"Hadi çocuklar siz terasa çıkın hava çok güzel. Ben tatlılarınızı oraya getireyim."
"Evet gençler burada sıkılmış olmalısınız, rahat rahat takılın."
Barış'ın anne ve babasının tatlı, anlayışlı hallerine hülyalı hülyalı baktıktan sonra masadan kalkıp tek sıra halinde merdivenleri çıkmaya başladık. Savaş en önden gitmiş bizim için yerlere minderleri yerleştirmeye başlamıştı.
Canım kankam.
Taşkın bizden en uzak köşeye geçtiğinde minderlerden birini çaktırmadan ayağımla yanına itekleyip Okyanus'a kaş göz yaptım.
Okyanus Gözde gibi tek işaretimden ne dediğimi anlayamadığı için sinir olsam da çok şükür kimse Taşkın ile oturmak istememiş ve yine şansına onun yanına oturmak zorunda kalmıştı.
Evren de istiyor bak, kesin olacak bu iş.
"Barış ben senden özür dilemek için geldim. Senin işine burnumu sokmamam gerekirdi ama amacım sadece Esin'e yardımcı olabilmekti."
"Sanane Esin'den? Niye umursadın ki onun anonimini?"
"Esin benim arkadaşım."
"Sadece ondan yani?"
"Tabi ki, başka neden olacak?"
"Ben bilmem."
Meryem teyzenin tatlılarımızı getirmesiyle ikisi arasında ki tartışma son bulurken Barış'ın normalden fazla sakin olması dikkatimi çekmişti. Belki benim önümde kavga etmek istemiyordu, belki ailesinin evinde tartışma çıksın istemiyordu belki de o da Taşkın'ın kötü bir niyeti olmadığının farkındaydı.
"Ya herkes çift takılıyor benim sevgilim de gelsin."
Meryem teyze terastan çıkar çıkmaz Gözde'nin söylediği şeyle etrafımı süzdüm.
"Senin dışında herkes sap Gözde."
"He doğru siz yalnızdınız değil mi? Yazık. Ama yine de benim çikolatalı kekim gelsin, boynu bükük kalmasın."
Gözlerimi kısarak bizimle alay eden arkadaşımın arkasından bakarken yan taraftan Okyanus'un mutlu sesini duyup sırıtmaya başladım. Kırk yıl düşünsem Okyanus ve Taşkın aklıma gelmezdi.
"Seninde sevgilin yok değil mi Taşkın?"
"Yok."
"Çok şaşırdım biliyor musun? Çoktan birileri seni kapmıştır diye düşünmüştüm."
"Yok kimse kapmadı."
"Senin hoşlandığın birileri var mı? Varsa yardımcı olabiliriz, o yüzden sordum."
"Yok."
"Taşkın düzgün cevap versene kıza. Yok, yok, yok başka cevap bilmez misin sen?"
"Yok aman şey yani başka ne diyeyim ki yok çünkü?"
Taşkın'ın Okyanus'a kelime israf etmek istemez gibi verdiği kısa cevaplara dayanamayıp laf attıktan sonra gözlerimi devirerek elimde ki tatlıdan bir çatal daha aldım.
Taşkın ilk defa biriyle konuşurken bu kadar rahatsız duruyordu. Elinde olsa koşarak Okyanus'un yanından kaçacak gibiydi. Gerçi kızdan korkmuş da olabilir. Yemek boyunca Taşkın'ı bir dakika rahat bırakmadı Okyanus. Aynı yemeğe 5 kere tuz atmak pahasına elini Taşkın'a uzatması takdire şayandı doğrusu.
"Kerem geliyormuş. Oyun mu oynasak?"
"Doğruluk cesaretlik oynayalım."
"Çok riskli, tabu oynayalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış / Texting <𝓣𝓪𝓶𝓪𝓶𝓵𝓪𝓷𝓭ı>
Teen FictionEsin: Koskoca iki yıldır beni seviyorsun ve ben bunu fark etmedim mi? 0543**:Fark etmedin. 0543** :Fark etmeyeceksin. 0543**:Gözünün içine bakıyorum kalbimden taşan aşkı biraz da olsa hisset diye. 0543**:Yanındayken elim ayağıma dolaşıyor, ne yap...