Bölüm 22

37.4K 2.2K 147
                                    

Genç adam yorgun gözlerini yavaşça açmaya çabaladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Genç adam yorgun gözlerini yavaşça açmaya çabaladı. Gözüne batan yoğun ışıkla gözlerini kamaştırarak yavaşça açtı. Ah her yeri felaket şekilde ağrıyordu. Bakışlarını hızlı bir şekilde yan tarafa doğru çevirdiğinde Sezen'in hala uyuyor olduğunu gördü.

Bugün Dalamandaki ikinci günleriydi. Yan dönen adam parmağını karısının buruna götürüp dokundu. Sezen biraz hareket etti. Ardından kadının kirpiklerine dokunmaya çalışan Kemal itiraz sesleri çıkararak açılan ela gözlerle gülümsedi.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Sanırım kahvaltı saatini kaçırdık. Öğle yemeği yiyebiliriz."

"Hım." diyen Sezen, adama sarılıp yüzünü boynuna gömdü. "Güzelim seni anlıyorum harika bir adama sahipsin fakat yemek yememiz gerekiyor." diyen Kemal sırıtmadan duramıyordu.

Sezen kocasından ayrılıp somurtmaya başladı. Yerdeki sabahlığını alıp çıplak vücuduna geçirdi. "Ukala." diyen kadın yataktan kalkarak valize doğru yürüdü. Kemal de yerdeki şortunu giydikten sonra karısının peşinden gitti.

"Kimmiş ukala?" diyerek kadına arkasından sarıldı. Sezen'in kokusunu içine çekince başı dönmeye başladı. Bu büyüleyici koku başka kimse de yoktu.

"Yemek biraz beklese mi?" diyerek kadının yanağına, boynuna ve omzuna sırayla öpücük kondurdu.

"Hayır. Acıktım." diyen Sezen kıyafetlerini alıp koşarak banyoya gitti. Kemal de arkasından gülmeye devam etti. Bu güzel kadının utandığını görmek ona bambaşka hissettiriyordu.

Valize eğilip kendisi için kıyafetler aradı. Kıyafetlerini hazırladıktan sonra sırıtarak balkona doğru ilerledi. Hava çok güzeldi. Çıplak üstüne tişörtünü geçiren adam balkona çıkıp etrafa bakmaya başladı.

İnsanların hepsi denizdeydi. Tam öğle vaktiydi. Denize girenin çok yanacağı kesindi. Daha denize girmeye fırsatları olmamıştı. Bugün bunu yapmayı planlıyorlardı. Bir süre dışarıyı izleyen adam telefonuyla arkadaşları Berat ve Serkan'a mesaj attı. İşlerin durumunu merak ediyordu. Gelen yanıtla konuşmaya başladılar. Genç adam balkonun manzarasını çekip gruba attı. Serkan da aynısını balayındayken yapmıştı. Berat isyan bayraklarını çekmişti. Kemal arkadaşına gülerken karısının duştan çıktığını bile duymadı.

Sezen saçını iyice kurulamış ve tokayla tutmuştu. Gülüp duran Kemal'in yanına yavaş adımlarla yaklaştı. Adamın kiminle konuştuğunu merak ediyordu. Buraya geldiğinden beri kıskançlık damarı tutmuştu. Normal de Kemal'i hiç böyle kıskandığı olmamıştı. Şimdi yanında geçen kadından bile kıskanıyordu. Ne yapabilirdi? O çok yakışıklı ve iyi yürekli bir adamdı.

Kemal'in yanına gelir gelmez adamın elinden telefonu alan Sezen "Neye bakıyordun?" diyerek telefona bakmaya başladı.

Kemal sırıtarak "Berat'ı sinir ediyorum. Çok eğlenceli." dedi. Sezen son mesajları okuyup gülmeye başladı. "Çok fenasın Kemal."

DildarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin