11. Bölüm

386 19 3
                                    

Jason’a laf yetiştirmeye çalışırken başıma bir ağrı girdi. Tanrım,yine mi?

Ağrıdan yere çöktüm. Jason’ın sesini artık duyamıyordum.

“Edith?”

“Yardımına ihtiyacım var, hemen buraya gelmelisin.”

Bradley beni çağırıyordu, ama bunu nasıl yapmıştı?

Bir görüntü görmüştüm. Bradley’ zincirlenmiş halde dar bir odada duruyordu.

“Edith, beni duyuyorsan, hemen bana yardım etmelisin.Tehlikedesin.”

Ağrı bir anda kesilmişti. Jason eğilmiş bana bağırıyordu.

“Edith iyi misin. Ne oluyor böyle?”

“Edith, cevap ver.”

Kafamı kaldırdım ve ona baktım. “Jason, bağırmayı kes.”

“Beni korkutuyorsun. Lanet olsun, bunlar neden bizim başımıza gelir ki.” Jason yine sinirden dolanmaya başladı. Sonra geldi ve yerden kalkmama yardım etti. “Bir şey mi gördün?”

“Evet,” diye onayladım. “Bradley’nin yardımıma ihtiyacı var.”

“Canı cehenneme.”

“Jason ona yardım etmeliyim. Birisi onu zincirlemiş, nerede olduğunu gördüm. Gitmeliyim.”

Jason beni yatağa oturttu ve öfkeli gözlerle bana baktı. Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Kaşlarımı kaldırıp, onu bekledim. “Hayır Edith, hiçbir yere gitmeyeceksin. Sana tecavüz eden birine yardım edemezsin. Şu boynundaki morluklar daha geçmedi bile. Hangi hayvan bir kıza bunları yapabilir? Gitmene izin vermeyeceğim.”

Jason gerçekten çok haklıydı, ama yapacak bir şey yoktu. Ben de gitmek istemiyordum ama bir şey beni zorluyor gibiydi. Bunu Bradley yapıyor olmalıydı. Uyanıkken beynime düşünce göndermişti ve onu kurtarmam için zorluyordu. Nereye gideceğimi bilmiyordum ama beynimin bildiğine eminim. Lanet olsun!

“Sana soran olmadı Jason, istediğim yere gidebilirim.”

“Ben de seninle gelirim öyleyse.” Jason başını ‘hadi’ anlamında kaldırdı.

Lanet olsun, onu tehlikeye atmak istemiyordum. Jason’ın ölümünü tekrar görmek istemiyordum. O hayatımda kalan tek iyi şeydi. Bunun neresini anlamıyordu geri kafalı çocuk?

Buradan, onun kalbini kırmadan çıkamayacağımı anlamıştım.Yapılacak tek şeyi yaptım, gözlerimi kapattım derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

“Gelmeni istemiyorum Jason. Karnımda ki şeyin babası o.”

Jason şaşkın gözlerle bana baktı. “Gelmemem için böyle söylüyorsun Edith.”

Sandığımdan daha zeki çıkmıştı, ne diyeceğimi bilemedim. Oraya tek başına gitmem doğru olmazdı, ama Bradley onu öldürürse daha kötü olacaktı.

Ben daha bir şey demeye fırsat bulamadan Jason elimi tuttu ve beni ayağa kaldırdı. “Hadi gidiyoruz.”

“Pekala,” diyebildim. İçimden, kötü bir şey olmaması için dualar ediyordum.

*

İki saat süren yolculuğun ardından geldiğimizi hissetmiştim. Arabayı durdurdum.

Jason bana baktı, “Nereye geleceğimizi nereden bildin?”

“Bilmiyordum.”

“Öyleyse nasıl geldik?”

“Bilmiyorum Jason.”

THE DEVIL INSIDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin