Hissettiğim iki şey vardı. Yerin dibine girmiştim yani rezillikti! Zayn'e çok fazla sinirlenmiştim. Ve oturup ağlamak istiyordum.
Doniya kendini sıkma gibi bir zahmete hiç girmeden gülmekten yerlere yatmıştı. En iyi arkadaş dediğiniz böyle olurdu zaten. Bildiğiniz ikimize de komplo kurmuştu!
Yüzümde ve gözümde bir şeyler hissettiğimde gözlerimi açmaya çalışmıştım. Ama Doniya kahveyi o kadar tuzlu yapmış ki gözüme kaçmasıyla sızlanıp kafamı eğdim.
Gözlerimi bir süre sonra rahatça açtığımda gördüğüm ilk şey ela gözlerdi. Ve bana öyle yoğun bakıyorlardı ki sanki aşkına karşılık bulduğu için aşkı milyonlarca kat artmıştı.
Ya da ben yeni fark ediyordum. İçimde öyle bir sevgi vardı ki saatlerce onunla konuşmak istiyordum, sonsuza kadar onun yanında dursam yetmeyecekmiş gibiydi.
Ona kızgın olduğumu unutmuştum bile.
"Bazen sorunlarla başa çıkamayabilirim ama her zaman yanında olacağım ve biz birlikte olacağız. " dedi tam dibimde fısıldayarak. Kalbimi oracıkta bıraktım.
Cevap vermeden onu koltuğa ittirdim ve koşarak merdivenlerden çıktım.
Arkamdaki gülüşmeleri duysam da o an için umrumda değildi. Hazırlanmam gerekiyordu! Ve saçımı da yıkamalıydım.Beş dakikalık yıkamadan sonra dolabı açıp kalan, yanıma almadığım elbiselere göz attım.
Acaba beyaz mı giysem?
Yok canım sanki evlenmeye çok meraklıymış gibi.
Siyah?
Cenazeye gitmiyorum.
Pembe?
Çocuk değilim.
Kırmızı?
Çok iddialı.OF! Yanımda zaten çok kıyafet yoktu ve ben hepsini bavula koymuştum. Burada da sadece alışveriş krizi geçirdiğim zamanki aldıklarım vardı.
Nereden bilebilirdim ki böyle bir şeyin olabileceğini?Sıkıntıdan ağlayacak durumda yatağa oturduğumda bir elbise kayıp düştü.
Oflayıp elbiseyi geri yatağa atacakken gözüme çarptı.BU ELBİSE ÇOK GÜZELDİ!
Petrol yeşili, diz boyunda ve uçları dantelliydi! Yani ben beğenmiştim. Hemen üzerimi değiştirdim, saçlarımı kuruttum ve şekil verdim.
Makyaja gerek yoktu bebeğim! Ben böyle mükemmelim. Tabi ki aynadan kendime öpücük atmadım.
Merdivenlerden inerken birkaç kez düşme tehlikesi geçirmiştim ve sanırım çok ses çıkarmış olmalıyım ki Zayn salondan çıkmış, koşturarak yanıma gelmişti. Ama bana bakmaktan hareket edememişti bile.
İlk defa utanmıştım.
Ben, utanmıştım.
Ben yani.Kendimi toparlayıp indiğimde Zayn hala boş boş bana bakıyordu. Neden böyle yaptığını bilmiyordum çünkü daha önce de güzel giyinmiştim.
Onu kendimle beraber çekiştirerek salona ilerlerken fısıldadım.
"Neden böyle bakıyorsun? Sanki daha önce hiç güzel giyindiğimi görmedin." Dedim biraz alınarak. Neden alındığımı da bilmiyordum gerçi.
"Hiç benim için bu kadar güzel giyinmemiştin." Bildiğiniz kalbimden vurmuştu. Diyecek hiçbir şeyim olmadığından sustum. Bir anda farkına vardığım ve kendimi ortasında bulduğum bu aşk beni çok farklı hissettiriyordu. Konuşasım gelmiyordu, susarak saatlerimi geçirebilirdim. Ama Zayn yanımda olsundu.
Birlikte salona girdiğimizde gözler biz yerimize geçene kadar bizi gülümseyerek izledi. Şuan ne yapmam gerektiğini bilmiyordum bu yüzden çok gergindim.
"Çocuklar da geldiğine göre buraya gelişimizin asıl sebebine geçebiliriz." Babam hafifçe başını salladığında yutkundum.
"Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızımız Kaylee'yi oğlumuz Zayn'e istiyorum." Anladığım tek şey ben
istemek
Allah
Peygamber
istemek
Zayn
Bir anda kendime deve kuşları gibi kafamı kuma sokma isteği gelmişti ve nasıl görmezden geleceğimi bilmiyordum.
"Kızıma sormadan böyle bir şey yapamam. Gerçi ben pek hazır olduğunu düşünmüyorum ama yine de birbirlerini seven gençlere mani olamayız." Bütün beklentili bakışlar bana dönmüştü.
Tam ağzımı açıp saçma sapan şeyler sıralayacağım sırada annemin sesi salonda yankılandı.
"Hayır!"
Ne?
NE?
nasıl olduğunu bilmiyorum hemen bitirmek ve paylaşmak istedim
yazılı haftam yarından itibaren başlıyor ben oturmuş bunu yazıyorum
hadi hayırlısı
bana dua edinnn lütfen :(
biraz daha uzatayım hikayeyi dedim :3
elbise bu ben bayıldım yane
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OFFICE -zm-
Fanfiction"Sadece seni öylece sevemem." Tüm hakları yastığımda saklıdır.