- BÖLÜM 3

7.8K 326 59
                                    

Medya Azra.
İyi okumalar.

( 1 HAFTA SONRA )

Pencereme vuran güneşin ışıklarıyla uyandım bugünde. Yeniden ve yeniden lanet ettiğim bu hayatıma gözlerimi açtım tekrardan.

Bugün okulun ilk günüydü. Herkesin nefret ettiği o zorunlu olan eğitime ben sadece gidiyordum. Okula karşı hiçbir duygu beslemiyordum, çoğu şeye olduğu gibi. Nefret veya sevgi, hiçbir duygu yoktu bende. Gidilmesi gerekiyordu ve bende gidiyordum. Ne karşı koyuyordum,  ne de gitmemek için diretiyordum. Sadece gidiyordum işte. Zaten derslerle de pek aram yoktu.

Gerçi olsa ne olacaktı ki?

Ben şimdiden görebiliyordum geleceğimi. Ya bir uçurum kenarında, yada bir ipin başında bitecekti benim hayatım. Zorluklara göğüs geren bu kız, en sonunda pes edecekti. Dayanacak gücü kalmayacaktı ve kendi elleriyle o nefret ettiği hayatına son verecekti ama şuanlık yaşıyordu. Sadece nefes alıp veriyordu ancak bu da bitecekti. Son verecekti bu nefret dolu kız, nefret ettiği hayatına. Zamanını bekliyordu sadece. Yaşanması gereken tek bir anı kalmıştı onun için. Acı dolu bir olay daha. Tek bir hatıra ve sonunda ise ölüm...

Gözlerime eziyet eden güneşe, bu sabahta lanet ederek kalktım yatağımdan. Her zaman dağınık olan bu oda artık tertemizdi Eylül sayesinde. Bir hafta boyunca köşe bucak temizlemişti tüm evi. İlk günkü haline dönmüştü ev. Bende dikkat etmeye başlamıştım artık dağınıklılığıma. Çok fazla dağıtmıyordum etrafı. Eskiden yerlere attığım çöpleri artık masanın üstüne bırakıyordum mesela. Veya odamdaki kıyafetleri sıpıtıp atmaktansa dalabıma fırlatıyordum çıkarttığım gibi. Bunlar benim için büyük bir ilerlemeydi. Evcilleşiyordum sanırım.

Uykulu gözlerle odamdan çıkıp banyoya geçtim. Her sabah üşenmeden yaptığım tek şey olan rutin işlerimi bitirip tekrar odama geçtim.
Dolabımdan aldığım dar kot rengi olan pantolonumu ayağıma geçirdim. Üstüme de beyaz bir gömlek geçirip saçlarımı tepeden dağınık bir topuz yaptım. Kıyafetime veya yüzüme çok nadir dikkat ederdim. Aslında iki yıldan beri ilk defa dikkat ederek giyiniyordum. Sanırım gerçekten ilerleme kaydediyorum.

Giyindikten sonra odamdan çıktım ve Eylül için düzenlenmiş olan oturma odasına geçtim. Hala uyuyordu. Eylül'ün yanına giderek kafasına kadar çekmiş olduğu pikeyi sertçe kaldırdım. Kapalı olan gözleriyle bana bakmaya çalışırken konuşmaya başladım.

"Kalk artık, bugün okul var!"

"Ya, niye hatırlatıyorsun ki? Biraz daha uyusam?"

"Sen bilirsin, yarım saat sonra çıkacağım."

"Of Azra ya. Hep böyle yapıyorsun. Kalktım işte. Mutlu musun?" diyen Eylül'e bakmadan odadan çıktım.

Temiz olan salona geçip koltuklardan birisine oturdum ve masanın üstünde duran sigara paketimden bir tane alıp yaktım. Ben sigaramı içmekle uğraşırken Eylül saçlarını kaşıyarak odadan çıktı ve banyoya girdi. Yaklaşık 10 dakika sonra uykusu açılmış bir şekilde banyodan çıktı ve tekrar odasına girdi. Bende o sıra da üçüncü sigaramı bitirmiştim.
Yerimden kalkıp mutfağa geçtim ve yemek masasının üstünde duran açık bisküvi paketini alıp tekrar salona çıktım. Ben bisküvi ile kahvaltımı yaparken Eylül giyinik bir biçimde odadan çıktı. Bana aldırış etmeden mutfağa geçti ve yaklaşık 5 dakika sonra elinde kahve bardağı ile tekrar odasına girdi. Bende elimdeki bisküvileri bitirdikten sonra yerimden kalktım ve kapı girişindeki portmanto da bulunan çantamı alıp kapıyı açtım. Eylül kapı sesini duymuş olacak ki ben kapıyı açtığım gibi odasından çıktı. Ben ayakkabılarımı giymeye çalışırken o ise şaşkınlıkla benim yanıma gelerek konuşmaya başladı.

RUHSUZ KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin