7/11/2016 Genel Kurgu İçinde #54
Bir öğretmen, kendini özel öğrencilerine adamış... İçindeki aşk yangınını gözyaşlarıyla kor tutmuş ufak bir kız...
Bir asker, intikam için kandan yemin içmiş... Aşkını kalbinin toprağına gömmüş, o topraktan yeşeren f...
Merhaba güzel okuyucularım :) Çok beklettim sizleri ama inanın elinde değildi. Önce okul sınavlarım sonra açıköğretim sınavları derken birde ufak bir rahatsızlık geçirdim.İyileştim bölüm yazacaktım ki çok önemli bir ödev yapmam gerekti. Yani kısacası hepinizden özür dilerim beklettiğim için ^-^
Bölüm biraz kısa gelebilir fakat çok duygu yüklü bir bölüm oldu. Kırılma noktalarımızdan biri bu bölüm... Yeni bölüm için sizi fazla bekletmemeye söz veriyorum. Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin.
Hatam,kusurum,eksiğim varsa affola...
Rüyama ortak olun ;)
Konuşuyoruz desem konuşmuyoruz da
Ayrı ayrı şeyler düşünüyoruz üstelik
Birbirimize bakarak
Ne seviyoruz ne de sevmiyoruz birbirimizi
Ne varız ne de yokuz gerçekte
İki lamba gibiyiz, iki ayrı yerinden
Aydınlatan odayı.
Değilsek de yakın birbirimize
Uzak da sayılmayız büsbütün
Gökyüzünde iki uçurtma başıboş
Yan yanayızdır sadece.
Her çiçek bir çoğulluktur gününe göre
Yalnızlık çoğulluktur.
Sanırım bir giz de yok bu beraberlikte.
Edip Cansever
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Huzurlu uykusundan bir anlığına uyanan Oğuz kollarının arasında gördüğü kızla gülümsedi. Naz yüzünü ona doğru dönmüş uyurken saçları Oğuz'un yastığına, omzuna yayılmıştı. Oğuz bu manzaranın tadını çıkartırken Naz'ın yüzünü örten saçlarını parmaklarının ucuyla geriye çekti. Aşık olduğu yüzü, her an gönlüne ok gibi saplanan kirpikleri uzun uzun izledi. Naz'ın kendine has o çiçek kokusunun önce ciğerlerine, sonra da odasına dolmasını istedi.
Daha bir kaç saat önce dağın başında ölümle burun buruna gelmişken şimdi kollarının arasında uyuyan, ona hayat olan kadına inanamadı. Yıllar sonra ilk defa huzurla uyuduğu bu uykuya inanamadı. Bu büyü bozulmasın, Naz kollarından hiç çıkmasın istedi. Hayatını mahfeden tüm gerçekleri, söylediği tüm yalanları unutup o an Naz'ın koynunda ölmek istedi Oğuz. Zaten Naz ondan uzak oldukça nefesleri kesilip ölüyordu. Biraz mutlu olmuşken kollarında huzurla uyuyan tek sevdasıyla o anda kalmak istedi. Ama imkânsızdı.
Hele ki öğrendiği son gerçeklerden sonra Nazla olması imkânsızdı. Bildiği inandığı uğruna aşkını ve hayatını feda ettiği gerçek büyük bir yalan çıkmıştı. Dosyada okudukları aklına geldikçe kollarındaki Naz'a daha sıkı sarıldı. Gözünün önüne gelen fotoğrafları unutmak için yüzünü Naz'ın saçlarına gömdü.