Hissizlik. Bu kelime beni sarmıştı adeta. Söyleyecek bir tane bile söz yoktu. Dilim suskundu.
Özlemiştim onu, kaç gün oldu bilmiyorum ama onsuz tektim ben, yüreğimde ki ateş asla küçülmüyordu. Acı hem bedenimi hem de ruhumu sarmıştı.
Bu soğuk beton da kaç gündür yatıyordum hiç bilmiyorum. Her gün ayrı bir işkence ile bedenime yaralar açıyorlar. Ben ise Savaş'ı merak ediyordum.
Acaba ne yapmıştı. Kurtula bilmişmiydi? Her gün bu soruyu kendime yöneltiyordum ve bir cevap alamamak canımı yakıyordu. Onur onu vurmuştu yaşıyormuydu hâlâ?
'Onur' bir zaman çok iyi bildiğim arkadaşım olarak saydığım kişi. Şimdi ise her gün bana işkence eden kişiydi.
Her geçen gün bıkmadan yanıma gelip aynı soruyu soruyordu "Beni seviyorsun değil mi?"
Her seferinde aynı cevabı alması ise onu deli ediyordu. 'Hayır' her seferinde ağzımdan bu sözcükler dökülüyordu.
Daha sonrası acı ile kıvranan ben oluyordum. Ama asla vazgeçmeyecektim. Biliyordum Savaş kurtulmuştu ve beni arıyordu. Kurtaracaktı beni buradan.
Kapının sert sesi ile gözlerimi zorluk ile aralamıştım. Görüş alanıma Onur girmişti. Tekrar yaşayacaktık her şeyi. Ama bu sefer farklı olacaktı. Artık dayanamıyordum çünkü.
Dilim farklı şeyler söyleyebilirdi fakat kalbim tek bir kişi için alacaktı.
Onur yanıma gelip oturdu. Elleri ile kafamı kucağına doğru çekti ardından saçlarım ile oynamaya başladı.
-Minik meleğim bugün nasılsın? Hâlâ canın çok yanıyor mu? Sende biliyorsun tek istediğim beni sevmen. Buradan tek çıkış yolun bu. Şimdi tekrar soruyorum.'Beni seviyorsun değil mi?'
Zorlukla açık tuttuğum gözlerim kapanmaya hazırdı. Kurtulmak için kafamı evet anlamında sallamam yeterdi. Ama bunu yapamıyordum.
-Cevap vermediğin zaman daha çok canın yanar!
Hâlâ sessizliğimi koruduğumu görünce kafamı yavaş bir şekilde kucağından kaldırıp yere koydu. Sakince ayağa kalkıp karnıma bir tekme geçirdi. Ağzımdan bir inleme kaçmıştı.
Ard arda attığı tekmeler şuhrumun kapanmasına neden oluyordu. Direniyordum ama çok geçmeden vücudum dayanamamıştı. Karanlık beni kendine çekerken, hemen ona teslim oldum.
*****************
Yattığım yumşak yer beni biraz tuhaf hissetirmişti. Ne zamandır soğuk beton da yatıyordum. Tabi tuhaf gelir.
Gözlerimi açmaya çalışsam da başaramıyordum işte. Kurtul-
muşmuydum acaba? Buraya gelen ayak sesleri ile nefesimi düzene sokmaya çalıştım.-Ne zaman uyanır kaç gün oldu!?
Onur'un sert sesi kulaklarıma ulaşırken kurtulamadığımı anlamışım.
-Merak etmeyin Bey efendi. Bedenine çok fazla darbe almış ve bu onu güçsüz düşürmüş. Bugün veya yarın uyanmış olur.
-Tamam çık!
Gerçekten de her yerim ağrıyordu. Daha gözlerimi bile açamıyordum. Yanımda olan hafif çöküntü ile kendimi susturmaya çalıştım.
-Güzelim hadi aç o güzel gözlerini.
Bir yandan yanağımı okşayıp bir yandan da konuşuyordu. Bana dokunması resmen midemi bulandırmıştı. Onda iğreniyordum resmen!
Daha fazla bana dokunmasına dayanamayarak gözlerimi zorluk ile açmaya çalıştım. Gerçekten zorlanmıştım. Hemen kendimi ondan geri çekmiştim. Böyle daha iyiydi. Ona tuhaf bakışlar atıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Güzel Aşkı
ChickLit☆Aşk kaçınılmaz bir sondu onlar için ☆Mutlu son yok onlar için. Yada mutlu yarınlar... *********************** ♧Bir sigara daha eksildi paketten ve yine geldi aklına güzel gözlüsü. ♧Sevdiği adamın o eşsiz kokusunu bir kez daha doldu içine yine ve y...