Ek Bölüm - 2

4.6K 238 16
                                    




Vee Ewan'in ağzından baloya devam... DİPÇE: Ewan'in telaffuzu Yuvin :)

Resimde Bayan Young var. Kim ki o? derseniz bölümün sonunda öğrenirsiniz. :P

________

                       

İçeride ne kadar vakit geçirdiğimi bilmiyorum, en sevdiğim koltuğumda sızmışım. Burnuma acı ve berbat bir parfüm kokusu gelince gözlerimi açtım. Sarı saçlarına uyumlu altın tonda bir elbise ile Elma karşıma dikilmişti. İlgimi çekeceğini umarak yüzüne en şirin gülümsemesini yerleştirip reverans yaptı. "Ekselansları... Balo vakti geldi. Her yerde sizi arıyordum."

"Ah, evet. Bugün yorgunum, şu sıralar dinlenmeye vakit bulmak zor oluyor."

Ayağa kalkar kalkmaz koluma girdi, daha doğrusu yapıştı. "Elbisem nasıl? Bayan Allaway'e sizin saçlarınızdan esinlenmesini söyledim. "

"Öyle mi yaptın?" dedi yarım ağız gülerek. Elbiseye tekrar alıcı gözle baktım. Tül kumaştan eteğinde siyah taşlar vardı ve üst kısmı da altın yapraklardan oluşmuş gibiydi. Özgür bir esintisi vardı. Straplez bir elbise olduğunu görünce aklıma Elgin'in kuzeni geldi. Elma'nın göğüsleri bu elbiseyi kaldırıyorsa onun ki hayli hayli kaldırırdı. Aslında bu elbise o kıza daha çok yakışırdı. "Elbise harika!" dedim gülümseyerek. Ama sana yakışmamış. Diye içimdeki ses lafı soktu ama elbette yüzüne böyle bir şey söyleyemezdim. Centilmen bir erkek böyle yapmamalıydı.

"Beğenmenize çok sevindim. Gidelim mi?"

"Evet. Bir an önce bitsin."

Kütüphaneden çıkıp doğruca Eachann ve Elgin'in bizi beklediği odaya geçtik. Kral olarak en önde ben, kardeşim ve karısı da; prens ve prenses olarak hemen arkamdan gelecek şekilde balo salonuna giriş yaptık. Elbette herkes önceden geldiğimizi anlayıp kenara çekilip reverans yaptı. Tahtıma doğru giderken gözlerim merakla birini arıyordu. Sonunda aradığımı bulduğumda herkesin aksine o, gözlerimin içine baktı ve sadece hafifçe başını eğerek selamladı. Resmen bana gözleriyle, 'seni takmıyorum.' demişti. 'benim kralım değilsin, eğilmemi bekleme!'

Pekala, kız haklıydı. Kralı veya başka bir şey değildim. Yine de insan karşısında kral falan görünce eğilerek falan saygısını sunardı. Belki de Türk adetleri farklıdır? Yine de meydan okurcasına gözlerime bakması ve dimdik ayakta dikilmesi hoşuma gitmişti. Gülümseyip ben de onu aynı şekilde selamladım.

Elma'nın kolunu kasıldığını hissedince göz ucuyla ona döndüm. Gözlerini kızın üzerine dikmiş, yüzü de sinirden çarpılmıştı ama kendini hızlı toparladı. Bana 'elbise' hakkında soru soran gözlerini dikse de ben umursamayıp önüme döndüm ve tahtıma oturdum. Kardeşim de yanıma geçip oturunca devam etmeleri yönünde bir işaret verdim. Müzik ve dans tekrar başlayınca kardeşimle sohbete başladım. Elma ile şu an uğraşamazdım ve doğrusu elbise ve başka şeyler de onu ilgilendirmezdi. Eachann, İrlanda konusunu açtığında benim gözlerim hala gece mavisi elbisesi ile bir köşede duran kızın üzerindeydi. Kardeşimi pek iyi dinlemiyordum. Nasıl dinleyebilirdim ki? O saçlar bu elbiseye çok yakışmıştı ya da bu elbise o saçlara veya o kız bütün hepsine yakışmıştı? İçinde çok asil göründüğünü ve ilgimi daha fazla cezbettiğini söylemeliyim.  Açık ara balonun en güzel kızıydı. 

Ben onu izlerken o da teyzesini izliyordu. Fırsatını bulur bulmaz balo salonundan sıvıştı. Sessiz bir kahkaha attım. Banyoda iken balolardan ve insanların içinde olmaktan nefret ettiğini söylediğini hatırlıyordum. En azından yaşayanların ki bununla ne demek istediğini hala tam anlayamadım. Mezarlıklardaki insanlarla mı daha iyi anlaşıyordu yani? En iyi insan, ölü insan mıydı onun için? 

İskoç Kral ve BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin