Ondördüncü Mektup

116 10 2
                                    

Bak şimdi...

Hani böyle bazen etrafındaki insanlar seni boğar ya... etrafına baktıkça kalabalığın içinde ne kadar da yalnız olduğunun farkına varırsın. Yapayalnız. Kimsesiz. Ne garip değil mi? Sor bakalım etrafımdaki insanlar beni sarıp sarmalayabilmiş mi? Bana destek çıkabilmiş mi? Tutunacak dalım olabilmiş mi?
Peki bunları sen becerebilecek misin? Bunları senden beklemek ne kadar mantıklı? Ya da ne kadar işe yarar? Beni tanımayan birine onu geçtim benim varlığımdan haberdar olmayan birine deliler gibi tutunmam saçma değil mi? Bence de saçma. Ama sen de aynı durumdasın. Belki tam bu yüzden sana sımsıkı tutunup sarılıyorum. Becerebilir misin? Bana aile, dost, arkadaş ve aşk olmayı? Peki bunları ben becerebilir miyim? Sana bunları vaat edemem, ya da en azından bunların sözünü veremem. Ama eğer benimle bu yolda yürümeye varsan varımla yokumla sana gelirim. Kimseye güvenip tutunmadığım kadar sana tutunurum. Seni hayatımın merkezine koyar her şeyim yaparım. Dünya senin etrafında dönüyor hissine kapılırsın.
Büyük konuşma deme sakın, ben her daim herkese fazla değer vermiş ama o değerin yüzde birini bile geri alabilmiş biri değilim. Yani anlayacağın eğer benle bu yolda yürümeye varsan sana kimseye vermediğim değeri verir kimseyi koymadığım yere koyarım. Kalbimin hükümdarı olursun, bak sana kocaman bir ülke sunuyorum tahtında senin oturacağın bir ülke, ben gel derim, gel ve bana kimsenin veremediklerini ver. Huzuru, sevgiyi, aşkı, en çokta seni.

Sana Yazdığım MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin