twelve

849 106 97
                                    

Yorum istiyorum haberiniz olsun;;

◆◇◆◇

Changkyun

Aldığım buzlu kahveyle birlikte telefonuma bakarak oturacağım masaya ilerlerken omzumdaki elle(Y/N:fesat düşündümşsksöföjs) duraklayıp başımı kaldırmıştım. Kihyun hafifçe gülümseyip saçlarımı karıştırdı. Bakışlarım onu bulduğunda donuklaşmıştı, göz devirip yürümeye devam edeceğim sırada derin bir nefes verdi ve elini beyaz önlüğünün ceplerine yerleştirdi.

"Bir ara konuşalım tamam mı? Kendimi affettireceğim, söz."

(Changki'yi wonkyun yapasım tutuyor, Wonkyun'u da Changki. Haydaaa.şsldötçfsl)

Başımı geçiştirircesine olumlu anlamda salladıktan sonra adımlarımı oturacağım masadan son anda çevirip koridora yöneltmiştim.

Tanıdık kapının önüne geldiğimde cebimdeki anahtarla kapıyı açtım ve arkamdan kapayıp içeri geçtim. Işıkların açık olması işime gelmişti. Yatakta oturan Hoseok'un yanına geçtikten sonra bir türlü içemediğim kahvemi pipetini ağzıma alarak içmeye başladım.

Hoseok önce birkaç saniye afallayarak yüzüme bakmıştı. Ardından yüzünü tatlı bir gülümseme kapladı ve bir kolunu belime atıp kendine yaklaştırdı. Rahatımı bozmadan başımı omzuna yaslamıştım. Saçımda belli belirsiz öpücükleri hissederken gülümsedim.

"Bugün erken geldin."

Soruya benzer cümlesiyle pipeti ağzımdan çekip kıkırdamıştım. "Belki seni özledim?"

"O da bir ihtimal tabii. Fakat, geldiğinde hiçbir şey demeden yanıma oturman moralinin bir şeye bozulduğunu gösteriyor."

Gözlerimi kısmış bakışlarımı ona çevirirken kaşlarını kaldırıp 'ne?' dercesine bakmıştı. "Bu kadar zeki olmamalısın."

"Ama malesef, fazla zekiyim. Yani beni kandıramazsın." Yakınında olan dudaklarıma dudaklarını bastırıp minik bir öpücük kondurduktan sonra kahveyi alıp yere bıraktı.

"Anlat hadi."

Beni kucağına çektiğinde derin bir nefes verip yanaklarımı şişirdim. "Sana anlatmıştım önceden, Kihyun'ın ondan yardım istediğimde beni geri çevirdiğini. Normalde iyi arkadaştık fakat onu söyledikten sonra sanırım fazla kırılmışım. Gönlümü almaya çalışıyor ama tekrar arkadaş olabileceğimizi sanmıyorum."

Hoseok beni dikkatle diledikten sonra bir elini saçlarımdan geçirdi ve alnıma dökülen tutamları geriye doğru ittirdi.

"Biliyorsun, o çocuğu fazla sevmiyorum ama eğer hastanede yalnız hissediyorsan onu affedebilirsin bebeğim." burnunu burnuma sürttükten sonra kıkırdadı ve devam etti. "Gerçi hasta konumunda olsam bile ben de varım sonuçta."

Söylediği şeye gülüp başımı iki yana salladım. Ne durumda olursam olayım beni biraz da olsa güldürebilmeyi başarabiliyordu.

"Diyorum ki, biraz tatil yapalım."

Söylediği şeyle ona dönüp şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Hastaneden çıkamazdı ki, o çıksa bile kışın ortasında izin alamazdım sonuçta.

"Nasıl?"

"Sen orasını bana bırak. İstiyor musun?"

Gülümseyip başımı omzuna yasladığımda cevabını aldığını tahmin etmiştim.

◇◆◇◆

Daha yazacaktım ama cidden aklıma bir bok gelmedi sleörödlöd

Yarın da yazarım ayrıca kaç gündür ölü gibi yatıyorum yani geçirdiğim en berbat hastalıktı galiba sşlrögçf

Yorum atarsanız bölüm daha hızlı gelir;)

Lost || WonkyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin