Misafirler

858 23 0
                                    

-Rüzgâr-

Merhaba ben Rüzgâr.18 yaşındayım.Asil kolejinde okuyorum.Bir ikizim var ve hiç sevmem kendisini.

İkizim olduğu halde hiç benzemiyoruz.Ben esmer o sarışın, kumral arası birşey daha çözemedim.Lise 3'te okuyorum.1yıl okulumu dondurdum.Özel sebeplerden dolayı.Göksu sebebinden...

Az önce orman yolunda yürüyüşe çıkmıştım.Tabi o kız öyle hayvan gibi koşup bana çarpmasaydı.Amacı neydi bunun bu kadar koşmaya.Hadi koşuyosun önüne bak bari.

Tamam kabul güzeldi,çok güzel...

Etkilenmediğimi söyleyemem ama kız milleti hepsi aynı.Hiç biri farklı değil benim için.

Senden daha yakışıklısını bulsun ona koşarlar.Seni aldatırlar.Bana Göksu'nun yaptığı gibi.Beni gidip Sinanla aldattığı gibi.Onu çok seviyordum,delicesine.Sinan en yakın arkadaşım kardeşimdi benim.

Ormandaki ağaç eve varana kadar özelimi bilirledi.

Sadece onlar bilirdi ağaç evimi.Tabi onların beni aptal yerine koyduğu evde,benim ağaç evimde onları yatakta basana kadar.

Kızların yaptıkları nazların,namus ayaklarının,sevdiği adama bağlı kalıyormuş gibi davranmalarına,başkasını gözüm görmüyor gibi yaptıkları laflara bir daha küfrettim.

Göksu da öyle derdi.Hani hep beni seviyodu bir tek bana bağlıydı?Sadece ben vardım onun için hani?Bir tek ben değilmişim ama.

O günden sonra hiç bir kıza güvenmedim.Eğlence için konuştum.Ciddi Göksu gibi bakmadım hiç birine ondan sonra.Ama unuttum sevgime acılarıma tuz basa basa öğrendim unutmayı.Göksu yoktu artık benim için.Bir çöpten farkı yoktu benim için o kadar pislikti gözümde.

Ormanın taşlı yolundan yürürken aklıma gelen eskileri atmaya çalıştım.Orman yolundan geri döndüm eve ilerledim.Sonunda eve gelmiştim.

-Esila-

Düştüğüm yerden kalkıp eve yürümeye başladım.Eve girince ablama bir şey belli etmek istemedim.Odama çıkıp bugünkü o lanet kadının hayalini görmenin düşüncesini kafamdan atmak istedim.

Hemen üstümdeki eşofmanları çıkartıp duşa girdim.

Soğuk su iyi gelmişti.Duştan çıktıktan sonra üstümde rahat birşeyler giydim.Saçlarımı kurutma makinasıyla kuruttum.

Odamda oturup müzik dinlemeye başladım.

Annem odama girdi.Kulaklıkları kulağımdan çıkartıp

"Ne oldu anne?"

"kızım bu akşam yan binadaki komşularımız tanışmaya geleceklermiş.Akşam yemeği yiyeceğiz"

"peki anne "

"Aşağıya inip yardım eder misin?"

"Tamam hemen geliyorum"

Bana gülümseyerek yaklaştı yanağımdan öpüp odamdan çıktı.Çok durmadan bende aşağıya indim.

Annem ve ablam yemek yapıyorlardı.Benimde salata yapmamı istediler.Hemen salata yapmaya başlamak için malzemeleri dolaptan çıkardım.

Domatesleri,salatalıkları,soğanı marulu hepsini doğradım.Salata tabağına koyup masaya yerleştirdim.

Tabakları,kaşıkları,çatalları vs.çıkardım masaya düzenli bir şekilde dizdim.

Yemekler hazır olunca üstümdekileri değiştirip daha düzgün birşeyler giymem gerektiğinin farkına vardım.

Odama çıkıp dar paça siyah pantolonumu üzerine siyah tişörtümü giydim.Saçlarımı saldım,hafif dalgalandırdım.Rimel ve parlatıcımla tam sade şıktım.

Aşağıya indiğimde misafirler kapıdan içeri girmeye başladılar.

İlk baş güzel giyimli bir bayan arkasından uzun boylu eşi olduğunu tahmin ettiğim bir bay ve arkasından uzun biri esmer biri sarışın iki yakışıklı çocuk girdi.Esmer olaaann...

Sabah çarpıştığım çocuukk.Komşumuz muydu yanii..

O küstah,odun,öküz.Onu görmeye tahammül edemeyeceğim.Tamam yakışıklı olabilir ama tam bir odun.Her neyse banane ya.

Hepimiz teker teker tanıştık bayanın adı Tuğçe,eşinin adı Mert Rüzgârın ikizi olduğunu öğrendiğim ise Poyrazmış.

Tanıştıktan sonra hemen sofraya yemek yemeye geçtik.Babamla Mert amca,annemle de Tuğçe teyze hem yemek yiyip hemde muhabbet ediyorlardı.Rüzgâr sadece öküz gibi bakmayı tercih ediyordu.

Ablam hemen Rüzgarla Poyraza hangi okula gittiklerini sordu.İkiside Asil kolejine gidiyorlarmış.Benimle aynı okuldalar.

Poyraz hemen lafa atıldı.

"Esila sen hangi okula gideceksin?"

"Asil Koleji,sizin okuldayım."

"Hadi ya şansa bak be "dediginde ters bir şekilde ona baktım.

"Yani şey yeni bir arkadaş edindim çok şanslıyım"

Bakışlarımı ondan çekip Rüzgara çevirdim.Başını olumsuz anlamda sallıyordu.Sonradan sessizlik tekrar oluşmuştu.Herkes yemeklerine gömüldü.

Yemekten sonra herkes salona geçti.

Sohbet ortamı kurulmuş herkes birbirine karma karışık laf atiyordu.Muhabbetten çok uğultu vardı aslında.

Poyrazın bana seslenmesiyle

ona kafamı çevirdim.

"Esila bana bir bardak su verir misin?"

"Tabi"deyip mutfağa ilerledim.Arkamdan Poyraz geliyordu. Bardağa su doldurup ona uzattım.

KOKUN BANA AİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin