Heyecan ile sormuştum ona bu soruyu.

-Ben bugün işe giderim, sende bavullarımızı hazırlarsın yarın sabah da erkenden uçağa bineriz güzelim.

Ona kocaman gülümseyerek mırıldandım "Süper!".

-

Altıma geçirdiğim buz mavisi dar paçaya uygun bir tişört arıyordum. En iyisi beyaz bir tişört giymekti, en uygunu da buydu zaten.

Çabucak üstümü giydikten sonra aşağıya inip Savaş'ın yanına gittim. Ellerimi ellerinin arasına hapsederken ona gülümseyerek baktım. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum, hemde çok.

Mafyanın Güzel AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin