Sezen iç çekerek patronuna bakış attı. Fazla mesai yapacağı zaman önceden bildirmesi gerekirdi. Fakat Ahsen Hanım sürekli bunu yapıyordu. Haber vermiyordu ve Sezen geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalıyordu. Üstelik bunun için ek bir maaşta almıyordu. Bu işi çok önceden bırakması gerekirdi.
Bugün pastahanede bir kutlama vardı. Bu yüzden sabahtan beri bir hazırlık içerisindeydiler. Büyük bir pasta hazırlanmıştı. Sezen de bugün garsonluk görevini üstlenecekti. Üstelik Derya da yanında değildi. En azından arkadaşı burada olsa sıkılmazdı.
Masadaki boş bardakları tepsiye dizen kadın, tabakları da başka bir tepsiye koydu. Önce tabakları mutfağa götürdü. Kutlamadan kalan kalıntıları bir poşete döküp tabakları yemekten temizledi. Ardından masalara geri dönüp bardakları aldı. O sırada bazı çalışanlar yerleri siliyordu.
Boş bardakları da mutfağa taşıyan kadın bulaşıkçılara 'Kolay gelsin' dedi. Ardından kıyafetlerini değiştirmek için kadınlar için ayrılan odaya geçti. Toplu olan saçını tarayıp yeniden tokayla topladı. Çok az parfüm sıkıp çantasını eline aldı. Telefonunu çıkarıp saate baktı. On bire geliyordu. Babasından bir mesaj vardı. Geç gelirse haber etmesini onu alacağını söylemişti. Fakat bu saatte yaşlı adamı evden kaldırıp getirtmek istemiyordu.
Sıkıntı dolu bir iç çekerek pastahaneden çıktı. Caddede pek kişi yoktu. Hava da oldukça soğuk esiyordu. Kabanının yakasını elleriyle kapattı.
Telefonunu çıkarıp kişi listesine girdi. Kemal'in numarasını görünce kararsızlıkla bir süre duraksadı. Adam onu geç çıkarsa aramasını söylemişti fakat aramalı mıydı emin değildi? Belki uyuyordu ya da bir randevuda falandı.
Yine de parmakları onu şaşırtmış ve Kemal'in numarasının üstüne basmıştı. Adamı aramaya çoktan başlamıştı.
O sıralarda Kemal kahkaha atarak arkadaşının omzuna vurdu. "Ulan sende az değilsin. Şerefsizlik yapmışsın." dedi Kemal.
Eski arkadaşlarıyla nihayet buluşmuşlardı. Eski günleri saatlerce yad etmişlerdi. "Yani sen hala yalnızsın öyle mi? Şu yakışıklılığa rağmen." dedi arkadaşlarından Oğuz.
"Evet. Anneme kalsa yarın evlenirim." dedi Kemal.
Genç adam aniden masadaki telefonunun titreşip çalmaya başlamasıyla dikkatini telefona verdi.
'Sezen' yazısını görünce hızlanan kalbini aldırmadan telefonu eline aldı. Arkadaşlarına susmaları için işaret yaptıktan sonra telefonu açtı.
"Alo Sezen."
"Merhaba Kemal rahatsız etmiyorum değil mi?" diye sordu genç kadın. Bunu sorarken oldukça çekinmişti. Sonuçta bir işi ya da randevusu olabilirdi.
"Yok yok arkadaşlarla öyle oturuyorduk. Hayırdır?"
"Şey ben işten yeni çıktım da acaba beni alabilir misin diye soracaktım. Ama arkadaşlarını bıra-" diyen kadının lafını Kemal böldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dildar
Ficción GeneralKemal Karaman kendi halinde bir mimardı. Aşık olacağını pek düşünmüyordu.Yıllar önce eşini şehit vermiş dul bir kadın olan Sezen Güler ile karşılaşana kadar bundan oldukça emindi. Onlar kalplerine düşen koru keşfedip birlikte biz olmayı başarabilece...