Seni bırakmayacağım.

182 6 3
                                    

 


    Merhaba öncelikle herkese hayırlı ramazanlar.Allah oruç tutanların oruçlarını kabul etsin.Bayadır yine vakit ayıramadım hikayeye aslında kafam yerinde değildi,iyi bölüm yazamazdım,toparlayamadım da zaten bölümü.Bende biraz kendime zaman ayırdım.Anca anca yine eski şeyler yerine oturuyor diyelim.Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur.


       Rüzgar'dan

------------------------


  Herkes hastane koridorunda bir köşelere çökmüş,babamın ameliyattan çıkmasını gözlüyorduk.Doktor sevindirici haberinden sonra tekrar babamın yanına ameliyathaneye girmişti.   

   Yaklaşık yarım saate yakın bekleyişimizden sonra babam sedyeyle çıkarılıp yoğun bakım ünitesine götürüldü.Yoğun bakım bir üst kat olduğu için hepimiz merdivenlere koşturarak üst kata çıktık.Ancak babamı bindirdikleri asansöre yetişememiştik.Biz merdivenlerden çıkarken babamı çoktan yoğun bakıma sokuyorlardı,yüzünü görememiştik.


    Birilerinin yine bir ümit haber vermesini beklemeye başladık.Yine herkes bir tarafta yığılıp kalmıştı.Arkadaşlarım da dahi bizimle birlikte çok hırpalanmışlardı.Onları daha fazla burada tutmayaya karar verdim.


''Gençler çok sağolun desteğiniz için ama baya yoruldunuz sizde eve gidin artık dinlenin.''


Tabii bizim inatçılar bir kerede söz dinlerler mi?İllaki Rüzgar çıldır öyle ikna oluyoruz diyorlar.Hep bir ağızdan koro halinde ''hayır bir yere gitmiyoruz anca beraber kanca beraber,bizimde babamız o''demeleriyle bir kez daha ne kadar şanslı olduğumu öğrensem de hastane köşeleri insana eziyetti,gerek yoktu cümbür cemaat durmaya.


''Saçmalamayın ben onu mu diyorum ne gerek var kalabalık olmaya bu kadar zaten yorulduk hepimiz gidin yatın dinlenin uykudan kalktınız geldiniz buraya zaten haliniz yok.Dinlenin gelin yine çıldırtmayın beni hadi söz dinleyin.'' 


Otoriter konuşmamla birlikte az da olsa ikna olabilmişlerdi.Hatta en iyi ikna olan Yiğit'ti...


''Tayfa hareketlenin bu deli oğlan hepimize kıyıp şamarlayacak toparlanın hastane köşesinde dayak yemeden.Yine gelir kovdururuz kendimizi.''


   Hep birlikte ayaklanıp evlerine gitmeye karar verdiler.Vedalaşıp birşey olursa haber vermeyi unutma diye uyarmadan edemediler tabi.Hepsinin gönlünü yapıp Esila'yı da bırakması için Görkem'e söyledim.Gece vakti tek yollayamazdım civcivimi.


   Derken herkes ikna olmuştu demiştim,bir kişi hariç...Bilin bu kim?Civciv... .Senin yanından şuradan şuraya gitmem diye diretiyordu. 


 Koridorda bizimkilerden biraz uzağa elinden tutup ilerlettim.Yaklaşık on dakikadır dinlenmen için uyuman lazım diye ikna etmek adına dil döküyordum.Nuh diyor peygamber demiyor keçi.


''Esila,hayatım bak!Zaten bir apar topar birşey yaşadık çok yorulduk,sende hırpalandın.Hadi güzelim eve bıraksın Görkem de git uyu biraz sende.''


''Rüzgar,eve gidersem uyuyamayacağım.Senin yanında kalacağım ne olursa olsun.Senin yanında uykusuz kalayım,ayakta uyuyayım hiç fark etmez,yeterki seninle olayım,herşeye razıyım.Seni bırakmayacağım.''


''İnatçılığın tuttu değil mi?İlla eziyet yapacaksın kendine yani?''


''Senin yanında olmak eziyet mi,çok ayıp duymamış olayım.Senin yanında ruhum dinleniyor benim,seninle huzur buluyorum ben bir kere.''hafif bilmiş edasıyla neşemi yerine getirmişti.Sevgi ile bakan gözleri içimdeki birçok duyguya kucak açmıştı her zamanki gibi.


Arkadan gelen Görkem'in sesiyle gözlerimiz birbirinden ayrılmıştı.


''Abi nabıyoruz,Esila'yı bırakıyor muyum eve ,gideyim mi yoksa?''


''Git kardeşim sen yanımda kalacakmış.''


''He,anladım!Fan firi fon fon yani!''sırıtarak saçmalaması karşısında ister istemez kaşlarım çatıldı.


''Ne diyon lan,Türkçe konuş.''


''Aşk meşk işleri diyorum beya sende,aman ayol.'' yine uyuz uyuz işlere dalmıştı Görkem bey kovmadan olmayacaktı.


''Görkem kendin mi gidersin tekmeleyerek mi yollayalım seni,daha hızlı olur ha?''


''Ay aşkım tekmele vurduğun yerde gül biter,hayatımın erkeği.'' ardından gülerek dudaklarını büzüp öpücük atmasıyla sinirden gülmeye başladım.O sırada Esila da gülerek bana sahiplenir gibi sıkıca sarılıp tek parmağını Görkem'e salladı.


''Görkem o benim sevgilim asılma,yolarım saçını başını.'' söylediği karşısında iyice gülme krizi gelmiş,konuşamamaya başlamıştım.Baya baya karşılıklı tiyatro yapıyorlardı.


''Aaa!Sarı çiyan sevgilimi elimden aldı,yelloz.Sen kimi yoluyon be?''Ellerini beline koyduğu anda tamam dedim,tam karı tipine büründü.


''Görkem,kardeşim tekme kesmedi seni galiba  yanına da kampanyamızda yumruk da var merak etme gelecek birazdan.''


''Ciddi mi diyorsun?''


''Öyle diyorum''


''Ne kadar ciddi?'' tek gözünü biraz kısmış bana bakyordu.


''Yüzde yüz ciddi.''


''Ha yüzde yüz yani.'' eşofmanın cep taraflarından tutup yukarıya doğru kadınların etek toplar gibi paçalarının yukarı sıyrılmasına neden oldu. Hafif kısık fısıltı şeklinde söylediği cümleden sonra merdivenlerden koşar adım elleri eşofmanında,paçalar sıyrık inmişti.''şu anda s.kseler  durmam,yumruğunla hiç anlaşamıyorum.''


Esilayla ikimiz arkasından gülüp öylece kaldık.Ne manyak bir çocuktu,nasıl bir enerjisi vardı bilmiyorum.Enerjisinden,matraklığından binlerce kat iyi çocuktu onu biliyorum.Gözüm kapalı güvenirdim hepsine.


Esila'nın elinden tutup annemlerin yanına doğru ilerledim.Koridordaki bekleme koltuklarına yan yana oturduk.Kafasını koluma koyduğunda kolumun altına alıp başını göğsüme,kendi başımı da onunkine yasladım.Sığındığım limana,bir o kadar narin olmasına rağmen bir o kadar da yürekli sevdiğime.Ne kadar süre böyle durduk,kaç saat oldu bilmiyorum tek bekleyişimiz babamdan gelecek son bir haberdi.





KOKUN BANA AİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin