Sezen elini karnına koyup derin bir nefes aldı. Karnına bağlanan cihaz ile kasılmaları ölçülüyordu. Kasılmaları başlayalı saatler olmuştu. Ağrısı gittikçe şiddetlenirken alnını silen Kemal ile dişlerini sıkmaya devam etti. Saatlerdir hissettiği tek şey acı, acı ve acıydı.
"Daha ne kadar sürecek bu? Sekiz saat oldu." dedi Kemal endişeli bir şekilde. Eşinin yorgun olduğunu görebiliyordu. Gözleri çökmüştü. Sürekli acı çekiyordu.
Sezen'in ağrıları başladığında onu hemen hastaneye getirmişti. Bebeklerin doğumu için hesaplanan tarih üç gün sonraydı. Her an karısı doğum yapabilirdi.
"Sabırlı olun beyefendi. Bu saatler sürebilir."dedi doktor.
"Sezen Hanım sancıların süresi kısalmaya başladı. Her an doğum başlayabilir. Lütfen böyle devam edin."
Sezen başını olumluca salladı. Uzandığı yerden kalkıp Kemal'e dayandı. Onunla birlikte yürümeye başladı. Bir yandan derin nefesler alıp veriyordu. Odadan çıktıklarında iki ailenin tüm fertleri onları bekliyordu.
"İyi misin kızım? "diye soran Perihan Hanımdı. Sezen başını olumluca salladı. Eşi ile birlikte koridorda yürümeye başladı. Doktor yürümenin iyi geleceğini söylemişti. Bebeklerine belkide birkaç saat içinde kavuşacaktı. Onları kucaklamak, kokularını içine çekmek istiyordu. O zaman tüm acılarını unutacaktı.
Kasılmalar geldiğinde gerçekten vücudu daha önce hiç karşılaşmadığı bir acıyla karşılaşıyordu. Anne olmak kolay değildi. Hem korkuyordu hem de seviniyordu. Duyguları resmen birbirine karışmıştı.
"Sezen geri dönelim mi güzelim? Zaten yorgunsun daha da yorulma."
"İyiyim Kemal. Yürümek iyi geliyor."
"Doğumun bu kadar zor olduğunu bilmiyordum. Çok acı çekiyorsun ve ben hiçbir şey yapamıyorum." dedi Kemal. İçi acıyordu. Onun yüzünün acı çeken halini hiç sevmemişti. Elinden de bir şey gelmiyordu. Tek yapabildiği onu yürütmek ve elini tutmaktı. Bunun Sezen'e ne kadar çok güç verdiğinin farkında değildi.
Sezen gülümsemeye çalışarak "Bunu düşünme bebeklerimize kavuşacağız. Bunu düşün yeter." dedi.
Kemal eşine gülümsedi. Biraz daha yürüdükten sonra odaya geri döndüler. Emel Hanım ve Perihan Hanım Sezen'i rahatlatmaya çalışıyordu.
Nihayetinde genç kadının ağrıları dayanılmaz bir hal almaya başladı. Odaya gelen doktor artık doğum vaktinin geldiğini anladı ve Sezen'i uzandığı sedyeyle birlikte doğumhaneye götürdüler. Yanına sadece Kemal girebilmişti. Ailenin diğer üyeleri dışarıda beklemek zorundaydı. Onlar için geçmek bilmeyen dakikalar başlamıştı.
Genç adam eşinin elini sıkıca tutarken kulaklarında sevdiği kadının çığlıkları yankılanıyordu. Onun gözlerinden süzülen yaşlarla o da acı çekiyordu. Elinden gelse acısını dindirmek için her şeyi yapardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dildar
Ficción GeneralKemal Karaman kendi halinde bir mimardı. Aşık olacağını pek düşünmüyordu.Yıllar önce eşini şehit vermiş dul bir kadın olan Sezen Güler ile karşılaşana kadar bundan oldukça emindi. Onlar kalplerine düşen koru keşfedip birlikte biz olmayı başarabilece...