Yanlış / Texting <𝓣𝓪𝓶𝓪𝓶𝓵𝓪𝓷𝓭ı>

🎶Git🎶

"Hey millet kalkın gidiyoruz."

Gözde'nin bağıra bağıra masamıza koşmasıyla bahçedeki öğrencilerin gözü bize dönmüştü.

"Kızım niye kümesine tilki girmiş tavuk gibi koşturuyorsun?"

"Sen bana tavuk mu dedin Kerem?"

"Hee."

"Ay öf seninle uğraşamam şimdi daha önemli meseleler var. Ayrıca dikkat et kümesime tilki girerse üzülürsün."

"Kim giriyormuş kızım senin kümesine? Kim o tilki göster bana kuyruğunu koparacağım onun."

Kerem'in bir anda sinirlenmesine gülmek isterken elimi ağzıma bastırıp bunu engellemeye çalışmıştım. Bu arada Savaş yerinden kalkıp, Gözde'nin omzuna kolunu dolayarak onu kendine çektikten sonra,  sarılarak cevap vermişti.

"Tavuk değilsin sen güzelim civcivsin. Küçük civcivim."

"Yaaaa."

Gözde Kerem'e gör gör adlı bir bakış yaptıktan sonra iyice sırnaştı Savaş'a.

"Dans yarışması için başvurmuştuk ya seçmeler başlıyormuş birazdan. Bugün ilk iki derse girmiyoruz hadi spor salonuna."

Gözde sonunda geliş sebebini açıkladığında, erkeklerin memnuniyetsiz homurtusu eşliğinde, önce giyinme odasına gidip dolaplarımızdaki eşofmanları giymiş sonra da yaklaşık olarak 30 kişinin bulunduğu salona girmiştik.

Daha önceden dans geçmişi olduğunu bildiğim beden eğitimi hocamız Cemre, ufak bir el hareketiyle etrafında daire olmamızı istemiş ve yapılacakları anlatmaya başlamıştı.

"Evet gençler şimdi 5 ya da 6 kişilik gruplar halinde ayrılın ve her biriniz bir köşeye geçin. Yapmanız gereken tek şey benim gösterdiğim hareketleri uygulamaya çalışmak. Daha uyumlu, daha kıvrak, daha düzenli duran 2 grubu seçip birleştireceğim ve yarışmaya katılacağız. Şimdi size takım seçmeniz için 2 dakika veriyorum."

Cemre Hoca kenara geçip telefonundan biriyle konuşmaya başladığında biz zaten beş kişi olduğumuz için kimseye bulaşmadan salonun sol köşesine geçtik. Dolan 2 dakikanın ardından 2 saat boyunca hocanın gösterdiği hareketleri yapmaya çalışmış ve inşallah seçilmem diye dua etmiştim. Ciddi manada pertim çıkmıştı ve sporu bırak yürümeye bile üşenen bedenim için bu kadar hareket fazlaydı. Hoca sonunda bitti düdüğünü çaldığında un çuvalı gibi olduğum yere yığılıp terden yapış yapış olan saçlarımı yüzümden çektim. Umarım anonim burada değildir çünkü şu halimi gördükten sonra benden soğumamasının imkansız olduğunu düşünmekteyim.

"Çok iyiydiniz arkadaşlar hepinizi tebrik ederim. Şimdi sizi biriyle tanıştıracağım, kendisi başından beri burada ve sizi izledi. "

Üst taraftaki seyirci koltuklarından kalkıp aheste aheste merdivenleri inen çocuğu iki saattir fark edemeyişime şaşırırken yüzünün tanıdık hissini de düşünmeye çalışıyordum.

Salonda ki kızların çapkın fısıltıları kulaklarıma dolarken çocuğun mavi gözleri benimkilerle buluştu ve dudağının kenarıyla belli belirsiz sırıttı. Bu sırada Cemre Hoca gülümseyerek tekrar konuşmaya başlamıştı.

"Arkadaşlar Taşkın benim yeğenim. Kendisinin dans üzerine çocukluktan beri süregelen bir eğitimi var. Yarışmalara kadar fırsat buldukça gelip benimle birlikte sizlerle ilgilenecek."

"Esin çok yakışıklı değil mi ya?"

Gözde harfleri uzata uzata fısıldadığında onu duyan bizimkiler sinirle bakmışlardı. Etrafta ki kızlar ,muhtemelen, böyle taşın bizimle ilgileneceğini bilsek daha çok uğraşırdık diye düşünürken sevgilileri de keşke hiç gelmeseydik der gibiydi. Boşta olan erkeklerin de bazılarında rakip kıskançlığı sezmiştim. Çoğuna rakip olacak kadar yakışıklıydı çünkü. İçimden bir ses benim bunu daha önce de düşünmüş olduğumu fısıldarken konuşmaya başlamasıyla dikkatimi ona verdim.