7/11/2016 Genel Kurgu İçinde #54
Bir öğretmen, kendini özel öğrencilerine adamış... İçindeki aşk yangınını gözyaşlarıyla kor tutmuş ufak bir kız...
Bir asker, intikam için kandan yemin içmiş... Aşkını kalbinin toprağına gömmüş, o topraktan yeşeren f...
Merhaba canım okuyucularım :) Biraz beklettim sizi farkındayım ama sınavlardan bulduğum boşluklarda ancak yazabildim bölümü... Umarım beğenirsiniz oy ve yorumlarınızı merakla bekliyorum ^-^
Sınavlarım önümüzdeki haftada devam ediyor ama onları atlattıktan sonra tamamen özgürüm...Yani bölümler daha sık gelmeye başlayacak inşallah ;)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bizim aslanların temsili operasyon hali.Emre,Yiğit ve Oğuz :)
Hatam,kusurum,eksiğim varsa affola...
Rüyama ortak olun ;)
^^^
Oğuz hızlıca merdivenlerden inip görüş alanımdan çıktığı halde kapıda öylece duruyordum. Sanki Oğuz'un öpücüğü beni durduğum yere zincirlemiş gibiydi. Bir santim bile kıpırdasam tüm büyü bozulacakmış gibi hissediyordum. Bekledikçe öpücüğün izi alnımdan kaybolup yüreğime işliyordu sanki. Kendimi toparlamak için başımı iki yana sallarken içeri girmeyi akıl edebildim. Kapıyı kapatırken sanki Oğuz tekrar merdivenleri çıkarak yanıma gelecekmiş gibi gözlerimi merdivenlerden alamıyordum. Zorda olsa kapıyı kapattığımda derin bir nefes alıp içeriye girdim.
Hülya elinde Yiğit'in verdiği anahtara odaklanmış benden daha beter halde gözüküyordu. Banu ne oldu dercesine bana bakarken ona kısaca açıklama yaptım. Banu'nun yüzü de endişelendiğini belli eden bir ifadeye bürünürken ben tüm dikkatimi Hülya'ya verdim.
"Hülya kuzum iyi misin?"
Hülya daldığı anahtarlardan gözlerini çekip bana döndürdüğünde yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı. O gülümsemenin sahte olduğu, canının yandığı yeşil gözlerinden öyle çok belli oluyordu ki... Ama o buna inat gülümsemeye çalışıyordu.
"İyiyim neden iyi olmayayım ki? Kötü olacağım bir durum mu var sanki? Ne çok abarttınız ya.."
"Biz neyi abarttık Hülyacım?"
"Neyi olacak Banu Yiğit olayını tabi ki de"
"İyi de biz bir şey demedik ki Hülya"
"Diyeceksiniz ama Naz biliyorum. Hülya kabul et hoşlanıyorsun Yiğit'ten diyeceksiniz"
"Hoşlanmıyor musun yani?"
Hülya sorduğum sorudan sonra gözlerini benden kaçırıp yine anahtarlara odaklandığında aklından geçenleri yok etmek ister gibi başını iki yana sallayıp derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.
