Merhabaa...Sizleri çok uzun süre beklettim farkındayım ve bunun için çok çok özür diliyorum. Okulumun açılması,ders seçimleri bir de üzerine okulda katılmam gereken 3 günlük bir kongre olunca bölümü tamamlayıp yayınlayamadım.
Umarım bu bölümü beğenirsiniz de beni affedersiniz güzel okuyucularım ^-^ Oylarınızı ve tabiki yorumlarınızı bekliyorum.. Multi de Oğuz ve askerlerinin söylediği komando andı var. Mutlaka izlemenizi öneriyorum...
Bu bölüm yazarken beni çok zorladı, hele yayınladığım bu günde 10 asker 8 sivil vatandaşımızın şehit olması kontrol için okuduğum satırlarda gözyaşlarımın akmasına sebep oldu....
Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Başımız sağolsun...
Hatam,kusurum,eksiğim varsa affola...
Rüyama ortak olun ;)
^^
"Noldu Emre? Kötü bir haber mi var?"
"Şimdilik kötü değil ama olabilir. Çeliktepe'yle ilgili..."
Oğuz ve Yiğit, Emre'nin karakolun ismini söylemesiyle ayağa fırlarken herkes büyük bir merakla Emre'nin sıkıntılı yüzüne bakakaldı.
Banu, Hülya ve Naz şaşkınlıkla ayakta dikilen üçlüye bakarken aslında hepsinin içinde baş gösteren duygu aynıydı. Korku! Oğuz ve Yiğit'in Emre'nin cümlesiyle değişen yüz ifadeleri, Emre'nin sıkıntılı hali herkesin yüreğine korku tohumları etmişti.
Emre sıkıntılı bir nefes alıp konuşmaya başladığında ise Yiğit ve Oğuz'un yüzleri daha da sıkıntılı bir ifadeye büründü. Naz endişe ile Oğuz'a bakarken Oğuz tüm dikkatini Emre'ye vererek onu dinledi.
"Karakol yakınında hareketlilik tespit edilmiş. "
Kızlar artık tüm benliklerini kaplayan korkuyla Yiğit ve Oğuz'a bakarken onlar da kısa bir süre birbirlerine baktılar. Yiğit, Oğuz'un bu bakışlarına başıyla onay verip hızlıca restorandan çıkarken Oğuz Emre'ye döndü.
"Kızları eve bırakıp tugaya geç irtibatta kalalım"
Emre Oğuz'un söylediklerine kısaca başını sallarken Naz korkuyla ayağa kalkıp Oğuz'a baktı.
"Siz nereye gideceksiniz?"
Naz'ın ela gözleri korkuyla parlarken Oğuz bir anda ona bakan kıza baktı. Canından çok sevdiği kadını korumak için, uğruna canını feda etmeye hazır olduğu vatanı için gerekirse ölüme gidecekti. Gerçek buydu ama Oğuz bunu Naz'a söylemedi. Naz'ın gözlerinde gördüğü korkunun aynısı karakoldaki askerlerinin yolunu gözleyenlerin yüreğindeydi. Bunu bilirken askerlerini, karakolu korumak için onların yanında olmalıydı.
Banu, Hülya ve Naz'ın korku dolu yüzlerine tek tek baktı Oğuz. Hiçbiri böyle bir olaya alışkın değildi kızların ama Oğuz, Yiğit ve Emre'nin hayatı bu olaylardan, saldırılardan ibaretti. Oğuz, gözlerini Naz'ın gözlerine dikerken hafifçe tebessüm etti.
"Karakola gidip duruma bakmamız gerek. Siz Emre'yle eve dönün..."
Oğuz'un bu kısa açıklaması bile Naz'ın yüreğindeki korkuyu bir nebze olsun azaltırken Oğuz hızlıca yanlarından ayrılıp onu arabada bekleyen Yiğit'in yanına gitti. Kızlar olayın şaşkınlığını üzerlerinden atamadan restorandan çıkıp Emre'nin arabasına bindiler. Tüm yol boyunca herkes sessizliğini korurken hepsinin içinden geçenler ortaktı. Her biri yol boyunca kötü bir şeylerin olmaması için dua etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP ZAMANI
General Fiction7/11/2016 Genel Kurgu İçinde #54 Bir öğretmen, kendini özel öğrencilerine adamış... İçindeki aşk yangınını gözyaşlarıyla kor tutmuş ufak bir kız... Bir asker, intikam için kandan yemin içmiş... Aşkını kalbinin toprağına gömmüş, o topraktan yeşeren f...