Kemal Karaman kendi halinde bir mimardı. Aşık olacağını pek düşünmüyordu.Yıllar önce eşini şehit vermiş dul bir kadın olan Sezen Güler ile karşılaşana kadar bundan oldukça emindi. Onlar kalplerine düşen koru keşfedip birlikte biz olmayı başarabilece...
Genç adam başına vurulup duran yumuşak yastığı hızlı bir şekilde eliyle kavradı.
"Çok şükür uyandın Kemal." diyen ablası Canan ile yatakta doğruldu.
"Ee hadi oğlum kahvaltı hazır seni bekliyoruz kaç saattir."dedi annesi odasının kapısından.
Yatakta kalkıp cadı ablasının yanından geçti. Üç kardeşin en küçüğüydü. Ablası, abisi ve kendisi. Elbette ablasıyla pek anlaşamıyordu.
Mutfaktaki kahvaltı masasına oturan adam annesinin çayı koyuşunu izledi.
"Anne, haftaya Burcu gelecek biliyorsun değil mi?" dedi abisi Hasan. Emel Hanım isyan ederek "Aa sende iyice bunak ettin beni oğlum. Daha dün dedin anladım. Nişanlın geliyor." dedi.
Burcu abisinin nişanlısıydı. Birkaç ay içinde evleneceklerdi. Kemal, abisi adına mutluydu.
"Ee abla abim yuvadan uçtu."dedi Kemal gıcık kardeş rolünü çok iyi üstleniyordu. Abisi ve ablası çift yumurta ikiziydi. Bundan dolayı ablasının da artık evlenme vakti gelmişti.
"Ablana karışma Kemal. Kendi gönül işine bak sen." dedi babası Nihat Bey gür bir sesle.
"Seni de süründürecek bir kız elbet bulunur" dedi Canan. Ailecek güzel bir kahvaltı ettiler.
Eski mahallelerine yeniden taşınmışlardı. Aslında tam olarak şöyle olmuştu. Abisi ve ablası üniversiteyi İstanbulda kazanınca İstanbul'a gitmişlerdi. Kemal de üniversiteyi İstanbul da okuyunca bu ayrılık uzun sürmüştü. Şimdi Ankara'ya geri kavuştukları için mutlulardı.
Üstelik çocukluklarının geçtiği mahalleye geri dönmek bile mutlu olmalarına yetiyordu. Hasan ceketini giyip "Hadi ben kaçtım anne." dedi.
Hasan Karaman elektrik mühendisiydi. Özel bir şirkette çalışıyordu ve nişanlısı Burcu ile de orada tanışmıştı. Canan Karaman ise psikiyatristti. Oldukça zor bir mesleğe sahipti ve bazen gerçek anlamda zorlanıyordu.
Evin en küçüğü Kemal Karaman ise mimardı. Çocukluktan beri hayalini kurduğu mimarlık artık hayatıydı. 26 yaşında idealleri olan bir adamdı. Planlarında elbette aşk yoktu.
Fakat geçmişin tozlu sayfalarında saklı aşkı onu çok geçmeden bulacaktı.
Canan'ın hikayesi 'İsimsiz Arzular' profilimde!
Küfür, spoiler, kitap tanıtımı içerikli yorumlar silinecektir. Keyifli okumalar :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.