Medya Azra.
İyi okumalar.Çağan'ın sözlerine karşı bir kez daha hayal kırıklığına uğradığımda yüzüme yerleştirdiğim ifadesiz maske ile ona bakıyordum. Sessizce hiçbir şey demeden. O gerçekten böyle birisi miydi? En yakın arkadaşının kız kardeşine özel duygular besledikten sonra bana bunları demesi fazla değil miydi? Amacı neydi ki şuan beni sevdiğini veya kıskandığını söylüyordu? Hemde sevgilisi varken! Sanırım beni yerle bir eden de buydu. Sevgilisi olması değil, hayatımda önemli bir yere sahip olması.
Peki beni hayal kırıklığına uğratan neydi? Ona bir daha güvenemeyecek olmam mı? Yoksa tanıdığımı sandığım adamı bir nebze olsun tanımamam mı? Lanet olsun ki bu soruların hiçbirini cevabını bilmiyordum ve ben bilmediğim soruların cevaplarını bulmak için çabalamayacak kadar umursamaz bir kızdım.
Benden cevap bekleyen ve bunu için yanıp kavrulan gözlerden gözlerimi çektiğimde yavaşça yanından geçtim Çağan'ın. Onu arkada bırakıp arabaya gittiğimde Rüya camdan bizim gelmemizi bekliyordu sanırım. Beni tek gördüğümde çatmış olduğu kaşları ile bana bakmaya başladı. Arabaya bindiğimde ise zaman kaybetmeden sorusunu sordu.
"Çağan nerede?"
"O gelmeyecek."
"Ne demek gelmeyecek? Ağabi gidip çağırsana Çağan'ı."
"Gelmeyecek dedim Rüya!"
"Buna sen karar veremezsin!"
"Sür Aykut. Önce kızları bırakacağız."
Koray'ın sözüyle hareketlenen araba ilerlerken Rüya açmış olduğu gözlerini Koray'a dikmişti.
"Ağabi Çağan'ı almayacak mıyız?"
"Gelmeyecekmiş Rüya. Duymadın mı?"
"Ama..."
"Çağan bebek değil. Eve kendisi de dönebilir."
Eylül'ün son lafından sonra ne Rüya konuşmuştu ne de biz. Sessizlik daha iyiydi tabi ama tüm yol buyunca Rüya'nın somurtmaları ve memnuniyetsiz sesleri bile çekilmez yapmıştı tüm yolu.
Eve geldiğimiz gibi kendimi odama atmak istemiştim ancak Eylül buna engel olmuştu. Kapı eşiğinde durup odama girmeme izin vermiyordu.
"Hadi ama Azra. Sadece birkaç soru soracağım. Lütfen. Kendini odana kapatma."
"Sonra sorarsın Eylül. Şimdi uyumak istiyorum."
"Ya Azra lütfen. Hem zaten bu akşam da berbat geçti. Ben hiç böyle hayal etmemiştim. Lütfen, bari bu kadarını yap."
"Ne soracağını biliyorum Eylül. Cevap vermeyeceğim."
"Azra ölüyorum meraktan. Tüm yol zor dayandım zaten. Çağan çok öfkeliydi. Ne konuştunuz ki? Neden bizle gelmedi?"
"Cevap vermeyeceğim diyorum sen hala soruyorsun."
"Azra vallahi salmam. Ucundan çıtlat bari."
"Eylül! Ciddi ciddi kalbini kıracağım birazdan. Israr etme! Çekil önümden."
"Devlet sırrı saklıyorsun sanki Azra. Ne olacak söylesen?"
"Söylemeyeceğim."
"İyi öyle olsun. Uykun daha değerli tabi. Git uyu. Gözün gönlün açılsın. Uyumazsan bir tarafların şişer mazallah. Hatırı kalır uykunun."
Odama girdiğimde arkamdan bağırarak konuşan Eylül'e gözlerimi devirdim. Bu kız hiç değişmeyecekti. Başkalarının yaşadığı şeylerle niye bu kadar ilgileniyordu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ KADIN
ChickLitArkamı dönmemle duvara dayanmış olan ve beni kurtarmak için dayak yemiş bulunan çocukla göz göze gelmem bir olmuştu. Çocuk hafiften sırıtırken dayanmış olduğu duvardan kendini çekti ve bir adım yaklaşıp konuşmaya başladı. "Güzel vuruyorsun." "Seni...