slm kirpikler
Doniya birkaç gündür benimle kalıyordu ve daha iyi olduğumu hissediyordum. Ama Zayn bana sarılana kadar tamamen iyi olamayacaktım. Bana İslam hakkında daha fazla şey öğretiyordu ve ben sürekli ondan başına şalı nasıl örttüğünü göstermesini istiyordum.
Ayrıca istifa dilekçemi yazmış ve Doniya'ya vermiştim, kâğıdı görünce çok kızmış ve yırtmak istemişti çünkü planlarımın ne doğrultuda olduğunu biliyordu.
Daha fazla burada yapamazdım.
Bir ruh sağlığı merkezine yatmayı düşünüyordum çünkü başka kimsem yoktu. Ben kendimi unuttuğumda beni bulacak biri yoktu. Ben ağladığımda beni saracak biri artık yoktu.
Bugün Doniya'nın şirkete dönmesi gerekiyordu, ben de onunla gidecek ve eşyalarımı toplayacaktım. Doniya şirketle Zayn'in yaptığından daha fazla ilgileniyordu bu yüzden iki gündür benimle kalıyor olmasına bile minnettardım.
Daha fazla minnettar olmalısın.
Ve Aiden vardı. Şu iki gündür Doniya hakkında anlamadığım şeyler söyleyip duruyordu.
"Hazır mısın Kaylee? Beni biraz daha bekletecek olursan sensiz gideceğim." Doniya'nın sitemkâr sesine gülüp çantamı aldım ve onun yanına gittim.
Doniya çok güzel bir kız.
Mal.
"Hayatım birilerini beklemek ile geçiyor resmen." Omzuma vurduğunda onu kalçamla iteleyip kapıyı kilitledim. Doniya daha fazla benimle kalmayacaktı ve ben ondan erken döneceğim için ikimizin de kendi arabalarımızla gitmesi gerekiyordu. Ona sarılıp öptüm ve kendi arabama doğru adımlamaya başladım. Arabamın arkasında birisi duruyordu. Gözlerimi kısıp kim olduğunu tanımaya çalıştım ama uzaktaydı. Doniya'ya döndüğümde uzaktan öpücük attı ve sinsi bir sırıtış gönderdi. Kafamı iki yana sallayıp yeniden arabama yöneldiğimde arabamın arkasındaki kişi yüzünü bana doğru dönmüştü.
Zayn'di. Gerçekten Zayn'di.
Onu o kadar çok özlemiştim ki aynı anda hem ağlayıp kucağına atlamak hem de çığlık atıp kaçmak istiyordum. Tamam, normal olduğumu söylemedim zaten.
Ayaklarım titreye titreye yanına gittim ama hiçbir şey demeden arabanın sağ ön kapısına adımladı. Gözlerimi kapatıp dişlerimi sıktım ve yutkundum. Arabamı açıp şoför koltuğuna bindiğimde o da binmişti. Bu sessizliği beni korkutuyordu. Bir anda elini torpidoya vurması ile korkumun yersiz olmadığını anladım.
"İstifa dilekçesi de ne demek?! Bu mu yani her zamanki gibi kaçıyor musun?" Dudaklarımı ısırdım. Eğer bu tartışmadan sağ kurtulursam Doniya'yı öldürecektim. Söylemese ölüyordu sanki!
"Hastalığımı biliyor-" Alaylı bir şekilde sözümü keserek 'hah' dedi.
"Evet, daha yeni öğrendiğim hastalığın ki daha tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorum."
"**Dissosiyatif kimlik bozukluğu." Sessiz kalıp bir şey demediğinde devam ettim.
"Bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyorum birkaç gündür. Tek başıma olduğum için de rehabilitasyona yatmamın iyi olacağını düşündüm." Bana doğru vücudunu döndürdüğünde gözlerinden ateş çıkacak ve ben yanacağım sandım.
"Düşündün? DÜŞÜNDÜN? Ciddi misin Kaylee sen! Nasıl böyle bir şeyin kararını tek başına verebilirsin? Ben neye duruyorum burada! Neyim ben senin için?" Bağırdıkça kalbime ağrılar saplanıyordu. Başımı önüme eğip köşeye doğru çekiliyor ve orada bir boyut atlaması yaşamayı düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OFFICE -zm-
Fanfiction"Sadece seni öylece sevemem." Tüm hakları yastığımda saklıdır.