16. Bölüm

994 40 17
                                    

Medya: Deniz

Evet arkadaşlar biliyorum çok uzun sure oldu ama okul başladığı için alışana kadar yazamadim. Umarım bolumu begenirsiniz. İyi okumalar.
💋💋💋💋💋💋💋💋💋

Bulut dur dese de ben onu dinlemeden odadan çıktım. Uzay nasıl böyle bir şey yapabilirdi. Resmen Bulut ile kavga etmişti. Uzay'ı aradım hemen.
"Neredesin?"
"Evdeyim ne oldu?"
"Bekle geliyorum."deyip hastaneden çıktım. Taksiye atlayıp Uzay'ın evini tarif ettim. Çok geçmeden taksi durduğunda hemen parasını verip indim taksiden. Uzay beni kapıda karşıladı. Yüzünde şaşkın bir ifade vardı.

"İyi misin Duru? Bir sorun mu var?"
"Bulutla niye kavga ettiniz?"dediğimde yüzündeki ifade şaşkın bir ifadeden kızgın bir ifadeye döndü.
"Hemen anlattı mı?"
"Ne olduğunu bir de senden duymak istedim. Umarım doğruları söylersin."
"Tamam ama benim bir suçum yok bilmeni isterim."dediğinde başımı salladım. Her kimin suçu varsa bu Bulut'un kaza yapmasına neden olmuştu ve bu istemsizce beni de ilgilendiriyordu. Gidip Bahçedeki banklardan birine oturdum. Uzay da arkamdan geldi. Yanıma oturunca ayaklarımı bağdaş kurup ona döndüm.
"Seni dinliyorum."
"Ya akşam Bulut benim hep takıldığım bir mekana geldi. Bana saydı sövdü. Senden uzak durmamı söyledi. Ben de kendine gelsin diye yumruk attım. Sonra kavga ettik işte." Evet Bulut'da aynen böyle anlatmıştı. Ama anlamadığım bir şey var Bulut niye beni Uzay'dan uzaklaştırıyordu.
"Peki sonra."
"Sonra mekanın görevlileri onu çıkarmaya çalıştı ama tabi ki onlara da saldırdı. Sonra bir şekilde çıkardılar onu dışarı. Sen nasıl öğrendin?"dedi. İşte Bulut burasını farklı anlatmıştı. Uzay'ın ve arkadaşlarının hep birlikte Bulut'u döverek çıkardıklarını söylemişti. Sonra o da sinirle arabasına atlayıp kaza yapmıştı. Yani asıl nedeni sarhoş olduğu değilmiş bu arada.
"Peki o bir şekilde dışarı çıkarma olayı ne şekilde oldu?"
"Bilmiyorum." Hangisi yalancı acaba.
"Bir şey mi oldu?"
"Sayende Bulut kaza yapmış."
"Ne kazası?"dedi şaşırmış gibi ama sanırım önceden duymuştu çünkü hiç inandırıcı şaşırmamıştı. Aralarında büyük bir anlaşmazlık vardı ama ne olduğunu bilmiyordum. Ama öğrenmek için de elimden geleni yapacağım. Bulut bir an önce iyileşirse ondan her şeyi ögrenebilirdim.

"Tamam ama bu konu burada kapanmadı. Sonra yine konuşacağız."
"Tamam sanırım seninde biraz üzdük. Kusura bakma."
"Benimle ilgisinin ne olduğunu öğreneyim kusura bakmam. Şimdi gitmem gerek görüşürüz." deyip yanından kalktım ve bahçenin kapısından çıkıp yolda ilerlemeye başladım. Sanırım biraz yürümek bana iyi gelirdi. Biraz düşünmeye vaktim vardı. Sahile indim. İlk defa bu kadar tenhaydı sahil. Sadece bir kaç kişi vardı. Kayalıklardan birine oturup denizi izlemeye başladım.

***********

"Başak sakin ol. Demiştim iyileşecek diye. Bak hemen ayaklandı bile." Sahilden döndüğümde Bulut koridorda geziniyordu. Başak da beni görünce birden boynuma atladı abisi iyileşti diye. Başak benden ayrılırken Bulut da yanımıza geldi.

"Umarım o hışımla ortalığı karıştırmamışsındır."dedi bana imalı bir bakış atarak.
"Yoo sadece olayı çözmeye çalıştım. Sen de bakıyorum hemen ayaklanmışsın. Biraz doktorları dinleyip dinlensen incilerin dökülecek zaten."dediğimde hafiften gülümsedi. Gıcık hem beni kızdırdığında gülüyordu. Zaten şu ana kadar en fazla 5 kere güldüğünü görmüştüm.

"Ne dinlenmesi ya. Bugün taburcu oluyorum kızım." Oha bu kadar çabuk mu?
"Ne çabuk salıyorlar?"
"Doktorlar salmıyor ki. Kendisi tutturdu ben gideceğim diye. Mecburen taburcu ediyorlar artık." Başak tabi ki bunu yakınarak söylemişti. Bulut'a bakıp göz devirdim.

Komşumun OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin