Beşinci Mektup

240 13 0
                                    

Bazen sadece kaçmak istersin...

Tam böyle bir durumdayım şuan. Kaçıp gidesim var, nereye diye sorma nereye olursa olsun. Pılımı pırtımı toplayıp değil yanıma hiçbir şey almadan gidesim var. Geri deönecekmiş gibi. Geri dönünce sanki her şey güzel olacakmış gibi. Hiç kimseye sorgu sual vermeden gitmek...
Belki bir kaç gün, belki bir kaç ay, belki bir kaç yıl hattâ belki ömrüm boyunca geri dönmemek. Herkesle irtibatımı kesmek. Fazla bencilce biliyorum ama... ama ben de fazla yorgunum. Bir gram acıyı kaldıramayacak kadar yorgun, dert dinleyemeyecek kadar bitkin. Beni yoran kendi yüküm değil bana yüklenen yük. Hiçbir şey iyi değil ve hiçbir şey yolunda değil aslında. Ve ben yaşamıyorum sadece nefes alıyorum. Aldığım şey nefes mi zehir mi orası tartışılır ama neyse.

Keşke gitmek zihnimizde ki ve hayallerimizde ki kadar kolay olsa. Bi otobüse, trene binip gitmek. Saatlerce yolculuk yapmak. Her şeyi bir kenara bırakıp unutmak. Neden bukadar zor ki?
Peki ya beklemek? Bence her şeyden daha zor olan şey beklemek. Hele ki seni beklemek. Sen beraberinde mutlu günleri getirir misin bilmiyorum ama huzuru getireceğin kesin. Bu nedenle beni fazla bekletme olur mu? Çünkü bir damla huzura okadar susamışım ki sadece bir damlası bile hayatımın geri kalanına yeter. Fazla bekletme kendini, fazla bekletme huzurumu. Sabır edemediğimden değil fazla dayanma gücüm kalmadığından.

Çabuk gel olur mu? Çabuk gel ki beraber gidelim uzaklara, beraber tadalım denizin tadını, beraber görelim dünyanın renklerini.

Sana Yazdığım MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin