Merhabalar :) Kusura bakmayın biraz geç yazdım ama anca fırsat bulabildim.Çünkü hem sınav haftam geldi ve ailemden biri rahatsızlık yaşadı.Hastanede yatmak zorunda kaldık bende yanında kaldım okula dahi 3gün gidemedim.
O sırada yeni bölüm yazamadım,vakit yoktu.Umarım anlayış gösterirsiniz bu yüzden sizden çok özür diliyorum.Şu sıralar sınavlarına yoğunlaşmak zorundayım yeni bölüm bir daha ne zaman atarım bilmiyorum, çok geciktirmemeye çalışacağım.
Ayrıca oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin :) Şimdiden teşekkürler :))
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
''Noluyor lan''der demez yumruğu geçirdim.
"Esilaya bugün ne dedin?''
''Sanane''bit tane daha yumruk geçirdim.
''Uzatma her boku biliyorum,dökül delirtme beni!''
''Ondan hoşlandığımı söyledim ulan.Aşık oluyorum ona'' Bir tane daha yumruk geçirdim. Beni birden çok sinirlendirip,delirtme noktasına getirmişti.Esilaya aşık olmaya başladım,hoşlanıyorum cümlesi onun dudaklarından çıktığı an içimde birşeylerin birden harlayan alevlerler gibi tutuştuğunu farkettim.Olamazdi.İzin vermezdim.Benden başkası yaklaşamazdı ona.
O sırada bir tane yumruk Poyraz atmıştı.
''Esilaya yaklaşamazsın bile ne aşık olması ulan''
''İstediğimi yaparım Esila izin verdiği sürece sanane lan''
''Esila benim''kaşına bir tane yumruk attım kaşı kanamaya başlamıştı.
''Çıkmıyorsunuz lan ne senini ulan'' oda hırsla dudağıma yumruk atıp dudağımı patlatmıştı.
''Çıksakta çıkmasakta benim kaz kafalı yaklaşma ondan uzak dur'' birbirimizin yakasından tutmuş itip kakıyorduk.O sinirle burnuna kafa attım.Elleriyle destekleyerek yakalarından geriye doğru ittirdim,yere düşmesini sağladım.
Hırsla eve doğru ilerledim.Eve girip merdivenleri üçer üçer çıkıp odama daldım.O sinirle tişörtümü çıkartmaya çalışırken çıkartamadım tişörtü yırttım.Pantolonumu çıkarıp altıma şort giydim.Odamdaki banyoya girdim dudağıma baktım.Beklediğim kadar kötü değildi.Elimi yüzümü yıkayıp odama döndüm yatağıma yattım.
Neden bu kadar Esila için savaşıyordum,kavga ediyordum.Kimseyle paylaşmak istemiyordum. Aşık falan değildim.Bu kadar sürede aşk olmazdı hele benim gibi birisi için.Aşk değildi,sanırım.Tahminimde yani.
Ona karşı çok farklı herşey.Hiçbir kız için yapmadıklarımı yapıyorum.Bütün herkesi karşıma alıyorum onun için,almaya devam edecektim de ne olursa olsun.Bu kararımdan kimse döndüremeyecekti beni.Ama artık bunların nedenlerini,bunları bana yaptıran içimdeki duygunun kesin olarak tarifini istiyordum,ben artık ne düşündüğümü ne hissettiğimi karşılaştıramıyordum.Kafam karman çorman olmuştu.O dakika aklıma gelen fikirle odamdan çıktım,babamın yanına gitmeye karar verdim.Salona indiğimde kimseyle karşılaşmadım.Muhtemelen odalarındaydılar.Annemle babamın odasına doğru ilerledim kapıyı tıklatarak kapıyı açtım.Yatak başlığına sırtını yaslamış gazete sayfalarını karıştırıyordu.
Babamla gerçek baba-oğul diyoloğundan kopmamızın üzerinden baya zaman geçmiş olsa da bunu istemiştim,ilk defa Görkem ve Yiğitten başka özel hayatımdan birşeyleri ailemden birine paylaşacaktım.Uzun bir süreden sonra babama gerçek manevi anlamda ihtiyacım vardı.Desteğine,fikirlerine.Hatta sevgi,şefkatine bile.
Bir süreden sonra duygusuz,kalpsiz,çevresindekilere bir yerden sonra duvarlarını örmüş Rüzgar,şimdi ise kendi ördüğü duvarları elimde balyozumla yavaş yavaş yıkmaya çalışıyordum.Duygusuz ben,karşımdaki kişiden sevgi ve şefkat bekliyordum.
Babam.Neredeyse birkaç yıl boyunca benim yüzümden sadece maddi anlamda yanımda olan babamdan bu akşam içimden dökeceğim cümlelere,fikirlere karşı bana karşılığında bir miktar duygu kırıntıları görmek istiyordum ondan.
Odaya girdiğimde kısa sürede okuduğu gazeteden kafasını kaldırıp bana baktı.Şaşırmıştı.Ben hiç böyle özel odalarına gelmezdim ki.Söyleyeceğimi genel olarak salonda söylerdim.Oda kafam esip söyleyeceğim birşey varsa.Ben onlara birşey söylemezdim aslında.Doğru düzgün aramızda aile diyoloğu kalmamıştı, benim yüzünden.Sırf o eski yaşadığım olayı kaldıramayıp çöküşümden dolayı etrafındaki herkese değişiklik göstermiştim,herkes farkındaydı.Yiğit ve Görkem gibi ailemde üzerime bu konuda düşüp,baskı yapmamışlardı beni kendi halime bırakmışlardı.İyi mi kötü mü yapmışlardı bir fikrim yoktu ama bu akşam birşeyler değişecek gibiydi sanki.
Yine bir değişiklik yapacaktım,başarabilirsem ve attığım adımın karşılığını alabilirsem.
Babam kısa bir süre konuşmaya başladı
''Ne oldu Rüzgar?''
''Şey baba.Biraz konuşabilir miyiz?"işte oluyordu uzun bir süreden sonra böyle içten,saf,temiz bir şekilde baba demiştim ona.Yanında yatan annem bile yattığı yataktan doğrulup bana dikkatlice bakmaya başlamıştı.Hadi ama ! bu kadar garipti yani.
Babamın sert yüz ifadesi ona bir 'baba' kelimesiyle yumuşamış,kırıştırdığı yüzü biraz daha gerilerek kırışıklıklar yok olmuştu.Dudaklarının yanları hafif yukarı kalkmaya başladı.
''Söyle oğlum ne oldu?Tabiki konuşabiliriz'' oda en içten bir şekilde oğlum demişti bana.İçimde yaşadığım tedirginlik biraz olsun geçmişti.Beklediğim adımları karşımdaki atmaya başlamıştı.
''Baba yalnız konuşsak.odama geçsek biraz olur mu?"
''Tamam geliyorum oğlum dur bakayım bekle'' elindeki gazeteyi yatağa bırakarak kalktı.Ayağına terliklerini giyip yanıma geldi.Yavaşca odama ilerlemeye başladık.Odama gelene kadar hiçbirşey konuşmadık ta ki odama girdiğim an 'ne konuşacağız evladım anlat bakalım'demesiyle artık ağzımdaki baklayı çıkarmam gerektiğini anladım.İşte konuşma zamanı gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOKUN BANA AİT
ספרות נוער17 Yaşında bir kız, Esila.. Yaşadığı psikolojik sorunlar ve babasının işi dolayısıyla Eskişehir'den İstanbul'a taşınmak zorunda. 18Yaşında,Rüzgar.. Zaman zaman ailesinin bile korktuğu, bir çok sorun yaşamış bir karakter. Bir süre sonra Esila ve Rü...