Rüzgar'dan---------------------------
Annemin yavaşca kolumu dürtmesiyle beraber yumulu olan gözlerimi araladım.En son Esila ile sarmaş dolaş oturuyorduk,uyuyaklamışız.Ben uyanıp biraz kıpırdadığımda o da hemen uyanmıştı.
Kolumdaki saate baktığımda 11:03görmemle şok oldum.Sabah olmayı bırak öğlen olmuştu.Kaç saat uyumuşuz,boynum sırtlarım tutulmuştu.Esila da benden farksızdı.Biraz hareketlenip,ağrısını biraz da olsa geçeceğini düşündüğümden boynumu hafifçe daire şeklinde döndürdüm.
"Oğlum baban uyanmış.Ben yanına gidip ziyaret ettim.Sen de istersen gir biraz gör doktor müsade etti beş dakikalık."
"Aa!Tamam gidiyorum o zaman."
"Üzme nolur babanı sakın.Bak hasta zaten."
"Biliyorum sultanım,tamam merak etme."
Olduğum yerden kalkarak yoğun bakımın kapısına geldim.İçeriden görevli çağırmak adına kapıdaki çağrı ziline bastım.Kısa sürede kapıyı hemşire açtı.
"Buyurun beyfendi?"
"Babamı görmek istiyorum da."
"Tabi gelin,çok kısa olsun lütfen hastayı yormayalım."
"Anladım,teşekkürler."
Yüzüme maske,başıma ve ayaklarıma da galoş geçirdiğimde hazırdım babamı görmeye.Hemşirenin yönlendirmesiyle babamın yanına ilerledim.Gözlerini açmış öylece etrafı seyrediyordu.Üzerinde ameliyatın,narkozun verdiği bir yorgunluk vardı.Hırpalanmıştı sonuçta.Yine iyiydi çok şükür.Ama onu bu hale getirdiğimiz için bin pişmanlıkla,dolan gözlerimle yanına ayak ucuna ilerledim.Beni fark ettiğinde gözlerinin içi gülümsemişti.Nasıl olur da insan hiç suçlamaz,kızmaz,kırılmış gibi bakmazdı?Sanki hiçbirşey olmamış gibiydi.Baba olmak böyle birşey miydi?Ne olursa olsun hep sevmek,hep affetmek,hep kıyamamak?
Daldığım düşüncelerden,hafif dolmaya yüz tutmuş gözlerimden babamın seslenmesiyle kurtuldum.
"Gel buraya küçük efem.Gel otur yanıbaşıma,özlemedin mi beni?"
"Özlemez olur muyum baba,çok özledim.Yüzüm bile yok senden özür dilemeye."
"Özür dilenecek ne varmış oğlum benim,aile içinde olur öyle.Benim kalp yaşlanmış ondan.Eee on sekizlik delikanlı değiliz tabi,kafamda saç da kalmamaya başladı bak, annen beğenmeyecek eskisi gibi."gülerek söyledikleri karşısında biraz içim rahatlamıştı.Çoktan gözümden dolmuş gözlerimden bir damla yaş akarken gülümsedim.Hemen yataktaki bir boşluğa oturdum.
"Olur mu öyle şey baba hala on sekizliklere taş çıkarırsın.Hemen annem ilk günkü gibi aşık sana."
Keyifli çıkan sesiyle "hı,öyle mi diyorsun aşık mıymış bana hala öyle?"
"Tabi baba yoksa hırpalar mı bu kadar kendini hastane koridorlarında durmadan ağladı.Aklımız çıktı birşey olacak diye."
"Daha düğünlerinizi,torunlarımı görmeden olmaz,hep öyle dua ediyorum.Daha torunuma Fenerbahçe forması giydireceğim.Sarı lacivert gezecek ortalıkta minik minik.Bak heveslendim şimdi Rüzgar.Hastaneden çıkınca Esila'yı istesek mi biz sana?"
''Baba!Hasta yatağında düşündüğüne bak.Daha çok erken o işler."
"Ne varmış erkenlikte bizde anneni kaçırdığımda o yaşlardaydık."
"Yok baba sen şimdi boşver bunları.Çabuk iyileşmene bak.Hemşire kapı dışarı zorla atmadan ben efendi efendi çıkayım.Sende dinlen güzelce."
"Tamam oğlum,gelinime selam söyle."muzipçe gülmesine karşılık bende tebessüm ettim.
"Tamam baba söylerim."
Babamın yanından çıkıp annemlerin yanına ilerledim.Beni gördüklerinde sorarcasına gözlerini bana diktiler.Böyle bakmalarına dayanamayıp açıklama yapma gereği duydum.
"Gayet iyi kendi,birşeyi yok çok şükür.Esila sanada selam söyledi gelinime selam söyle diye."muzipçe gülmeme karşılık utanmış,bana karşı bir cevap vermeden sadece gülümsemişti.Anneme bir anlık bakışlarım kaydığında bize gülümseyerek baktığını gördüm.Sonra kendini hemen toparlayıp konuşmaya başladı.
"Oğlum,babanı da gördünüz hadi eve gidin dinlenin ben başındayım.Çok hırpalandınız zaten.Esila'yı da hem eve bırakırsın."
"Yok anne seni niye yalnız bırakalım,olmaz."
"Oğlum hadi dedim söz dinle."
Saatlerdir konuşmayan Poyraz ağzını sonunda açmıştı
"Ben annemin yanındayım siz gidin."
Laf karışıklığına devam etmemek adına annemle vedalaşıp hastaneden çıktık.Taksi çağırıp evin adresini verdik.Yarım saate yakın bir süreden sonra eve vardık.Taksiye parasını ödeyip evin kapısına doğru ilerledik.
"Rüzgar ben eve gideyim,birşey olursa haber ver mutlaka tamam mı?Sen de gir eve yat uyu,dinlen biraz."
"Olur da,sen de benimle gelsen olur mu?"
"Ne için,ne oldu ki?"
"Bugün birlikte uyusak,yanımda olsan olmaz mı?Yalnız kalmak istemiyorum."
Masum ve istekli bakışlarıma fazla dayanamamış olacak ki kabul etmişti.Cebimdeki evin anahtarını çıkartıp kapıyı açtım.Kendimizi eve attığımızda Esila'nın elinden tutarak odama yönlendim.Odama girdiğimizde Esila'ya uygun rahat kıyafetler bulmaya çalıştım,tabi ne kadar uygun olursa.
Elimdeki tişört ve eşofman altını Esila'ya uzatarak giymesini söyledim.Ne alaka der gibi bakmasıyla ;
"Kot pantolonla rahat yatamazsın diye dedim canım,elimizde şimdilik bunlar var sana uygun."
Elimdeki kıyafetleri alıp odamdaki lavoboya gitti.O gidince ben de hemen üzerime pjama takımımı geçirdim.Yatağa kurulup,ne halde geleceğini merak edip gözümü kapıya diktim.Kısa sürede paçaları uzun,tişört elbise gibi olmuştu.Fazlasıyla komikti hali.Dayanamayıp gülmemle anlamazmışcasına baktı.
"Çok güzel olmuşsun."
"Ha evet,çok güzelim.Halime bak ya Rüzgar.Ne durumlara getirdin beni."
Söylene söylene yanıma gelip yatağın ucuna oturdu.Rahat yatabilmesi için yatağın diğer kenarına biraz daha kayarak ona yer açtım.
"Boşver,hadi gel uyuyalım."
"Olur,tamam."
Yanıma yatmasıyla içime bir huzur dolmuştu yine.O olunca yanımda hep böyle hiasediyordum.Biraz daha ona yaklaşıp saçlarına öpücük kondurdum.Birbirimize sarılıp yattığımızda huzurdan çoktan uykuya dalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOKUN BANA AİT
Teen Fiction17 Yaşında bir kız, Esila.. Yaşadığı psikolojik sorunlar ve babasının işi dolayısıyla Eskişehir'den İstanbul'a taşınmak zorunda. 18Yaşında,Rüzgar.. Zaman zaman ailesinin bile korktuğu, bir çok sorun yaşamış bir karakter. Bir süre sonra Esila ve Rü...