Jason donmuş bir ifadeyle yüzüme baktı, bir süre sonra konuşmaya başladı;
“Nerede?”
Derin bir nefes aldım ağlamaya başladım. O şeyi bir an gerçekten hissetmiştim. Hala yakınımda gibiydi, o korkuyu yaşıyordum.
“Ben bilmiyorum.”
“Edie, ellerin kanıyor,” dedi Jason. Ona baktığımda, gözleri ellerimi inceliyordu. Ellerime baktım. Avucuma tırnaklarımı geçirmiştim ve fena halde acıyorlardı. Bu sefer rüyamı hatırlamıyordum ama avucumu yolacak kadar kötü bir şey gördüğüme emindim. Hemen kalktım ve odamda banyoya doğru yürüdüm. Ellerimi soğuk suyun altına tuttum ve kanın akışını izledim. Jason’da peşimden geldi.
Titrek bir sesle ; “Buda nesi böyle?” diye sordu.
Aynadan ona baktığımda, duş perdesini gösteriyordu. Ben genelde burada duş almazdım ama, gösterdiği yere baktım. Duş perdesinin kenarında kan vardı. Biraz daha yaklaşınca onun kanlı bir el izi olduğunu anladım. Jason yanıma gelmişti ve perdeye doğru ilerledi. Kafasını çevirip bana baktı ve ardından perdeyi açtı.
Küçük duşumun duvarında “Ona inanmalısın,” yazıyordu. Olduğum yerde donakaldım.
Sanki daha yeni yazılmış gibi duruyordu, çünkü kanla yazılmıştı ve kanlar aşağı doğru akıyordu. Gözüm küvete kaydı. Su doluydu. Kıpkırmızı bir su.
“Edith,” diye fısıldadı Jason. Yanıma geldi, “Belki de bu iğrenç şakayı Rick yapıyordur. Gidip onu gebertmeliyim.”
“Bu bir şaka değil Jason, bu bir şaka değil,” diye bağırmaya başladım. “Bir şey annemi öldürmeye geliyor, ve ben burada elim kolum bağlı oturuyorum. Bu şeyin annemle ne derdi var? Lanet olasıca pislik, onu öldüreceğim.”
Banyodan çıkmak için geri döndüm, Jason bir an kahkaha atmaya başladı.
“Komik olan ne seni ahmak?”
“Edie, eğer bu bir şaka değilse, var olmayan bir şeyi öldüremezsin.”
Ona doğru ilerledim ve göğsüne parmağımı bastırdım. “O zaman öldürmenin bir yolunu bulacağız.”
