Mafyanın Güzel Aşkı

36

Genç kız oturmuş önünde servis edilen çay ve yanında ki kurabiyelere bakıyordu. Aç değildi, ama çayın sıcaklığı içini ısıtıyordu. Karşısında oturan kadına bakıp sıcak bir gülümseme daha yolladı. Bu kaçıncıydı?

-"Ben üzgünüm rahatsızlık vermek istemezdim, ama Ali ısrar edince ve benimde gidecek bir yerim olmayınca mecbur gibi bir şey oldum tekrardan üzgünüm.

-"Önemli değil canım. Ben seni çok iyi anlıyorum. Bizde zor durumdayız, Ali sana yardım etmiş çok da güzel olmuş. "

Bana verilen oda da oturmuş boş boş etrafı inceliyordum. Orta halde ve güzel bir evdi 2 katlı değildi daireydi burası.

-"Şey lavabo nerede acaba? "

-"Gel benimle tatlım sana lavabonun yerini göstereyim ayrıca, sana bir kaç parça giyside verebilirim. İstersen duş bile alabilirsin, biraz yıpranmış gibisin de bu seni kendine getirir."

Yağmur ona sunulan bu mükemmel teklifi geri çeviremedi. Bu konuda mütevazı olamayacak kadar ihtiyacı vardı bunlara. Yerinden kalkan kadını takip etmeye başladı. Yavaş adımlar yürüdüğünde hemen sol tarafında ki kapının lavabo olduğunu anladı. Ev daire olduğu için biraz küçüktü. Banyo ve tuvalet aynı ortam içindeydi ama yağmur bundan hiç yabancılık çekmedi aksine bu küçük apartman dairesinde içi sıcacık oldu.

-"Ben suyu falan ayarladım, şimdi sana kıyafet getireceğim. Rahatsız olmazsan sen hemen duşa ben sonra gelip kıyafetleri ve temiz havluyu bırakırım. "

Yağmur çekingen olmadan buna da gayet olumlu cevap verdi. Kendini banyoya attı. Hızlıca artık üstüne yapışmış olan kıyafetinden kurtuldu. Kendini hemen duşa kabinin içerisine attı. Musluğu çevirmesi üzerine üstünden aşağıya sıcak suyun akması bir oldu. Bedeni anında gevşerken bu anın tadını çıkarmaya baktı.

Bir süre sonra saçlarını yıkamaya başladı. O arada içeride ki kadın havlu ve kıyafet getirip çıkmıştı banyodan. Yağmur ayıp olmasın diye duşunu bitirdi. Hemen temiz havluya bedenini sardı, ardından saçlarını da küçük bir havluya sarmaladı. İyice kurulandıktan sonra üzerini değiştirdi. Saçında havlusu ile banyodan çıkmıştı. Sol tarafta ki mutfak diye tahmin ettiği yerden bir kaç tıkırtı duydu bunun üzerine hemen mutfağa girdi.

-"Ahh çıktın mı. Açsındır kahvaltı hazır lütfen sofraya otur."

Utana sıkıla kafasını salladı genç kız. Şimdi mi bastırmıştı utanç! Sofraya oturduğunda karşı tarafında da Ali oturuyordu ve kıza gülerek bakıyordu. Diğer kız da sofraya osturmuştu. Herkes kahvaltıya başlamıştı.

-"Ee adın ne senin? "

Ağzında ki ekmek parçasını yutup konuştu genç kız.

-"Yağmur ya senin?"

-"Benim ki de Sevilcan."

-"Çok güzel bir isim."

Cidden hoşuna gitmişti, diğer kız teşekkür etmişti. Kahvaltılarını bol bol sohbet ederek geçiren üçlü gayet mutlulardı.

-1 Hafta Sonra-

Koluma çantamı takıp anahtarı cebime attım. Bugün yine iş bakacaktım, ne Ali ne de Sevilcan evdeydi biri okula diğeri ise işe gitmişti.

Bu 1 hafta sorunsuz geçmişti. Daha çok az zaman olmasına rağmen o ikisine çok ısınmıştım. Onlar da beni seviyordu bunu bana en güzel şekilde hissettirebiliyorlardı. Başıma gelenleri ayrıntıya girmeden anlatmıştım onlara. Ön yargı ile yaklaşmadan beni yanlarına almışlardı. Onlara büyük bir minnet borcum vardı.