Herkese yine yeniden merhabalarrr ✨
Yeni bir başlangıcın en başında,büyük bir heyecanla karşılıyorum şu an sizi. Mihre'yi de Kadir'i de çok seveceğinizi, benim için ne kadar özelse sizin için de öyle özel olmasını umuyorum. 🙏Umudun yürekten yüreğe yol olduğu, daha ilk satırından size şans getiren uzun, içimize sinen bir yolculuk olsun. 🧡
Ben, imkansız bir aşkı sizin gölgenizde yeşertmeye geldim. İşe can suyunu vermekle başlayalım mı? 🕊 🧡
Başladığımız tarihi de buraya bıraktıysak başlayabiliriz🎈
16 Temmuz 2021 - 20.00
Cehennem.
Çürümesini dilediğin bedeninin araftan kurtulup sığındığı bir liman değil, bu dünyadaki sınavındı aslında. Buharlaşıp yok olamadığın her an yüreğin zihnini de yanına alarak feryat ederken sen bir günahın bedeliyle hayatta kalırdın.
Ben kalmıştım.
Ben, maharetin bir bedeni yok etmekte değil de yüreğinde bıraktığı izleri kazımakta olduğunu anlayacak kadar kalmıştım. Yalnızca ellerimin değil yüreğimin her yeri kana bulanırken ben yaşatmak için kalmıştım.
Şimdi tüm görkemiyle karşımda oturan bu adamdan gözlerimi kaçırırken buzdan bir örtüyle kapanan hislerimle mücadele ediyordum. Etmekle kaldığımı şeytanın benimle oynadığı o küçük oyunla anladım. Alev alev olan bedenim bana bir kez daha cehennemin varlığını hatırlatırken zihnimdeki yersiz sorguya son verdim.
Karşımdaydı.
Öldürdüğüm canların altında ezilen, canice bir tuzağa düşürülen, bir kadını kaburgalarındaki kıvrıma dek sevdi diye karanlığa mahkûm edilen adam karşımdaydı. Benim kaçırdığım gözlerimin aksine gelecek vadeden gözleriyle bakıyordu.
Değişmişti.
Heybetli gövdesi hala aynı güven duygusunu verse de bedeninin her zerresine yorgunluk sinmişti. Amber rengi gözleri esmer teninin arasından parlıyordu. Sakalları o tanıdık hisle savaşmama sebep olup dokunma isteği uyandırıyordu.
"Sakin ol..."
Bakışlarım uzun dikdörtgen masada hemen yanımdaki adamı bulurken gözlerindeki güven duygusuna sığınamadım. Sığınamadım çünkü sığınmak istediğim bir çift amber karşımda oturuyordu.
"Sakın Mihre..." dedi sonrasında uyarırcasına. Kısık sesi oturduğumuz bu gergin masada duyulmasa da tam karşımda oturan adamın bakışlarının yoğunluğu bir zehir etkisi yaratıyordu. "Yalnız değilsin unutma." Beni ne kadar iyi tanıdığını bir kez daha gösterirken hiç olmadık, masada birkaç dakika sonrasında deprem etkisi yaratacak bir şey yaptı ve elini elimin üzerine koydu. "Unutma ve yanlış bir şey yapma."
Masaya inletecek ses o anda duyuldu. Kadir sandalyesinin geriye düşmesine sebep olacak bir hızla kalkarken elini beline yerleştirdiği silaha attı. Ne yaptığını anlayan – ben ve Özgür dışında- herkes korkuyla ayaklanırken o kimseyi umursamadı. Masanın etrafında döndüğü anda masanın başında oturan ve onu engellemek isteyen yaşlı adama herkesi şaşırtacak bir hamle yaptı ve "Sakın!" dedi tehlike kokan sesiyle. İhtiyar diye adlandırdıkları adamın gözlerindeki karartıya aldanmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NALE
General FictionBenimle yalnız kaldığı ilk anda hesap soracağını sanırken o bambaşka bir şey yaptı. Uzandı, tek seferde kendine çekti beni. Göğsüne sığmamı sağlarken yüreğini yüreğime geçirmek istercesine sıkıca sarıldı. Kanlı ellerim havada kalırken hasreti olduğu...