20.Bölüm " Tava..."

10.1K 472 142
                                    


Merhaba okuyucularım :) 20 haziranda 20. bölümü 20.yaş günümde sizlerle paylaşıyorum ^-^ 

Bölümü umarım beğenirsiniz. Oylarınızı ve iyi kötü tüm yorumlarınızı bekliyorum. :) Lütfen eksik etmeyin benden yorumlarınızı...
Multide bölüm şarkısı, bölümün arasında ise temsili resimler var :)


Hatam,kusurum,eksiğim varsa affola...

Rüyama ortak olun ;))


  Yüzyüzeyken Konuşuruz- Dağ Serinleşir  

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Yüzyüzeyken Konuşuruz- Dağ Serinleşir  


^^ 

Oğuz arabanın tam karşısında elleri iki yana düşmüş beni izlerken göz göze geldik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oğuz arabanın tam karşısında elleri iki yana düşmüş beni izlerken göz göze geldik. Benim gözyaşlarım kirpiklerimden firar ederken onunda gözlerinin dolduğunu gördüm. Aslında görmekten çok hissetmekti benimki. Öyle bir baktı ki yüzüme sanki akıtamadığı her gözyaşı benim yüreğime damladı. Derin bir nefes alıp gözlerimi onun üzerinden çektiğimde oda arabaya doğru gelip yerine oturdu. Ben gözyaşlarımı silerken Oğuz gözleri ileride bir yere kilitlenmiş öylece oturuyordu yanımda... Gözleri bana döndüğünde kucağımda son sayfası açık kitabı gördü. Buruk bir gülümseme dudaklarından gelip geçerken gözleri yine ileriye bir yerlere daldı. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladığında sesi acı yüklüydü.

"Ne kadar doğru söylemiş Nazım Hikmet dimi? Öyle haksız yere senden uzağım ki. Öyle haksız yere acı çekiyorum ki. Gözyaşlarına elimi uzatıp silecek kadar yakınken yüzüne bile bakamıyorum. Kokunu duyacak kadar yanındayken sana sarılamıyorum. O kadar haksız yere acı çekiyorum ki..."

Söyledikleri yüreğime birer birer saplanırken içimdeki acının daha da katmerlendiğini hissettim. Nefesimi kesecek kadar fazlaydı yüreğimdeki acı... Oğuz'unda aynı acıyı çektiğini görüp hissediyordum. Ama bu acıyı bize yaşatan ben değildim. Derin bir nefes alıp acımın sebebini hatırlarken içimdeki tüm zehrimi döktüm.

"Bu benim suçum değil. Bu acıyı bize ben yaşatmadım. Sen yaptın. Sen kalbimi öldürdün, sen karanlığa mahkum ettin bizi... Sen..."

KALP ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin