*
Yerde yatan bedenime bakıyordum. Jason için ölmüştüm. Onunla tekrar birlikte olabilmek için.
Cennete gidip gidemeyeceğimi bile bilmiyordum. Ama o neredeyse, beni bulacağını biliyordum.
"Edith?"
Arkamı döndüm, Jason oradaydı. Gelmişti. "Geleceğini biliyordum," dedim gülümseyerek.
"Neden böyle bir şey yaptın?"
"Sensiz yaşayamam Jason, anlamıyor musun? Aklıma tek gelen buydu. Tekrar birlikte olabilmek için. Sen gelmiyorsan, ben gelirim."
"Lanet olsun," diye bağırdı. "Kendini öldürdün Edith."
Odada yürümeye başladı. "Jason bunu senin için yaptım."
"Edith böyle bir şeyi yapamazsın anlıyor musun? Yapamazsın. Söz vermiştin."
"Jason,"diye fısıldadım. Kendimi öldürdüğüm için bana çok kızdığını biliyordum. Ama onsuz yaşamak istemiyordum. Bunun neresini anlamıyordu? "Ben sensiz yaşayamam."
"Seni tekrar dirilteceğim."
"Hayır," diye çıkıştım.
"Evet Edith, ölmene izin veremem."
"Jason istemiyorum," diye bağırdım. "Sensiz yaşamak istemiyorm."
"Edith, bunu yapma." Hüzünlü gözlerle bana bakıyordu. "Lütfen." Yanıma gelip, ellerime uzandı. "Seni çok seviyorum. Sende biraz beni seviyorsan, lütfen yapma sevgilim."
"Jason, anla beni. Sensiz olmak istemiyorum. Şimdi tekrar birlikte olabiliriz."
"Olamayız Edith. Tekrar yaşayacaksın. Ölüm tekrar birlikte olmamızı sağlayamaz."
Ellerini bıraktım. Koltuğa oturdum ve ağlamaya başladım. "Neden Jason? Güçlerinden daha önemli değilim, değil mi? Beni öylece bırakıp gideceksin değil mi?"
Jason yanıma geldi, eğilip tekrar ellerimden tuttu. "Saçmalıyorsun Edith, böyle bir şeyi nasıl düşünürsün? Bizim tekrar birlikte olmamıza izin vermeyecekler anlıyor musun? Bu yüzden büyük ihtimalle beni de öldürecekler seni de. Bunun mu olmasını istiyorsun? Ya da ben çok mu mutluyum sanıyorsun? Tanrı aşkına, senden ayrı kalmak bile benim için yeterince zor. Lütfen böyle yapma, yalvarırım."
Hiçbir şey dememiştim, sadece ağlıyordum. Jason, gözümden akan yaşları iki eliyle sildi. Ona baktığımda gözünden bir damla yaş aktığını gördüm. Tanrım. "Sen ağlıyorsun," diye fısıldadım.
"Evet. Hayatım boyunca sadece bir kez ağlayabilirim."
Tanrım. Ona sıkıca sarıldım. "Çok üzgünüm Edith."
"Seni bırakmak istemiyorum Jason," dedim kollarımı daha da sıkıca bastırarak.
"Ben de seni bırakmak istemiyorum, ama tekrar yaşayacaksın."
"Geri gelecek misin?"
"Evet," dedi, geri çekildi ve yüzünü bana döndü, gülümsemeye çalıştı. "Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım."
Jason dudaklarını, dudaklarıma bastırdı. Bu bana verdiği en acı öpücüktü.
Bir elini alnıma doğru götürdü. "Seni seviyorum. Her zaman seveceğim," dedi yaşaran mavi gözleriyle. Daha sonra elini alnıma dokundurdu.
- BRADLEY(ZACHRİEL)'NİN ANLATIMINDAN -
"Tehlikede olabilirsin Gabriel, ağladığını ben bile hissettim. Kim bilir daha kimler hissetmiştir, buradan hemen gitmelisin."