Nihayet hepimiz hazır ve çikolatasız bir şekilde spor salonunda toplandığımızda telefonumdan son kez bildirimleri kontrol edip yerime geçtim. Anonim beyimiz anonim olduğunu unutmuş ya da benden sıkılmış olmalı çünkü tek bir mesaj bile yok. Bu durumun sinirlerimi bozmamasını istesem de kalbime söz geçirmiyordum çünkü o aptal çocuk bir şekilde beni kendine alıştırmıştı. Bu saatten sonra da hayatımdan çıkamaz efendim yok böyle bir şey!
"Evet gençler ilk dersimize hoşgeldiniz. Şimdi hepinizden bir kız bir erkek şeklinde çiftler oluşturmanızı istiyorum. Aslında bir grup dansı yapacağız ancak içinde ikili figürlerimiz de bulunmakta bu yüzden ilk onlara çalışmamız gerek. Hadi bakalım seçin."
Cemre Hocanın söylediklerinden sonra beş kişilik grubumuzu iki buçuk iki buçuk bölemeyeceğimiz için kimin dışarıda kalacağını tartışmaya başladık. Gözlerimi etrafta gezdirirken geçen gün bana tuvalette Savaş'ı soran sarışın kızı görmemle hayali bir şekilde sırtımdan melek kanatlarının çıktığını hissettim. Bence ufak bir iyilik yapabilirdim. Adını bilmediğim kızı el sallayıp yanıma çağırdıktan sonra kızın elini tutup Savaş' ın eline geçirdim. İkisinin şok olmuş ifadelerine gülmek istesem de yanağımı ısırarak kendimi durdurdum ve hiçbir şey dememeleri için aceleyle onları ileri doğru ittirdim.
"Siz bence çok iyi çift olduğunuz böyle. Hem boy, kilo, ten uyumu falan dansta çok önemli siz birbiriniz için yaratılmışsınız."
"Biz Savaş ile ikiz olduğumuza göre benim de boyum, kilom, tenim o kızla uyumlu. Beni niye onunla eşleştirmedin."
Kulağımın dibinden gelen fısıltıyla kaşlarımı çatıp arkamı döndüm.
"Çok istiyorsan git sen dans et o kızla, Savaş gelsin buraya derdim ama mümkün değil şansına küs."
"Nedenmiş o?"
"Çünkü o seni değil Savaş'ı istiyor."
Saçlarımı elimle geriye savurup havalı bir şekilde Gözde ve Kerem' in yanına ilerledim. Beyefendi dış görünüşleri aynı diye kendini Savaş ile bir sanıyor herhalde. Tamam dışarıdan bakınca bir fark yok ancak böyle durumlarda içerisi önemli zaten canım.
Gözde'nin benden habersiz ne haltlar karıştırıyorsun sen bakışına ben sana sonra anlatacağım bakışımla karşılık verdikten sonra bu seferde başımın üzerinde yuvarlak, beyaz, tüylü melek tacının belirdiğini hissettim. Bir iyilik de bu iki şapşala yapsam hiç fena olmazdı bence.
"Sayı eşitlendiğine göre Gözde sen de Kerem ile takım oluyorsun canım. Yani kusura bakma ama bu dengesizin ayaklarımı ezmesini göze alamam bu yüzden seni feda etmek zorundayım."
Beklediğim gibi itiraz girişimi yapmadan birbirlerine yaklaştıklarında mutlulukla gülümseyip kalan tek grupdaşımıza döndüm.
"Sana da ben kaldım. İstediğin gibi sarışın değilim ama benimle idare edeceksin artık."
"Ne yapalım bizim de kaderimiz buymuş."
Alaylı çıkan sesi ve sırıtan yüzüne rağmen sinirlerimi bozan Barış'a yaklaşıp kaşlarımı çatarak komut beklemeye başladım. Çok geçmeden müzik sesi duyulduğunda Cemre Hoca ve Taşkın birbirleri üzerinden hareketleri göstermeye başlamıştı. Aynı hareketi iki kez tekrar ettiklerinde sıranın bize gelmesiyle derin bir nefes alıp Barış'ın elini tuttum ve beni önüne çekmesine izin verdim. Yavaş bir şekilde diğer elimi de tuttuktan sonra ikimiz de kollarımızı ayırmadan yukarı doğru kaldırdık. Ensemden saçlarımın arasına sızan, oradan da yüzüme vuran sıcak nefes kalp atışlarımı hızlandırdığında derince yutkunma ihtiyacı hissetmiştim. Benden çıkmayan yutkunma arkamdan sesli bir şekilde duyulduğunda nefesimi titrekçe verip bir diğer harekete geçmek üzere beklemeye başladım. Taşkın ve Cemre Hoca'nın ikili tekrarını izledikten sonra Barış ile ellerimizden birini çözdük ve yüzümü ona döndüm. Bunu yaparken ayağına basmış ve Barış'ın sert bir şekilde dudağını ısırmasına sebep olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış / Texting <𝓣𝓪𝓶𝓪𝓶𝓵𝓪𝓷𝓭ı>
أدب المراهقينEsin: Koskoca iki yıldır beni seviyorsun ve ben bunu fark etmedim mi? 0543**:Fark etmedin. 0543** :Fark etmeyeceksin. 0543**:Gözünün içine bakıyorum kalbimden taşan aşkı biraz da olsa hisset diye. 0543**:Yanındayken elim ayağıma dolaşıyor, ne yap...