"Biraz daha kalın sar kızım böyle boru gibi olsun."
"Anne elimden bu kadarı geliyor ne yapayım? Hem her sarışımda biraz daha inceliyor bence."
"Kör müsün evladım? Bunlar sarma değil dolma oldu annecim, rezil olacaksın arkadaşlarına bırak ben devam edeyim."
"Olmaz ben yapacağım."
Anonim konusunda bir daha asla Gözde'ye güvenmeyeceğime yemin etmiştim. Savaş ve Kerem zaten anonim işine sıcak bakmadıkları için onlara sormayı es geçip olaylardan haberi olmayan annemden de akıl alamayacağım için soluğu üst katta ki Gülizar ablada almıştım. Ona bir erkeği kırdıktan sonra nasıl geri gönlünü alabilirim diye sorduğumda erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer cevabıyla koşa koşa evime dönüp anonimim için kolları sıvamıştım.
"Anne bu yaprak sarmalar bitti böreği nasıl yapacağım? Hem kıymalı, hem patatesli, hem peynirli yapacağız unutma bak."
Serçe parmağım kalınlığında olduğunu düşündüğüm sarmalarımı özenle tencereye dizdikten sonra, sınıfça yerli malı yapacağız yalanını uydurduğum annemin direktifleriyle, üç çeşit böreğimi yapmaya başladım. Anonimin neli sevdiğini bilmemem bana fazladan iş çıkarsa da bunu hak ettiğimi düşünüyordum. Artık bir şeylere daha empatili ve duygulu yaklaşabildiğim için benim hakkımda her şeyi bilen çocuğun sevdiği yiyecekleri bile bilmememin benim ayıbım olduğunu kabul etmiştim. Saat gece yarısına geldiğinde ve baş komutan cepheyi terk ettiğinde devreye yardımcı komutan olan interneti sokup birkaç çeşit daha yapmaya çalıştım.
Fırına attığım son tepsi pişene kadar mutfak masasına başımı yaslayıp gözlerimi kapattım ancak iki dakika geçmeden kulağımı dolduran annemin yüksek sesiyle tekrar açmak zorunda kalmıştım.
"Ne oluyor ya?"
"Kızım savaş mı çıkardın sen bu mutfakta buranın hali ne? Fırına attığın şeyler de yanmış zaten hem sen burada mı uyudun Esin?"
"Uyumadım ki anne daha yeni kapattım gözümü, dinlendirmek için, sonra sen geldin."
"He kızım he günaydın sabah oldu."
Hışımla kalktığım sandalye yere devrilirken mutfağın koyu renk perdelerini çekip içeri dolan gün ışığına baktım ve koşa koşa odama gidip giyinmeye başladım. Bir işi de becersem şaşardım zaten.
"Anne sağlam olanları saklama kaplarına koyar mısın?"
"Koyuyorum ama bunları geri getir annecim takım bozuluyor."
Kendi kendime gülüp aynadan üzerimi kontrol ettim ve kapıya çıktım.
Ah annecim onları geri getirmem için anonimi tekrar görmem gerekecek. Umarım erkenden takımını yeniden toplayabilirsin.
"Bekle baban bırakacak seni ellerin doluyken yürüme."
Annemin elinde ki poşetleri alan babam dışarı çıktığında ben de el sallayıp peşinden arabaya bindim. Şimdi tek yapmam gereken anonimle nasıl iletişime geçeceğimi bulmaktı. Bir ihtimal mesaj atmıştır diye internetimi açtığımda ekrana düşen bildirimle yerimde sıçrayıp kafamı arabanın alçak tavanına çarpmıştım.
"Esin ne yapıyorsun?"
"Hiç baba sen ne yapıyorsun?"
Babamın mırıldandığı şeyi duymaya çalışmayıp aceleyle mesaja tıkladım.
0543**: Dönersem sarılır mısın gerçekten?
-Sarılırım.
-Sarılacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış / Texting <𝓣𝓪𝓶𝓪𝓶𝓵𝓪𝓷𝓭ı>
Novela JuvenilEsin: Koskoca iki yıldır beni seviyorsun ve ben bunu fark etmedim mi? 0543**:Fark etmedin. 0543** :Fark etmeyeceksin. 0543**:Gözünün içine bakıyorum kalbimden taşan aşkı biraz da olsa hisset diye. 0543**:Yanındayken elim ayağıma dolaşıyor, ne yap...