🤰Bir Küçük Bebek Meselesi 👶
"Kim bana doktor ol dedi ulan? Getirin ebesi-"
"Esin!"
"Ebesine soru soracağım diyecektim Barış. Meslektaş sayılırız neticede."
Medipol Üniversitesi'nin dışında ki tatlı kafenin sandalyesine kendimi attığımda beynim tamamen yayla çorbası kıvamındaydı. Tıp fakültesi insanın insanlığını sorgulatacak kadar zordu ama bu saatten sonra yolumdan dönemezdim.Hem ben 4 sene önce bir söz vermiştim. Kadın doğum uzmanı olacaktım. İlk doğum tecrübemi 17 yaşında bir çocukken yaşamış olmak beni hedefi sağlam biri yapmıştı. Son sene eşit ağırlığı bırakıp sevgilimin sınıfına ,sayısala, transfer olmuştum. Tıp kazanmak öyle ha diyince olmadığı için mezuna kalmış ve Kerem'in alaylarını bir sene boyunca çekmiştim ama değmişti doğrusu.
Sevdiceğim anonimlik yaparken kendini kaptırıp hacker olmaya merak sarmıştı bence. İstanbul Aydın Üniversitesi'nde yazılım mühendisliği okuyor olmasının başka bir açıklaması olamazdı çünkü.
Yansıması olan çakma Barış ise İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde havacılık yönetimi 3. sınıf öğrencisiydi. Gerçi bizim grupta mezuna kaldığı için 2. sınıf olan tek kişi de bendim zaten.
Gözde ve Kerem aynı üniversiteyi tutturmayı başarabilmişti. İstanbul Üniversitesi'nde Gözde sosyoloji, Kerem ise veterinerlik okuyordu.
Taşkın çoktan mezun olmuş ve kendi dans okulunu açmıştı.
Biraz popomuzu yırtmış olsak da sonuç olarak hepimiz bir arada ,İstanbul'da, kalmayı başarmıştık.
Okyanus Vanessa okuduğu üniversitede öğretim görevlisi olarak kalmış ve hocasına aşık olmuştu. Aralarında biraz yaş farkı olsa da adam taş gibiydi mübarek. Şimdi tatlı bir birliktelikleri vardı. Taşkın birkaç sene önce yılbaşında tanıştığımız sevgilisi Okan'dan ayrılmış ve Savaş gibi saplığa dönmüştü.
Ah Taşkın ve Okyanus'u baş göz etme hayallerim hep içimde bir yerlerde ukte kalmıştı.
"Sonunda geldiniz."
"Çırpı bacağın ayağına kadar geliyoruz yine de laf yiyoruz."
Kerem burnunu kıvırarak sandalyesine otururken hemen yanına da Gözde kuruldu. Hepimiz İstanbul'da okusak da her üniversitede her bölüm yoktu ,olanları da biz tutturamamıştık, o yüzden ayrı semtlerden gelip buluşmak zorunda kalıyorduk. Yine de hiç yoktan iyiydi.
"Sevgilim hakkında düzgün konuş baytar."
Barış kolunu omzuma atarak hemen koruma pozisyonu aldığında gülerek ona sokuldum.
"Baytar değil veteriner hekim."
Kerem sinirle tısladığında gülüşüm büyümüştü zira Kerem'de bu tarz mesleksel takıntılar başlamıştı. Cıvık şey konu mesleği olunca birden ciddileşiveriyordu. Aslında baytar da hayvan hastalıkları hekimi demekti ama bir türlü sevememişti o kelimeyi.
"Baytar diyeceğim ulan banane. Sıkıyorsa itiraz et, bitireyim meslek hayatını."
Barış'ın yaptığı ufak tehditin kozu aklımıza geldiğinde Kerem hariç hepimiz kahkaha atmaya başladık. Kerem veteriner olmak istediği halde okulun ilk günü fakültesinin önünde ki köpeklerden kaçmıştı. Hem de ayaklarını poposuna vura vura. Sonrasında da hocasının ona emanet ettiği kedi elini tırmaladı diye okulu birbirine katınca bu aramızda baya dalga konusu olmuştu. O an ki hallerini çeken birkaç kişi vardı ve sevgilim de engin teknolojik bilgilerini kullanarak o videolara ulaşıp yayabileceği ihtimali ile Kerem'i korkutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış / Texting <𝓣𝓪𝓶𝓪𝓶𝓵𝓪𝓷𝓭ı>
Fiksi RemajaEsin: Koskoca iki yıldır beni seviyorsun ve ben bunu fark etmedim mi? 0543**:Fark etmedin. 0543** :Fark etmeyeceksin. 0543**:Gözünün içine bakıyorum kalbimden taşan aşkı biraz da olsa hisset diye. 0543**:Yanındayken elim ayağıma dolaşıyor, ne yap...