Artık net görüyordum, bulanıklık gitmişti, Michael denen melek Jason’ın önünde duruyordu. Altında koyu renk bir pantolon vardı. Üzerinde hiçbir şey yoktu. Siyah saçları ve çok parlak mavi gözleri vardı. Gerçekten çok yakışıklıydı. Tanrım. Bütün melekler bu kadar seksi olmak zorunda mı diye düşündüm. Tanrım, neler diyorum böyle.
Tam o anda Jason ve Michael düşüncelerimi duymuş gibi gözlerini bana çevirdiler. Yanaklarım kızardı. Tanrım, böyle bir şey nasıl düşünebilmiştim. Ama gerçekten bir anda olmuştu.
Michael gülümsedi, “Ben de neden herkesin senin peşinde koştuğunu artık anlıyorum.”
Jason sinirli bir sesle, “O bana ait. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun Michael.”
Michael gözlerini tekrar Jason’a çevirdi. “Ah, Gabriel. Biliyorum tabii ki. Beni buraya, bu güzel manzarayı seyretmek dışında,” duraksadı ve eliyle beni gösterdi. “Ne için çağırmış olabilirsin?”
“Cennette beni arayan kimse yok Michael, bunu biliyorum.”
Michael gülümseyerek, “Öyle mi?” dedi.
“Evet. Raphael dışında. O insanlara işkence çektiriyor.”
Michael birden ciddileşti. “Ne demek istiyorsun Gabriel?”
“Beni bulabilmek için Edith’in ruhuna iki aydır işkence etti,” diye açıkladı Jason.
“Raphael son zamanlarda işleri olduğunu söyledi. Demek ki senin üzerinde çalışıyormuş, güzellik,” dedi Michael bana bakarak.
Gözlerimi büyüttüm. Tanrım. Bu da ne demek oluyor?
“Bir şey demek olmuyor,” dedi Michael gülümseyerek. “Belki de benim olmalısın, seni daha iyi koruyabilirim.”
“Michael,” diye bağırdı Jason. “Raphael, emirlere karşı geliyor.”
“Pekâlâ, kardeşim, ilk önce onu halledelim.”
Meleklerin ya da diğer dünyadan varlıkların benimle bir sorunu olduğu bir gerçekti. Biri bana işkence ediyor, biri beni yüzyıllarca bekliyor ve diğeri de beni korumak için kimliğini saklıyordu. Ve yeni gelen Michael isimli melek ise onun olmamı istiyordu. Ne atraksiyon ama!
Michael başını yukarıya kaldırdı ve gözleri bembeyaz oldu, adeta bembeyaz bir ışık saçıyor gibi parlıyordu. Yanımda kıpırtısız oturan Bradley’e baktım. O da Michael’ı izliyordu ve hiç konuşmamıştı.
“Ne yapıyor?” diye fısıldadım. Beni duyabilecek kadar yakınımda oturuyordu.
Bradley Michael’ı izlemeyi bırakmadan, “Raphael’i çağırıyor,” dedi.
Yerimde kıpırdandım. Bana yıllarca gibi gelen işkencenin sorumlusu olan şeytan ruhlu melek buraya geliyordu. Daha birkaç saat önce ondan kurtulmuştum. Korkuyordum.
Bradley elimden tuttu. “Sana hiçbir şey yapamaz.”
Daha saniyeler geçmeden Raphael, Michael’ın yanında belirmişti. Raphael birden duvara yapıştı. Artık hareket edemiyor gibiydi. Tıpkı bana yaptığı gibi. Ona doğru ilerleyen Michael’ı gördüğümde bunu onun yaptığını anladım.
“Ah, Raphael. Yaramazlık yaptığını duydum,” dedi Michael, Raphael’e doğru ilerleyerek.
Raphael olanları anlamaya çalışarak etrafa bakındı. Siyah gözleri beni bulduğunda gülümsedi. Gözlerimi kaçırdım ve daha çok Bradley’e sokulmaya başladım. Onun bana yaptıklarını unutamazdım, aradan biraz zaman bile geçmemişken şimdi onun yüzünü görmek, beni paramparça edişini, bana yaptığı tüm o şeyleri hatırlatıyordu. Şimdide yüzüme bakarak sırıtıyordu. Lanet olası piç.
Bradley kolunu bana dolayarak, “Korkma,” diye fısıldadı.
İçimden gelen küfür etme istediğini bastırdım. Michael, Raphael’in önünde durduğunda, Raphael hala sırıtarak bana bakıyordu. “Demek doğruymuş,” dedi Michael sert bir sesle. “İşkence etme emrini sana kim verdi Raphael?”
Raphael sonunda iğrenç bakışlarını üzerimden çekerek Michael’a döndü. “Babamız.”
“Tanrı, senden Edith’i cezalandırmanı mı istedi?”
Raphael soruyu anlayamamış gibi şaşkınca bakıyordu. “Hayır, Gabriel’i cezalandırmamı istedi.”
“Böyle bir şeyden benim neden haberim yok?” diye sordu Michael, sesinde ki kesinlik beni ürpertti. “Gabriel kovularak zaten ceza aldı, ona başka türlü ceza veremezsin Raphael. Kimseye işkence edemezsin.”
Raphael sırıtarak Michael’e bakıyordu. Kafasıyla beni göstermeye çalışarak, “Lanet olası, savunmasız insan bozuntuları kardeşinden daha mı önemli Michael, ben bize ihanet eden birine haddini bildiriyordum. Bunun için beni suçlayamazsın.”
Jason, Michael’ın önüne geçerek bağırmaya başladı, “Seni öldüreceğim lanet olası. Sana işkencenin en büyüğünü ben yaşatacağım.”
Michael, Jason’ın kolundan tutarak, “Sakin ol Gabriel.” Tekrar Raphael’e dönerek, “Sende arkamızdan iş çevirerek bize ihanet ettin Raphael. Sence senin cezan ne olmalı?”
Sırıtan suratı bir anda ciddileşti. “Beni öldüremezsin Michael. Gabriel’de öldüremez, çünkü onun güçleri artık yok. Ondan daha güçlüyüm.”
“Öyle mi seni geri kafalı?” diye bağırdı Jason. “Güçlerimi geri alacağım. Senin sayende hemde.”
“Böyle bir şey imkansız,” diye bağırdı Raphael. İlk defa siyah gözlerinde ki korkuyu gördüm. Jason’dan korkmuştu.
“İmkânsız mı?” Jason bir kahkaha attı. “Seni ele vererek, cennete olan bağlılığımı kanıtladım. Hala cennet için çalıştığımı kanıtladım seni ahmak melek. Güçlerimi geri alacağım.”
“Hayır,” dedi Raphael. Sorar gözlerle Michael’a bakıyordu.
Michael, Raphael’in önünde ileri geri yürümeye başladı. “Evet,” diye mırıldandı. “Fakat güçlerini geri alman karşılığında bir şartım olacak.”
“Sen bana şart koyamazsın Michael,” diye tersledi Jason.
“Güçlerini geri alacaksın Gabriel, Edith’i bana vermen şartıyla,” dedi Michael bana bakarak.
