24.Bölüm "İyi ki!..."

9.1K 428 84
                                    

Merhaba canım okuyucularım :) Sizleri bu bölüm için çok beklettim biliyorum ama ülkemizde yaşanan olaylar hepinize olduğu gibi beni de derinden etkiledi. Bölümü yazmak,yayınlamak benim için gerçekten zor oldu. Bundan dolayı sizden çok özür diliyorum. Umarım bölümü beklemenize değecek kadar beğenirsiniz. ^_^ 

Vatanımızın,cumhuriyetimizin ve demokrasimizin her daim bize emanet olduğunu unutmadan yaşanan olaylara rağmen birliğimizin asla bozulmaması dileğiyle... 

Hatam,kusurum,eksiğim varsa affola... 

Rüyama ortak olun ;)

^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Banu

"Duydum ki çocuklar mesleğimi tanıtmam için beni bekliyormuş. Öğrenir öğrenmez geldim Banu hocam."

Emre'nin söylediklerine gülümserken ona doğru yaklaştım. Üzerinde üniforması elleri ceplerinde okyanus gözleriyle bana bakarken ben tam karşısında durdum.

"Emre nerden öğrendin sen bunları?"

"Sen yanımdan bir hışımla çıkıp gidince bende Oğuz'u arayıp sordum. O da neden benden yardım istemek için geldiğini anlattı bende geldim işte."

"Ya ben...Ben ani bir tepki verdim sabah kusura bakma.."

"Gerçekten çok ani bir tepkiydi. Bir anda cadılık damarın tuttu herhalde ben suçsuzdum oysa ki"

Emre'nin yüzündeki gülümseme ukala tavrını destekler hale gelince içimde bir anda oluşan sinire engel olamadım. Bu adamın bana cadı demesi sinirlerimi tepeme çıkarıyordu resmen.

"Kusura bakma dedik ya Emre Yüzbaşım."

Yüzüme yerleştirdiğim yapmacık gülümsemeye rağmen sinirli çıkan ses tonum Emre'yi daha çok keyiflendirmiş olacak ki ufak erkeksi bir kahkaha dudaklarından kaçtı. Onun gülmesi benim alt üst olan sinirlerimi daha çok etkileyince bende bir anda gülemeye başladım. Sabah yaptıklarımı düşününce yanaklarımın kızardığını hissettim. Gülmeyi bırakıp başımı önüme eğerken Emre'nin de bana baktığını hissettim.

"Gerçekten özür dilerim sabahki davranışım için ve teşekkür ederim. Geldiğin için..."

"Teşekkür edilecek bir şey yok. Sizin gibi mesleğine aşık güzel öğretmenlere yardım etmek her askere nasip olmaz.Bu şansı görmezden gelemezdim."

Emre'nin sözleriyle daha çok utandığımı hissederken beyaz tenli olmadığım için dua ettim. Eğer esmer olmasaydım yanaklarım çoktan kıpkırmızı olurdu çünkü. Derin bir nefes alıp kolumdaki saate bakarken zilin çalmasına az bir vakit kaldığını fark ettim.

"Birazdan teneffüs zili çalacak. Ders başlayınca beraber gireriz derse"

Emre başıyla beni onaylarken ben İsmet amcadan misafirimiz için çay isteyip Emre'ye öğretmenler odasına kadar eşlik ettim. Odaya girince Emre sandalyelerden birine oturdu. Bende İsmet amcanın getirdiği çayı alıp ona verdim.

KALP ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin