Şimdi biz seninle neyiz biliyor musun?
Farklı tren istasyonlarında aynı treni bekleyen,
İki yalnız yolcuyuz sadece,
Benim ellerimde yalnızlığın bileti duruyor,
Senin gözlerinde buruk bir elveda busesi,
Gözlerin Sevgili!
Hayli yorgun ve dargın bakıyor,
Düşüncelerin bulanıklaşmış,
Bavulun ağır,içindekilerin hepsini sığdıramamışsın,
Anlaşılan!
Kirpiklerinden gözyaşı sızdırıyor,
Şimdi biz seninle haberi olmadan birbirini,
Bekleyen iki yaralı yolcuyuz sadece,
Benim"Aşk istasyonumda"
Rayından çıkmış kaçak duygularım,
Senin kalp tüneline çarpıp,
Oradan oraya savrulan parçalarım var,
Sen hala o treni bekliyorsun!
Israrla,saatine bakıyorsun,
"Kal"demeleri hoşça/kala çıkartarak,
O tren benim aslında değil mi Sevgili?
Kaçmak isteyipte yollarının aşk'a çıktığı,
O tren benim!
Duruyorum senin istasyonunda,
Ama!Yaralıyım,çok yaralı,
Oluk oluk kan akıtıyorum,
Sen kokan taraflarımdan,
Ölüme inat,sana inat!
Haberin olmadan taşıyorum seni,
Gideceğin bensiz yerlere ağır ağır,
Uzaklara çok uzaklara geldiğimizde iniyorsun,
Bir "elveda"bile demeden,
Ben seni bıraktığım o adı uzak istasyonda,
Kalbimi bırakıyorum ve öyle devam ediyorum yoluma,
Kalpsiz bir insan nasıl yaşarsa,
Öyle işte Sevgili!
Hissiz ve hayalsiz,
Eksik ve beklentisiz,
Yaşayan bir ölü gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSARKEN BÖLME
PoetryAdam Gökyüzü Olmaya Karar Vermişti Kadına.. Oysa Kadının Ölmüştü Kuşları.. Adam Gökyüzüydü.. Kadının Ölmüştü Kuşları.. Ve İmkansızın Adıydı Artık"AŞK".. Şimdi Susturun Kuşların Sesini Bayım!! Ölen Umutlarım Artık Şarkı Söyleyemez...