Hangi şehire sakladın gönlünün haritasını
Naçar kaldım bu ezberlediğim coğrafyada
Kalbini kazanmak için ;
Ne yöne gideceğimi bilmem gerekSeni derhal yamacıma almam farz oldu
Afına sığındım sokaklar çıkmaza döndü
Katil kelimeler kâbusların sonucuydu
Hergün ağırladığın güneşe kuşlar küstüEllerin en son karadenizin suyuna değmiş
Gözlerin yine bensizliğin dibindeymiş
Saçlarını hasretle savurmuş deli rüzgar
Uçarak kaçmışsın bi solukta yalnızlığaNasibim seni severken ölmekmiş
Biraz âlim,fazla zalim davrandım Kaçık bir şair gibi,
ufukta yazdım yakomoz ışığı altında sulara...
Nedamet çarpar dalgalar kıyıyaVuslata ramak kala çekilir bedenim
İki kalbin altından eserek
Gösterir şiirler dinleyen martılar sevdayı
Atilla İlhan gibi tutkuyla küfrederim
O yosma gelecek hayalleri,
Gelmeyecek!
Bu limanda,gönlüme demir atmayacak
Ve yazım onda anlam bulmayacak
Sürtük geçmişimle sevişe sevişe unutacağım
Bi sigara daha yakacağım
Belki bi şiir daha
Ama kesin bi demlik çay
"Seni içmeden sarhoş olacağım"
Sokayım böyle gidişe!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Hüsran Gölge
PoetryAşk sana sormadım Gölgesi senin olabilir Ama, bu benim hüsranım... Gözden uzaktın bana Değmezdi tenim tenine Seni öyle yaşardım ki; Dilim dönmezdi, Kalemin karşısında... Kalbime sığmazdı yerin Açtığın yaralar serin Bu izler benim kesin Ah! akıllanma...