Bölüm 1

84.9K 3.4K 291
                                    

Genç adam sıkıntılı bir iç çekip arkasına yaslandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Genç adam sıkıntılı bir iç çekip arkasına yaslandı. Kahvesinden bir yudum alıp yeşil gözlerini önündeki çizimine odaklanmaya devam etti.

"Kemal ben gidiyorum." diyen arkadaşı Berat ile başını salladı.

Aynı odada çalışan üç kişilerdi. Üniversiteden arkadaşları ile aynı yerde çalışmak onun şansıydı. Üç yakın arkadaş üniversite bitince deneyim kazanmak için bazı yerlerde çalışmış en sonunda birlikte bir büro açmışlardı. Devlete atanmak onlar için şimdilik zor bir ihtimaldi. Zaten böyle bir uğraşları da yoktu. Özgün çizimler yapıp modern evler inşa etmeyi hayal ediyorlardı. İşleri de gayet iyi gidiyordu.

Berat, Serkan ve Kemal. Berat mezun olur olmaz sevgilisiyle evlenmişti. Şimdi bir çocuğu bile vardı. Serkan ailesinin münasip gördüğü ve tanıştığı bir kadınla nişanlıydı. Kısacası çevredeki tek bekar Kemaldi. Tabi annesi Emel Hanım izin verdiği sürece.

"Annem sürekli dır dır edip duruyor. Bıktım valla." diyerek toparlanan Kemal kendisine gülen Serkan'a baktı.

"Haklı kadın. Üniversitede bile bu yakışıklılıkla sevgili yapmadın. Evlen de kurtulalım artık." dedi Serkan.

"Abi sende başlama lütfen."

Kemal ceketini giyip çantasını eline aldı. Serkanla birlikte ofislerinden çıkıp kapıyı kilitlediler. Birlikte sallana sallana dışarıya çıktılar. Ankara'ya yavaş yavaş kış geliyordu. Hava oldukça bunaltıcı ve kapalıydı. Sanki yağmur yağmak istiyor fakat yağamıyor gibiydi. İki arkadaş vedalaşıp ayrıldılar. Serkan evine gidecekti. Kemal de her zamanki gibi biraz gezinip eve gitmek niyetindeydi.

İşten her çıktığında yol üstündeki kitapçıya uğrardı. Bu kitapçıyı yeni keşfetmişti. Zaten buraya taşınalı çokta olmamıştı. Sıcak arabasından inip esen havaya bıraktı kendini. Saçı rüzgarın etkisiyle kıpırdıyordu.

Hızlı adımlarla kitapçıya girip kapıyı kapattı. "Hoş geldin ağabey." diyen adama gülümsedi.

"Hoş buldum koçum. Benim geçen sipariş ettiğim kitap geldi mi?" diye sordu Kemal merakla. Çok istediği bir kitap vardı ve kaç kitapçıya sorsa da hiçbirinde yoktu. Bu kitapçı kitabı getireceğini söylemişti.

"Getirttim ağabey. Az bekle sen." dedi kendinden yaşça küçük gibi duran çocuk ve dükkanın diğer ucuna doğru yürümeye başladı.

Burası şirin döşenmiş bir kitap cennetiydi. Genç adam beklerken kitaplara bakabileceğini düşündü. Biraz ilerleyip raflardaki yeni gelen kitaplara bakmaya başladı.

O sıralarda içeriye giren başka bir müşteri "Berkay! Ablacığım kitaplarım geldi mi?" diye bağırarak sordu.

Çalışan çocuğun adı Berkay olmalıydı. "Geldi Sezen Abla. Masanın üstünde!" diyen çalışan oğlanı duydu. Genç adam merakla kasanın bulunduğu tarafa doğru baktı.

DildarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin