Medya, bölüm şarkısı ve Azra karakteri için gif.
İyi okumalar.
( 2 Gün Sonra )
Rüya kızıyla yaptığı kavgadan sonra aklına koyduğu işi hayata geçirmek için Çağan'ın yaşadığı mahalleye gelmişti. Arabasından iner inmez özlemle etrafta dolaştı gözleri. Her yer aynıydı. Eskiden çocukluğunu yaşadığı bu mahallenin havası bile değişmemişti onun için. Çağan'ın oturduğu apartmanın hemen yanındaki dar ve ürkütücü sokak bile eskiyi yad ediyordu ona. Kaldırımda bulunan sokak lambalarının 3 tanesi kırıktı mesela. Onarılmamıştı hala. Ya da mahalle sonunda bulunun o mendebur yaşlı amcanın bakkalı kapatılmamıştı. Apartmanların çarpık duruşları, yarısı dökülmüş boyaları ve birkaç dairenin dışarı bakan camlarının gazete ile kaplı olması. Tek bir şey bile değişmemişti. Bu ürkütücü ve sessiz mahalle hala eskiydi, hala çirkindi. Küçükken buraları sevmezdi zaten. Ancak aşık olduğu adamın bu mahallede yaşaması onun için buraya gelmenin tek sebebiydi. Bu pis mahalle bile onunla olunca güzelleşiyordu. Sevdiği adamın burada nefes alması, bu pisliği kutsallaştırıyordu. Çirkin olan ne varsa bir başka güzel oluyordu Rüya için.
Kadın geçmişin hüznünü yaşarken içinde topuklu ayakkabılarının çıkardığı tıkırtı sesleriyle gireceği apartmana yöneldi. Büyük demir kapıdan içeriye girdiği an çocuksu bir heyecanla merdivenleri tırmanmaya başladı. Kızını ikna ettiği bu evlilikten vazgeçirmesine belki de dakikalar kalmıştı.
***
Kadın suratındaki sinsi gülüşle apartmandan ayrıldığında olacakları tahmin etmeye başlamıştı bile. Çağan'a olan biten her şeyi anlatmıştı ve tabi anlattığı gibi de Çağan tarafından büyük bir tepkiye maruz kalmıştı. Çağan sevdiği kızın annesi tarafından zorla evlendirilmeye çalıştığını duyduğunda karşısındaki Rüya'nın ne yaşını umursamıştı, ne de Azra'nın annesi olmasını. Hissettiği nefretin tümünü kadına püskürttüğünde Rüya'yı evinden kovmaktan beter etmişti ancak kadın bunu umursamamıştı. Evinin adresini Çağan'a verdikten sonra hiçbir şey yokmuş gibi evden çıkmıştı.
Kadın apartmanın önünde yüzündeki gülüşle derin bir nefes aldığında arabasına yöneldi ancak tam o anda karşıdan gelen kız Rüya'nın yüzüne taktığı gülümsemesini anında silmişti. Yavaş adımlarla kadına yaklaşan kız arabanın önünde dikilen Rüya'yı umursamadan yanından geçtiğinde kadın ani bir hareketle kıza seslendi.
"Bakar mısın ufaklık?"
Kız, kadının sesini duyduğunda ani bir hareketle durdu ve çatmış olduğu kaşlarıyla kadına döndü.
"Bana mı dediniz?"
"Evet, sana seslendim."
"Bana ufaklık dediniz. Pardon ama gözlerinizde sorun mu var? Ufaklığa benzer bir yanım olduğunu sanmıyorum."
Kadın karşısındaki bu sitem dolu kızın sözlerini işittiğinde küçük bir kahkaha attı. Kız ise kadının bu anlamsız kahkahasına daha da sinir olduğunda tekrar sitemle konuştu.
"Ne soracaksınız sorun artık. Acelem var."
"Çağan'a mı gidiyorsun?"
"Çağan mı? Onu tanıyor musunuz?"
"Aslında... Ben seni de tanıyorum."
"Beni mi? Kimsiniz siz?"
"Adım Rüya. Tıpkı senin adın gibi."
"Adımı nereden biliyorsunuz?"
Küçük Rüya karşısındaki kadına şüpheyle bakarken onu hatırlamaya çalışıyordu ancak gördüğü kadın ona hiç tanıdık gelmiyordu. Sarı saçları ve aynı kendisinin ki gibi koyu mavi gözleri olan bu kadın ufak Rüya için tanıdığı hiç kimseye benzemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ KADIN
ChickLitArkamı dönmemle duvara dayanmış olan ve beni kurtarmak için dayak yemiş bulunan çocukla göz göze gelmem bir olmuştu. Çocuk hafiften sırıtırken dayanmış olduğu duvardan kendini çekti ve bir adım yaklaşıp konuşmaya başladı. "Güzel vuruyorsun." "Seni...