Bu Kız Kim?

408 11 0
                                        

     Yeni   bir bölüm daha geldi! Bu bölümü özenli yazmaya,titiz bir iş çıkarmak için çok çabaladım açıkcası.Sildim yazdım,sildim yazdım.Umarım hoşunuza gider,beğenirsiniz.Lütfen desteğinizi eksik etmeyin.Yorum yapmaktan,fikir vermekten,eleştiri yapmaktan kaçınmayın.Hatam varsa lütfen söyleyin kendimi daha çok geliştirmek istiyorum.Oy vermeyi de unutmayın lütfen :) 

İyi okumalar.

  

Esila

--------------

 Korkuyla Rüzgar'ın yüzüne bakıyordum.Gözlerini sıkıca kapatıp derin nefes alıyordu.

''Eteğini niye giymedin,bu eski olanı giyiyorsun inatla ! Hasta mı edeceksin sen adamı!'' daha fazla kızmaması için yalan atma gereği duydum.

''Sabah ütülerken yandı,mecbur bunu giydim'' tek kaşına kaldırarak dikkatlice baktı.Bende ona karşılık gözlerimi hafif kıstım.

''İyi tamam kahvaltıya gitmeden önce yine gider etek alırız,madem yanmış.''

''Ya of Rüzgar! Tamam bekle değiştirip geliyorum eteği''

''Aynen öyle yapacaksın,adamı delirtme.Değiştirip gel bekliyorum burada''

Eve tekrar dönüp,eve girdiğimde herkes soru soran bakışlarını yöneltmişti.

''Bir şey yok,öyle bakmayın.Fizik defterimi unutmuşum onu alacağım''

Küçük bir yalan söyleyerek odama çıktım.Aceleyle eteğimi değiştirip,hızlı adımlarla odamdan,ardından evden çıktım.Rüzgar kapıda bekliyordu.Ona doğru yaklaştım,beraber yürümeye başladık.Yürüken elimi tutmasıyla ona baktım.

''Rüzgar biri görecek,bırak elimi''

''Er ya da geç görüp öğrenecekler zaten,yürü haydi''

Beraber yürümeye devam ettik.En sonunda bir taksiye binip,Rüzgar taksiciye bir adres söylemişti.Geldiğimizde taksiciye borcu ödeyip taksiden indik.İner inmez geldiğimiz yeri incelemeye başladım.Rüzgar yine elimden tutarak beni içeriye doğru sürükledi.Karşılıklı oturduğumuzda çok geçmeden garson gelip ne istediğimizi sordu.Kahvaltı siparişini verince garson hemen getireceğini söyleyip yanımızdan uzaklaştı.O sırada telefonum çaldığında,hızla çantamı kurcalayıp telefonumu bulup ekrana baktım,Melek'ti.Taşındığımızdan bu yana telefondan 4-5 kez konuşmuştuk.Genellikle Batuhan'ın da olduğu whatsapp grubumuzdan yazışıyorduk,facebooktan görüntülü konuşuyorduk da her sabah günaydın mesajlarımız vardı.Bugün ise aramayı tercih etmişti.Çok bekletmemek adına telefonu hemen açtım.Karşımdaki cıvıltılı sesle gülümsedim.Enerji doluydu hep o ses.

''Esila,bebeğim.Günaydın! ''  ı harfini uzatarak konuşmuştu.Sabah sabah bu enerjiyi nereden buluyordu bu kız hiç anlamıyordum.Onun bu haliyle ister istemez herkes onunla vakit geçirdikçe,ona benziyordu.

''Günaydın meleğim benim!'' bende ona uyup i harfini bilerek uzatmıştım.

''Ne yapıyorsun bakalım?''

''Hiç ! Rüzgar ile kahvaltıya geldik bir kafeye,sen ne yapıyorsun,nasılsın?''

''Hiç! Aynı okula gideceğim birazdan,bir sesini duyayım dedim.Rahatsız,etmedin değil mi?Ya da yanlış zaman falan anlarsın ya.''

''Yok,hayır saçmalama ne rahatsızlığı.''

Rüzgar'ı biliyordu Batuhan da Melek de.Ama çıktığımızı bahsetmemiştim. Rüzgar'a işaret parmağımı gösterip masadan kalktım,bir kaç adım ileriye yürüdüm.

''Sizin neler oldu Rüzgar ile,var mı bir gelişme?''

''Olmaz mı?Çıkmaya başladık biz''

''Oha! Ne ara?Yani nasıl oldu?''

''Dün gece bizde toplandık arkadaşlarla.Oldu işte itiraf ettim hislerimi.Gece benimle kaldı,beraber uyuduk!'' heyecanlı konuşmamla birlikte telefonun karşısından yine kulak paralayıcı bir 'oha' kelimesini duyunca gülümsedim.

''Oha yani kızım! Bir gecede olanlara bak ! Detay anlat çabuk!''

''Şimdi çok dikkat çekmemeliyim kuzum,mesaj atarım sonra sana,görüntülü ararım olmazsa.''

''Tamam.Bak! Kesin konuşacağız bu konuyu,unutmam asla!''

''Tamam tamam bu gece işimiz olmazsa konuşuruz ince detaylı herşeyi.Öpüyorum seni çok.''

''Bende öptüm'' 

Telefonu kapatıp arkamı döndüm,masaya ilerledim.Tabi gördüklerimden sonra adım attığım yere çakıldım kaldım diyebilirim.Masamızda bir kız Rüzgar'ın tam karşısına oturmuş,samimi davranışlarla Rüzgar'a gülümsüyor,hatta elini Rüzgar'ın elinin üstüne koymuştu.Ama Rüzgar hızla elini çekti.Kızın saçları omuzlarında koyu kahveydi.Yüzünü çok net göremiyordum.

Hırsla yanlarına gidip Rüzgar'ın yanındaki sandalyeye oturdum,Rüzgar'ın kolunu iki elimle sararak daha da yakınlaştım.Rüzgar kızın aksine yüzünde bir tebessüm bile yoktu.Daha çok tedirgin,kızmış,garip ifadeler yüzüne yer edinmişti.Sanırım hoşlanmadığı bir arkadaşıydı,kız da yüzsüzlüğüyle oturmuştu masaya Rüzgar ile konuşabilmek için.

''Kim aradı hayatım?''sorduğu soruda hayatım kelimesini bastırarak söylemişti.Sanki karşı tarafa duyurmak ister gibi.Bende ona destek olmak adına cevabımda çok dikkatli davranmıştım.

''Eskişehir'den Melek diye arkadaşım var ya birtanem,o aradı.Selamı var bu arada sana''

''Aleyküm selam'' Rüzgar da bana biraz daha sokulup elini boynuma atarak beni kendine iyice yaklaştırdı.

''Bu bayan kim canım?''

''Siz çıkıyor musunuz yani?''kızın sorduğu soruya karşılık biraz sahte gülümsememden takınıp  cevap verdim.

''Evet canım,karşıdan belli olmuyor mu yoksa?Ha! Ayrıca,siz nereden tanışıyorsunuz,bu kadar samimisiniz Rüzgar ile.El ele diz dize oturacak kıvamdasınız.Seninle tanışmak isterim.Sevgilimin bütün arkadaşlarıyla tanışmak istiyorum.Çoğunu biliyorum da senden hiç bahsetmedi.'' gözlerimi biraz kısarak tek kaşımı hafif yukarı kaldırdım.

''Ben de başka şehirdeydim,ayrılmak zorunda kaldık.Unutmuş herhalde bizi.Ondan bahsetmemiştir Rüzgar.Göksu,sen,ben,Yiğit,Görkem...Unutulmaz bir gruptuk öyle değil mi Rüzgar?Neden bizden bahsetmedin sevgiline?Burada görünce de dayanamayıp selam vermek istedim.Özlemişim seni.Göksu'da anıp duruyor seni çok özledi.Hep eski günlerimizi sayıklıyoruz,yaptığımız delice şeyleri.Hepsi çok güzeldi.Ama merak etme eskisi gibi olacağız yine.Kısa sürede Göksu da gelmek istiyor buralara.Hep beraber görüşürüz yine.Şimdilik selamımı söyle görürsen eğer dedi.Neyse bende artık kalkayım,biraz işlerim var.Sonra görüşürüz Rüzgar.Bu arada tanıştığıma memnun oldum canım''bana da sahte bir şekilde gülümseyerek masadan kalkıp kafeden çıktı.

Rüzgar hiç cevap vermemişti.Kız kalkıp gittikten sonra da masaya,ben telefonla konuşurken garsonun getirdiği tabaklardan kendikine gömülmüştü.Ben öylece kalakalmıştım.Ne olduğunu anlayamamıştım ama çıkacaktı meydana er ya da geç.Dayanamayıp Rüzgar'a soru sorma gereği duydum.

''Rüzgar!Bu kız kim?Göksu kim?'' sormazsam olmayacaktı.Bu konuyu okunmuş eski bir kitabın en üst raflarına kaldırılması gibi bende kaldırıp ört bas edemezdim.Bu sorunun cevabını alacaktım ondan.



KOKUN BANA AİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin