Bak yine sen!

109 3 0
                                    

Esila

--------------
Rüzgar ile yürürken gördüğüm sürpriz karşısında çığlık atarak Melek ve Batuhan'a doğru koşturdum.Onları gerçekten çok özlemiştim.Görüşüp hasret giderince Rüzgar ile tanıştırdım ikisini.Daha önceden haberleri vardı ama canlı olarak ilkti.

Çok geçmeden hep beraber bizim eve geçip sohbet etmeye başladık.O kadar çok şey birikmişti ki anlatmalara doyamadık.Mutfaktan getirdiğim içecek ve abur cuburları servis ettim,sohbetimize devam ettik.Saatin geç olduğunu,eve gitmesi gerektiğini söyleyerek Rüzgar yanımızdan ayrılmıştı.Tabi yemekten sonra buluşmak için sözleşmiştik.

Akşam ailem,Batuhan ve Melek ile yemekleri yedikten sonra odama geçtik.Annemler ablamın düğününe son eksikleri almak için dışarı çıktılar. Biz de dışarı çıkacağımız için hazırlanmaya başladık.

Kapı çaldığında makyajımla uğraştığım  için kapıyı Batuhan'ın açmasını rica ettim.İtiraz etmeden merdivenlerden inip kapıyı açmaya gitti.İki dakika sonra kapı eşiğinde gelen seslere bakmadan edemedim.Bu akşam için bizim grubu da davet etmiştim ki önce gelen Sudeydi.

"Esila ben geldim!" Sudenin seslenmesiyle Batuhan çıkışmıştı

"Yavaş kızım ağır kapısı mı burası?Ağıra mı giriyosun bir buyur etseydim."

"Aa!Sen kimsin be küstah şey.Esila benim geleceğimi biliyor zaten.Nerede o ?"

Daha fazla birbirlerine girmeden koşarak merdivenlerden indim.

"Burdayım, hoşgeldin!"

"Hoşbuldum sayılır.Bilseydim kendimi hazırlardım." Gözlerini benden çekip kapıya yaslanmış Batuhan'a baktı.

"Ne için ?"

"Kapıyı dağ ayısı açacak deseydin bilgim olurdu en azından."

Ben cevap veremeden Batuhan sinirlenmiş olmalı ki Sudeye karşılık verdi.

"Ağıra girer gibi selamsız,izinsiz gördüm öküzdür herhalde diyip çüş dedim ne var bunda ne garibine gitti acaba?"

Sude hiç Batuhan'a bakmadan yine bana konuştu.

"Esilacım ayılar hakkında bir fikrin var mı?Çömeldiğimizde ,hareketsiz kaldığımızda bir şey yapmıyorlar diye biliyorum.Çömelsem mi acaba?Yoksa bunun eğitimi var mı?Evcil herhalde."

İkisinin atışması böyle giderdi,hemen araya girdim.

"Hey,yeter!Kesin artık saçmalamayı.Geçin salona.Birazdan diğerleri de gelir."

Çok geçmeden Rüzgar ve diğer arkadaşlar gelmiş dışarı çıkmıştık.Önce hoş,güzel bir kafeye gitmiş sohbeti koyulaştırmıştık.Sonrasında lunaparka gitme kararı aldık.Bir çok alete binip eğlencenin dibini sıyırdık   diyebilirim.

Lunaparktan dönüşte gecenin tadı damağımızda kaldığı için içecek meyvesuyu,birkaç paket cips ve çikolata alıp bizim güzel deniz manazaramıza geldik.Aldığımız plastik bardaklara meyve sularını paylaştırıp cips ,çikolataların yanında içtik.Telefondan açtığımız sayılı şarkılar ve onlara eşlik etmemiz de yanına ayrı bir tattı.

Okul arkadaşlarım özellikle Melek ve Batuhan'a hiç yabancı gözüyle yaklaşmamış,en az benim kadar misafirperver ve samimiydiler.Batuhan ve Sude'nin dağ ayısı ve ağır tartışması üzerine birbirlerine dik dik bakmaları haricinde her şey güzeldi.

Saat geç olmaya,Melek ve Batuhan yol yorgunu olduğu için ufaktan evlere dağılmaya karar verdik.Evimizin önüne gelince herkesle vedalaştık.Tabi biraz Rüzgar ile kopmak zor oldu.Kedinin ciğere  baktığı gibi evine gitti ben de farksızdım.

Sonunda evin kapısını açıp eve girdik.Hemen üzerime pjamalarımı geçirip Melek ve Batuhan'a misafir odasını gösterdim.Onlar da odalarına yerleşme faslından sonra biraz Rüzgar'ı çekiştirdik.Biricik arkadaşlarım da Rüzgar'ı tuttuklarını söylediklerinde daha mutlu olmuştum.

Onları daha fazla oyalamamak,uyuyup dinlenmeleri adına odama geçtim.Rüzgar'a

"Uyudun mu?" Diye mesaj attım.Çabuk gelen mesaj sesiyle telefonuma baktım.

Rüzgar: "Ne uyuması?Tabiki uyumadım."

Esila: "Nasıl tabiki uyumadım?Geç oldu saat."

Rüzgar: "Bu günlük borcun var onu almadım,alacaklı gibi gelicem kapına şimdi.Dayanamıyorum."

Esila: "Rüzgar ne diyorsun yine,ne borcu ne alacağı?"

Mesajının üzerine cevap gelmedi, uyuyup kaldı diye düşündüm.Ben nerden bileyim ki başıma geleceklerini? 

Odamın camı tıklanmaya başlayınca korkumdan kalp krizi geçirecektim.Gördüğüm manzara karşısında elim ayağım birbirine dolaştı.Bana sırıtarak bakan Rüzgar benim aksime yine çok rahattı.

Kimsenin görüp duymaması için   hızla camı açtım.Camı açar açmaz beni öpmesi bir oldu.

"Bak yine sen! Ne yapıyorsun gecenin bu saatinde?Yine mi delirdin sen?"

"Borcumu almaya geldim.Aldım şimdi,tamam oldu."

"Ben sana öpücük borcuna mı girdim?Ne zaman?"

"Her zaman hayatım."

"Rüzgar vallahi saçmaladın gece gece bir de misafirlerim var.Biri görecek duyacak şimdi yakalanıcaz."

"Kızım gün haybeye gitti seninle vakit geçiremedim şöyle öpe,koklaya.Yanımdayken özledim, delirdim napayım."

"Ne yapayım aşkım bir kaç gün böyle.Gerçekten özledin mi o kadar?"

"He yeminle.Sen özlemedin mi yoksa?"

"Özledim tabi deli misin,çok hemde."

"Hım iyi madem bu gece özlem gideririz."

Odama paldır küldür girmesiyle,koşarak odaya birinin ses duyup girmesine önlem için kapıyı  kitledim.

"Rüzgar yeminle babam gelecek başımıza bu sefer."

"Birşey olmaz.Bu gece seninle uyumak istiyorum ben."

"Melek ya da Batuhan gelirse kapıya ne yapıcaz."

"Atlarım hemen camdan,bir şey olmaz.Kapında kitli zaten.Hadi çiçeğim gel yanıma sarılıp uyuyalım.Azıcık kokunla huzur bulayım bu gece." 

Elimden tutunca yatağıma doğru ilerledik.Sarılıp uzandığımızda  göğsünde olan elimi tutup öpücük bıraktı.

Saçlarımı öpüp okşamasıyla çok zaman geçmeden ben kendimden geçmiş,uykuya kendimi teslim etmiştim. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KOKUN BANA AİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin