KALP ZAMANI

33.Bölüm "Söz..."

Merhabalar güzel okuyucularım :) Yine beklettim sizleri yeni bölüm için ama okulum gerçekten çok yoğun ^-^

Bölüm şarkımız multide mutlaka dinleyin. Hepinizin iyi kötü yorumlarını bekliyorum :) 

Yeni bölüm için ise sizlerden yarın başlayacak sınavlarımdan dolayı 2 haftalık bir izin istiyorum.Anlayışınız için şimdiden çok teşekkür ederim ^-^

Hatam,kusurum,eksiğim varsa affola

Rüyama ortak olun ;)

^^

Bu bölüm en güzel ilham kaynaklarımdan birine...

Gerçek Yiğit'ini bulman için bu bölüm sana Hülya'm  ^-^

Ve bir şey daha;

Benim senden başka kimsem yok' ♥

^^

 Razıyım yapayalnız tükensin yıllarım ama 

Yerine sevemem, yerine sevemem

Gökhan Kırdar/Yerine Sevemem   

Gelen sesle tüm gözler Yiğit'in üzerinden kapıya doğru döndü. Naz elinden düşüp kırılan saksının başında kapıya tutunup ayakta kalmaya çalışırken Hilal ona doğru koştu. Naz'ın koluna girip onu koltuklardan birine oturtan Hilal hemen yanına diz çöktü. Ersin, Yiğit, Emre ve Hüseyin Albayda Naz'ın yanına gelirken kimse bir şey söyleyemiyordu. Naz'ın Yiğit'in söylediklerini duyduğunu herkes anlamıştı. Naz titreyen elleri ve kesilen nefesine inat önce Hüseyin albaya sonra Yiğit'e baktı.

"Oğuz'a noldu? Yiğit'in az önce söyledikleri.... Yiğit nerde Oğuz? Siz onunla beraber gitmediğiniz mi? Neden o dönmedi?"

Yiğit, söyledikleriyle gözlerini Naz'ın gözlerinden kaçırdı. Boğazına oturan yumru ve hissettiği pişmanlıkla söyleyeceği hiçbir şeyi yoktu. Hilal Naz'ın ellerini tutarak ona bakmasını sağladı.

"Canım Oğuz bulunacak merak etme tamam mı? Sadece telsizle olan irtibat kesilmiş."

Hilal, Naz'ı rahatlatmak için ufak bir açıklamada bulunsa da tehlikenin farkındaydı. Naz inanmak isteyen gözlerle ona bakarken Hilal zorda olsa gülümsedi. Hüseyin albaya bakan Hilal onun gözlerinden Naz'ı götür mesajını alır almaz Naz'a sarılıp onu oturduğu yerden kaldırdı. Ersin de Naz ve Hilal'e eşlik edip odadan çıkarken Hüseyin Albay Yiğit'e döndü.

"Şu durumu doğru düzgün anlat bakalım evlat."

"Albayım biz peşinde olduğumuz grupla kısa sürede sıcak temasa geçtik. Sayı olarak da az kişilerdi. Başlarında karakola saldırıyı düzenleyen kurt kod adlı Haşim vardı. Haşim kaçmaya çalıştığı sıra da bir askerimizi ağır yaraladı. Oğuz da bana askerle geri dönmemi emredip yanına aldığı 5 askerle Haşim'in peşine düştü. Ben ve yanımdaki 5 askerim gelen helikopterle dönüşe geçtik fakat bu sırada Oğuz ile olan telsiz bağlantımızda bir sorun oldu."

Yiğit durumu kısaca özet geçerken Hüseyin Albay sıkıntıyla yüzünü sıvazladı. Oğuz'un neden Haşim'in peşinden gittiğini oda biliyordu. Haşim Oğuz'un abisinin katiliydi. Ama Oğuz dahil hiç kimsenin bilmediği şeyler vardı. Hüseyin Albay tüm bu bildiklerini düşünürken Emre'nin konuşmaya başlamasıyla ona döndü.

"Bende tugaydan bağlantı kurmaya çalıştım ama Oğuz ve yanındaki 5 askerle iletişim kuramıyoruz komutanım."

"Anladım. Emre sen hemen irtibatın kesildiği bölgeye yakın ekipleri tespit et ve onlara haber ver. Oğuz ve timini aramaya başlasınlar."