Kemal Karaman kendi halinde bir mimardı. Aşık olacağını pek düşünmüyordu.Yıllar önce eşini şehit vermiş dul bir kadın olan Sezen Güler ile karşılaşana kadar bundan oldukça emindi. Onlar kalplerine düşen koru keşfedip birlikte biz olmayı başarabilece...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sezen heyecanla yerinde oturduğu koltukta bacağının titrediğini fark etmiyordu. Yanında oturan eşi Kemal eşinin bacağına elini koyduktan sonra "Sakin ol Sezen." dedi. Bununla birlikte bacağının hareketliliği son buldu. O kadar heyecanlıydı ki kendini kontrol edemiyordu.
Birlikte özelde bir doktora gelmişlerdi. Sezen bazı şeylerden şüphelenmişti ve hemen bir randevu almıştı. Testin her zaman doğru çıkmadığını bildiği için bu yola başvurmadı. Boş yere ümitlenmek ya da üzülmek istemiyordu. Fakat içinden bir ses hamile olduğunu söylüyordu. Kemal de bugünlük kendine öğleden sonrası için izin vermişti. Randevu akşam beşteydi ama öğleden sonrasını eşine ayırmayı tercih etmişti. Zaten son haftalarda sürekli aklı gelen iş teklifiyle meşguldü.
"Çok heyecanlıyım Kemal."
Kemal eşinin elini alıp göğsüne götürdü. Böylece kalbinin atış hızını karısına göstermiş oldu. Tıpkı Sezen gibi onun kalbide yerinde çıkacak gibi atıyordu.
Az sonra Sezen elektronik levhada gördüğü adı ile ayaklandı. Eşi de onunla birlikte ayağa kalktı. Birlikte doktorun odasına giren çiftin heyecanı yüzlerinden belli oluyordu.
"Hoş geldiniz. Kontrol için mi geldiniz?" diye soran kadın doktor Sezen'e bakıyordu. Kadın oldukça alımlı, bakımlı bir kadındı.
"Evet. Hamile olup olmadığıma dair şüphelerim var."
"Test yaptınız mı?"
"Hayır."
"Pekala sizi şöyle şuraya alayım. Uzanın ve karnınızı açın lütfen." dedi doktor eliyle karşısındaki yeri gösterdi. Sedyeye benzer bir şey vardı.
Sezen çantasını ve paltosunu çıkarıp Kemal'e verdi. Doktorun dediği gibi uzanıp karnını birazcık açtı.
Doktor Sezen'in yanına geldiğinde ufak bir sandalyeye oturdu. Kemal eşinin başının ucunda onun elini tutma görevini üstlenmişti. Sezen eşinin elinin heyecandan titrediğini hissediyordu. Göz ucuyla Kemal'e baktığında adamın sabırsızlığı adeta bakışlarından okunuyordu.
"İlk çocuk galiba?" diyen doktor soğuk jeli Sezen'in karnına döktü. Ardından ultrason cihazını aldı.
"Nasipse inşallah ilk olacak." dedi Sezen.
"Anlıyorum. Umarım güzel haberler veririm size." dedi doktor ve cihazı gezdirmeye başladı.
"Hiç şikayetiniz var mı Sezen Hanım?"
"Ee bazen kusacak gibi oluyorum ama kusamıyorum. Durduk yere kendimi çok halsiz ve yorgun hissediyorum. Bir süredir de hastalanmıyorum. Bu yüzden şüphelenmeye başladım. İnternette bunların bazı belirtiler olabileceği yazıyordu." dedi Sezen açıksözlü bir şekilde.
Doktor başını olumluca salladı. Ardından baktığı ekranda yakaladığı görüntüyü durdurdu. "İşte burada. Tebrik ederim hamilesiniz."
"Cidden mi?!" diyen Kemal'in tepkisi doktoru güldürmeye yetti. Kemal eşinin elini daha da sıkmıştı. Başını hafifçe eğip ekrana bakmak için, çabaladı.
