12. Bölüm Araştırma

1.1K 57 16
                                    

Medya: Bulut

Sahile vardığımızda hemen bir banka oturdum. Bulut da yanıma oturdu. Onu biraz inceledim. Bugün siyah deri ceket, siyah pantolon ve beyaz tişört gitmişti. Benim hakkımda neler bildiğini gerçekten çok merak ediyordum.
"Evet seni dinliyorum."
"Nereden başlamamı istersin."
"İstediğin yerden hatta istersen en baştan."
"Tamam öncelikle şunu söyleyeyim. Seni buraya geldiğinden beri tanıyorum ama geçmişini de biliyorum. Mesela çok sevdiğin 2 kuzenin Arda ve Azra'yı, en sevdiğin iki arkadaşın Ceren ve Serhat'ı. Hepsini tanıyorum." deyince şaşırmadım değil. Bunları Başka bile bilmiyordu. Yani ondan öğrenmiş olamazdı.
"Peki nereden biliyorsun?"
"Biliyorum işte karıştırma orasını." "Tamam devam et."dedim soğuk bir sesle. Kafasını salladı.
"Mesela en sevdiğin tatlı çikolatalı pasta. Gitar, keman ve az da olsa bateri çalmayı biliyorsun. İzmir de aşçılık gibi bir çok kursa gittin. İzmir de fazla sosyal bir kız değildin. Baban bir Holding sahibi annen de modacı. Ve daha bir çok şey biliyorum."deyince daha çok şaşırdım. Benim hakkımda bunca şeyi nereden biliyordu.
"Bunlari nereden biliyorsun bilmek hakkım yani. Yoksa sen beni mi araştırdın?"
"Seni bulmak o kadar zor olmadı diyelim."
"Yani araştırdın bu doğru?"dedim soru şeklinde.
"Evet Rengin ama ben araştırmadım arkadaşlarım araştırdı." Nasıl benim ismimi nereden biliyor bu ya. Rengin ismimi sadece ailem Kuzenlerim ve Cerenle, Serhat biliyordu. Ben uzun zaman önce Rengin ismini kullanmayı bırakmıştım. Ama şimdi bunu bilen biri daha çıkmıştı.
"Sanırım derinden araştırdın. İsmimi kimse bilmiyordu ama sen biliyorsun. Peki niye araştırdın?"
"Seni merak ettin nasıl biri olduğunu, kim olduğunu yani şey kardeşimin arkadaşlarını araştırırım. Sonuçta kardeşim benim himayem altında. Takıldığı kişilerin kim olduğunu bilmem gerekir."
"Yek sebep Başak mı?"
"Başka ne olabilir ki?"dedi sakin bir şekilde. İlk defa bu kadar uzun konuşmuştuk. Daha doğrusu ilk defa onu bu kadar sakin görüyordum. Ama ona o soruyu sormazsam fena içimde kalacak
"Peki o parti gecesi partiyi basıp beni niye oradan götürdün?"
"Çünkü Uzayla biraz daha takılsaydın komaya sokucaktım onu."diye mırıldandı ama tabi ki benden kaçmaz duymuştum. Oysaki çok sessiz söyledi ama duydum.
"Niye?"dedim cevap vermesi uzun sürdü.
"Çünkü güvenilir biri değil o. Yol yakınken doğru yolu bul istedim."
"Peki niye beni öptün?"dedim kızardığımı hissetmiştim ama sormak zorundaydım
"Susman için."
"Sen insanları böyle mi susturuyorsun?"dedim onun aksine sinirlenerek ve bağırarak. Manyak mıdır nedir ya? Susturmak içinmiş.
"Tamam uzatma ben gidiyorum."dedi ve kalktı.
"Bence sen kal asıl ben gidiyorum. Senin başına fena güneş geçmiş biraz hava al ama gölgede dur mümkünse malum güneş sende beyin bırakmıyor."dedim ve sinirle yanından geçip gittim.

*********

Eve gidene kadar düşündüm ama aklım almadı. Hemen telefonumu cebimden çıkarıp Başağı aradım. Birinci çalışta açtı
"Neredesiniz hemen oraya geliyorum?"
"Kızma bana kanki." dedi küçük çocuk gibi
"Başak neredesiniz?"dedim sinirlenerek.
"Bizim evin bahçesindeyiz. Oturuyoruz." dedi pes ederek
"Tamam bekle geliyorum."deyip suratına kapattım telefonu. Bugün her şeyi öğrenme vaktiydi.

*********

Eve vardığımda Başak ve Uzay'ı bahçedeki hamakta otururken gördüm. Başak beni görünce hemen ayaklandı
"Noldu kanki?" dedi üzgün ve pişman bir sesle
"Sana hesap soracağım ama vakti var. Şimdi başka şeyler konuşacağız. Anlat bakalım abin ne işler karıştırıyor?"
"Bilmiyorum. Abim bana hiçbir şeyi anlatmaz ki."
"Sence ben bunu yer miyim Başak?"
"Bilmem."
"Başak bak sinirlenmeye başlıyorum. Hemen anlat yoksa beni kaybedersin."
"Yaa ama böyle yapma. Tamam Uzay bizi yalnız bıraksana az."
"Tamam ben biraz mahalleyi turlayayım."deyip kalktı ve bahçeden çıktı. Bende hamağa oturdum ve hemen sorguya başladım
"Anlat bakalım abin ve sen ne işler karıştırıyorsunuz?"
"Şey işte abim seni araştırmış. Benimle takılıyorsun diye ama bence başka bir sebebi daha var. Çünkü şu ana hiçbir kızı araştırdığını görmedim." Başka bir sebep mi?
"Başka bir sebep derken? Ne gibi?"
"Bence senden hoşlanıyor ama belli etmiyor."deyince kolunu cimcikledim
"Başak saçmalama abinden bahsediyoruz."
"Tamam ya zamanı gelince zaten hepimiz öğreneceğiz."
"Tamam eğer bir şey öğrenirsen hemen bana haber veriyorsun."
"Ok baby."
"Evet şimdi gelelim sana. Niye tuvalette beni kurtarmadın?"
"Çünkü abim seninle önemli bir şey konuşacağını zaten bana söylemişti ama bende ne zaman olacağını bilmiyordum."
"Tamam bakalım yakında çıkar kokusu zaten."
"Ee siz ne yaptınız, ne konuştunuz?"
"Senin bu abin var ya cins resmen cins. Ulan ona ne benim Uzay veya Canla konuşmamdan. Bir de Mert var tabi."
"Mert?" dedi soru şeklinde
"Bizim okula yeni kayıt olmuş. Lise 4."
"Mert nasıl biri?"
"Siyah saçlı, siyah Küpeli, uzun ince biri, yakışıklı, tatlı, karizmatik ve daha ne ararsan var."dedim gülerek anlattım bunları.
"Kızım bu abinin düşmanı olan Mert. Alp'in kardeşi."
"Alp?" bu sefer ben soru sordum.
"Ayy sen bilmiyorsun. Abimle fena kavgalı bunlar ama sebebini bilmiyorum."
"Öyle mi? Demek o yüzden beni onun yanından götürdü."diye mırıldandığımda kapının önünde bir araba durdu. Göz alışkanlığı olmuştu artık bu araba. Siyah Porche. Tabi ki Bulut gelmişti. Uzun zamandır bu arabada yoktu etrafta. Şimdi yerini buldu. Bulut arabadan indiğinde bizi görmezden gelip eve girdi.

************

Bütün günü bizim evin bodrum katında Uzay, Başak ve ben geçirmiştik. İlk olarak spor yaptık. Daha sonra müzik odasına girip enstrümanları çalıp deli gibi şarkı söylemiştik. Üçümüzünde sesi çok güzeldi. İzmir de bir çok partide Karaoke yapmıştım. Sesimi birçok kişi beğeniyordu. Uzay bateri ve piyano çalmayı, Başak da keman çalmayı biliyordu. Ben de gitar çalmayı bildiğim için hepimiz bir enstürmanın başına geçmiştik. Orada doyasıya eğlendikten sonra sinemamıza girip bir korku filmi seçtik ve izlemeye başladık. Mısır da patlatmıştık. Koskoca salonda sadece üçümüz çok eğlenceliydi. Hiç bu kadar eglendiğimi hatırlamıyorum. Onlarla eğlenirken Bulut'un bana dediklerini bile unutmuştum.

*****

Akşam olduğunda Uzay ve Başak eve gitti. Bende evde yalnız kaldım. Bugün Bulut'un gelip Başağı almadığına şaşırmıştım. Genelde bizim eve her girdiğinde bize gelip onu alıyordu. Ama haliyle yüzü yoktur diye düşünüyorum. Bence bir daha bana karışmasın yoksa onun için iyi olacağını düşünüyorum. O ne kadar inatçıysa bende o kadar inatçıyım bence beni hafife almasın. Dışarıdan kapının açıldığını duyduğumda annemlerin geldiğini düşünüp aşağıya indim. Yanılmamıştım. Bugün birlikte tatil yapmışlardı. Sabahtan akşama kadar eğlendikleri belli oluyordu.

"Umarım kardeşimi fazla yormamışsınızdır. Çok yorgun duruyorsunuz."
"Biz kardeşine zarar verecek bir şey yapar mıyız kızım."deyince güldüm. 1 ay sonra annem hastaneye yatacaktı. Kardeşimin doğmasına çok az kalmıştı. Daha çok heyecanlanmaya başlamıştım. Yarın pazar olduğu için kardeşime ciciler bakmaya gidecektim. Aklımda çok güzel şeyler vardı. Doğum için evi de süsleyecektim. Yarın malzemeleri alacak bir ay sonra evi süsleyecektim. Kardeşime hoşgeldin partisi verecektim. İzmirde ki akrabalarımı, kuzenlerimi ve yakın arkadaşlarımı da çağıracaktım. Of daha çok heyecan bastı. Hemen odama çıktım ve pijamalarımı giyip yatağıma girdim.

💟💟💟💟💟💟💟💟💟💟💟💟💟💟

Arkadaşlar sınır koymuştum yorum sınırı geçti ama oy geçemedi. Ama yapılan yorumlara karşılık ben bölümü yayınlamak istedim. Umarım bölümü beğenirsiniz. Bu bölümde sınır koymuyorum ama lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Biraz spoi vermek istiyorum.

Spoiler
-Bulut ve Duru birbirlerine inat yaparlar. Bulut Uzaylarla konuşmayacaksın dediği halde Duru daha çok konuşur. Duru gerçeği öğrenmeye çalıştıkça Bulut hiçbir şeyi anlatmaz.
-Duru'nun kuzenleri ve arkadaşları gelir.
-Duru'nun kardeşi doğar.

Bu spoiler bir bölüm sonra değil. Bir kaç bolumde gerçekleşecek. O yüzden ileriki bölümlerin spoileri.

Komşumun OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin