Medya: Bulut
Bahçeye çıktığımızda Başak
"Dur kütüphaneye gidecektik ya biz.""Aa evet gidelim o zaman." dedim ve birlikte kütüphaneye doğru ilerledik. Kütüphane okulun yanında ayrı bir binaydı. Çok da büyüktü.
İçeriye girdiğimizde bir sürü kapı gördüm. Başak hemen bir kapıyı açıp içeriye girdi. Arkasından ben de girdim.
İçeriye girdiğimde rengarenk oda ve kitap kokusu beni aniden içine aldı. Gerçekten oda o kadar renkliydi ki sadece kitaplar değil duvarlar, masalar ve diğer bütün eşyalar rengarenkti. Ama şöyle bir şey vardı insanın gözünü yoran bir renk yoktu.Hemen kitaplığın başına gidip kitapları incelmeye başladım. Gençlik kitapları vardı daha çok bu kitaplıkta. Daha doğrusu bu odadaki kitaplıklarda. Kütüphanenin her odasında farklı bir tür varmış meğersem. Başak kitapları incelemeye devam ederken ben bir kitap alıp masanın birine oturdum ve incelemeye başladım. Konusu her zaman ki gibi bir aşk hikayesini anlatıyordu. Kişiler birbirine aşık olup masallardaki gibi bir aşk yaşıyorlar. Bu kitabı pek beğenmeyerek yerine koydum. Yani tabi ki beğendim ama bütün konular birbirine benzer olduğu için başka kitapları incelemeye başladım. İnceledikten sonra kitap almamaya karar verdim. Zaten geç olmuştu. Başağa dönüp
"Benim gitmem gerekiyor. Annemi evde yalnız bırakmak içime sinmedi. Senin işin varsa kalabilirsin."
"Yok ya ben bu kitaplıktaki çoğu kitabı okudum zaten. Beğendiğim olmadı içlerinden daha sonra yine gelir bakarız."
"Tamam." dedim ve çantalarımızı alıp kütüphanenin kapısından dışarıya çıktık. Eve doğru yürürken kulüp derslerinde neler yapacağımızı konuştuk. Sonuçta aynı sınıfta değildi dersler.Sınıftan da oturabileceğim kimse yoktu zaten gidip de Emirle oturmayacağıma göre. Başka bir arkadaş bulmalıydım kendime.
Eve geldiğimizde Başağa
"Gel istersen oturalım bizde. Hem bir şeyler yaparız."
"Tamam belki gelirim ama üzerimi değiştirmem gerek. Formaları pek sevmiyorum zaten."
"Tamam o zaman bu arada ben de üzerimi değiştiririm." dedim eve girdim. Salona geçtiğimde annemi göremedim. Mutfağa girdiğimde annemin yemek yaptığını gördüm.
"Annem sen niye kendini yoruyorsun. Ben gelince yapacağım demiştim ama. Bak kardeşime bir şey olacak o zaman görüşeceğiz seninle." dedim yanağından öperken.
"Kızım sen git üzerini değiştir. Boşver yemekleri falan dersin varsa onları yap."
"Yok anneciğim dersim. Üzerimi değiştirip hemen yanına geliyorum." dedim ve yukarıya odama gittim. Hemen dolaptan giymek için kıyafet çıkardım ve hızla üzerime giydim. Çantamdaki kitapları boşaltıp masama yerleştirdim ve aşağıya indim. Annem yemeklere devam ediyordu.
"Anneciğim sen salona geç istersen hem Başak gelecek tanışırsınız siz de. Ben de bu arada yemeklere devam edeyim."
"Başak kim kızım?"
"Yan komşumuz hani şu okuldaki en yakın arkadaşım."
"Tamam kızım gelsin. O zaman sen yiyecek bir şeyler hazırla misafirimize."
"Tamam anneciğim o iş bende." dedim ve annemi salona yolladım. Yemekleri yapmasını bitirip ocağa koydum hepsini. Daha sonra dolaptan malzemeleri çıkarıp poğaça yapmaya karar verdim.
Malzemeleri masanın üzerine alıp başladım poğaçanın hamurunu yoğurmaya. Kıvamı olunca hamuru biraz beklettim. O sırada kakaolu kurabiye yapmaya başladım. O da bitince kurabiyeleri fırına attım. Daha sonra poğaçayı yaptım ve onu da fırına attım. Mutfağa baktığımda savaş alanına döndüğünü gördüm ve hızlıca mutfağı toparladım. Bu sırada kapı çaldı. Hemen gidip kapıya baktım. Gelen Başaktı.