31.Bölüm

9.2K 389 49
                                    

-"Nasıl bıraktı ne demek bıraktı Yağmur?"

-"Sevmiyormuş artık, hatta başkasına aşıkmış."

Onur beni kolunun altına alıp avutmaya çalışıyordu ama nafileydi bu ben hâlâ ağlıyordum. Bu nasıl bir acıydı Allah'ım? Ben dayanamam ki bu acıya ben bunu kaldıramam.

-"Yağmur gel benimle, bak bana güven. Ya şimdi diyeceksin ki sana nasıl güveneyim haklısın ama benim tek amacım sana yardım etmek hayatın düzene girene kadar benimle kal ne dersin?"

-"Onur olmaz."

-"Yağmur lütfen ben seni bu halde bırakamam lütfen."

Sert bir yutkunmadan sonra kafamı 'tamam' anlamında salladım. Heyecanla gözünün içi parlarken konuştu.

-"Arabam arka tarafta hadi gel." Deyip beni banktan kaldırdı. Yavaş adımlar ile arabaya doğru ilerlemeye başladık. Bundan sonra hayatım çok farklı olacaktı, onsuz ve farklı...

-1 Hafta Sonra-

Tam 1 hafta oldu onsuz, ölüm gibi bir şeydi bu. Nefes alırsın ama yaşamazsın ya öyle bir şey bu, şu boğazımda ki yumru bir türlü geçmiyordu işte. Her gün her saat her dakika ve her saniye onu düşünmekten yorulmuştum artık.

Ama olmuyordu, ne yapsam onsuz olmuyordu. Yine içim sökülürcesine ağlıyorum işte elim ayağım titriyordu. Bir nevi krizdi bu, ama geçerdi.

Yatakta sola doğru dönüp öyle kaldım ağlamam sanki durmuş gibiydi. Duvara boş boş bakıp düşünmeye başladım. Ben onu nasıl kaybetmiştim?

Ben onu bu kadar çok severken nasıl olur bu? Ben böyle yaşayamazdım, benim ufacık yüreğim bu acıyı taşıyamazdı ki. Allah'ım sen bana yardım et sana yalvarıyorum yardım et. Birden odaya giren Onur ile irkilmiştim. Ardından duvara boşboş bakmaya devam ettim.

-"Yağmur iyi misin?

Bu soruyu gerçekten soruyormuydu. Ne kadar acı çektiğimi anlamıyormuydu gerçekten?

-"Yağmur böyle yapma güçlü ol. O orada eğlenirken senin burda yaşayan bir ölü olman benim zoruma gidiyor anlıyormusun ben deliriyorum. Benim bir gülüşü için dünyaları verebileceğim bir kız şuan maffolmuş bir durumda bende ölüyorum senle be anla bunu.

Daha çok ağlamaya başlamıştım, ben bu hale nasıl gelmiştim böyle. Kendimi durduramıyordum ki onun yokluğu beni yakıp kavuruyordu. Daha şimdiden kokusuna hasret kalmıştım. Çok mu zordu beni sevmek, çok mu çirkindim? Ondan mı sevmemişti beni. Her şey bir oyundu sanki. Ben kandırılmıştım resmen.

-"Onur çıkar mısın odadan?"

-"Ama Yağ-

-Lütfen!

Yavaşça yataktan kalkıp kapıya yöneldi. Kapıdan çıkmadan son defa gözlerimin içine bakmıştı. Farkındaydım beni hâlâ seviyordu. Ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu, kalbim Savaş'ı seçmişti işte.

Biraz daha düşünmeye başladım. İnsan her şeye alışırda ben bur türlü onsuzluğa alışamazdım. Aslında o da haklı ben bile kendimi sevmezken onun beni sevmesini düşünmek çok saçmaydı.

Ben onunla ne hayaller kurmuştum oysaki. En çok ne acıtıyor biliyormusunuz? Ömrüm dediğim adam beni hiç sevmemiş. Mektubunda ne yazıyordu, başkasına aşığım.

Acaba kadın nasıl biridir. Kesin çok güzeldir, bakımlıdır da ben daha küçük bir kızım Savaş gibi bir adamın beni sevmesi mucizeydi zaten. Ama ben o kadın gibi olamam. Acaba beni özledi mi? Bence özlemedi, özleyecek olsa hiç gitmezdi ki zaten. Onunla olan her şey aklımda. Benim için yaptıkları ilk zamanlarımız.

Mafyanın Güzel AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin